Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1177 E. 2020/769 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1177
KARAR NO: 2020/769
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2017
NUMARASI: 2016/813 Esas- 2017/1169 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin oğlu …’ın 08/04/2016 tarihinde meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini, müvekkilinin oğlununun desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olarak şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 30/10/2017 tarihli dilekçesinde talebini 18.576,45 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi; davanın kabulü ile 18.576,45 TL maddi tazminatın davanın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda PMF yaşam tablosu kullanılmasının hatalı olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğu tespit edilmesine rağmen mahkemece kusur indirimi yapılmayarak %100 kusur dikkate alınarak tespit edilen tutar üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ıslah doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince karşı araç sürücüsünün kusurunun tazminattan indirim sebebi yapılmadığı yönünde beyan edilmiş ise de hükme esas alınan 16/10/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda detaylı hesaplamayı içeren 5. sayfada sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve hükmün de bu rapor esas alınarak oluşturulduğu görüldüğünden, bu yöndeki istinaf itirazları reddedilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili tazminat miktarının hesaplama yöntemine yönelik istinaf itirazlarında poliçe tarihi ve kaza tarihi itibariyle hesaplamada kullanılan yaşam tablosuna itiraz etmiş olup uygulanan teknik faiz miktarına itiraz etmemiştir. Davalının istinaf talebinde belirtmiş olduğu şekilde TRH 2010 yaşam tablosu uygulanarak yapılacak yeni hesaplamada, davalı tarafından teknik faize itiraz edilmediği için mevcut rapordaki teknik faiz esas alınacak ve TRH 2010 yaşam tablosunda öngörülen yaşam süreleri de daha uzun olduğu için mevcut rapordan daha yüksek bir tazminat hesabına ulaşılacaktır. Bu sebeple davalı vekilinin sadece TRH 2010 yaşam tablosu kullanılması gerektiği yönündeki istinaf itirazları bakımından hukuki yararı bulunmadığı değerlendirilerek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.268,96 TL harçtan peşin alınan 318.00 TL harcın mahsubu ile bakiye 850,96 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/06/2020