Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1170 E. 2020/700 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1170
KARAR NO: 2020/700
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2017
NUMARASI: 2016/1295 Esas- 2017/1022 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli,12/09/2010 tarihinde meydana gelen kazada sürücü … idaresindeki … plakalı yolcu minibüsü ile sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonla çarpıştığını, yolculardan müvekkillerin murisi …’in kaza anında, diğer müvekkillerinin murisi …’ın ise tedavi gördüğü hastanede vefat ettiğini, kazaya yol açan … plakalı minibüsün ve … plakalı kamyonun kasko poliçelerinin davalı … Sigorta Şirketi tarafından yapıldığını, manevi tazminat teminatı bulunan kasko poliçesi nedeniyle sigorta şirketine karşı icra takibi yapmış olduklarını, ancak itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile icra takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta vekili 22/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın daha önce açmış olduğu davalar olduğunu bu sebeple kesin hüküm yada derdestlik sebebiyle iş bu davanın reddine, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını ,sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile İst.Anadolu … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasında, davalının Küçükçekmece 1 Asliye Hukuk Mah. 2011/119 Esas 2015/397 Karar sayılı dosyasında davalı sigortalısı için verilen 130.000,00 TL manevi tazminat alacağına yönelik yaptığı itirazın iptali ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davalı sigorta şirketinden asıl alacak miktarı olan 130.000,00 TL’nin icra takip tarihi olan 29/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, icra inkar tazminatı talebinin tazminat konusunu ilgilendirdiği için reddine, takip öncesi faiz, mahkeme vekalet ücreti alacağı ve bunlara dair faiz isteminin reddine karar vermiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davalı şirkete ödeme talebiyle kazadan sonra 12/09/2010 tarihinde müracaat edildiğini, davalı şirketin müracattan 8 iş günü içerisinde temmerüde düştüğünü, yerel mahkemece temerrüt tarihinin icra takip tarihi olarak kabulünün yerinde olmadığını, Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin hükmü ile takip konusu alacağın likit ve muayyen olduğunu, bu sebeple İlk Derece Mahkemesince icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ve faizin avans faizi olması gerektiğini, her bir davacı için yapılan taleplerin ayrı ayrı dava niteliğinde olması sebebiyle, müvekkilleri davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı şirket vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, takibin devamına ve asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde: İlk Derece Mahkemesince müteselsil borç ilişkisi üzerinden hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, davacıların kazaya karışan diğer araçtan bu kaza ile ilgili kaynaklı ödeme alıp almadığı araştırılmaksızın hüküm kurulmasının yerinde olmadığını beyan ederek, söz konusu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat talebine yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. 12.09.2010 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı ticari minibüsle, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı tankerin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacıların murislerinin yaşamını yitirdiği, bu trafik kazası sebebiyle davacılar tarafından Küçükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesine kazaya karışan … ve … plakalı aracın işletenleri ile sürücüleri olan …, …, … ve … Ltd.Şti aleyhine manevi zarara uğradıkları için tazminat davası açılmış olup mahkemenin 2011/119 esas-2015/397 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda; mahkemesince davacılar için toplam 130.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair karar verilmiş olup bu karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/1814 esas 2018/11800 karar sayılı ilamıyla vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır. Davalı … Sigorta tarafından … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Sigortası yapılmış, poliçe ile manevi tazminat taleplerinin teminat altına alındığı görülmüştür. KTK 85. ve 88/2. maddeleri gereği davalı sigorta şirketi, Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca manevi tazminat talebinden araç sahibi ve araç sürücüsü olan diğer sorumlularla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Buna göre Küçükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2011/119 Esas-2015/397 Karar sayılı dosyasında davacılar lehine hükmedilen tazminat miktarından, davalı sigorta şirketi de diğer sorumlularla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olması sebebi ile davalı vekilinin mahkemenin müştereken ve müteselsilen hüküm kurmasının usul ve yasaya uygun olmadığı yönündeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Davacılar murislerinin kazaya karışan araçlarda yolcu konumunda olmaları ve araçların kasko poliçelerinin de davalı … Sigorta tarafından yapılmış olması karşısında, davacılara karşı kazaya karışan araçların sahipleri, işletenleri ve sigorta şirketlerinin müteselsilen sorumlu olması sebebiyle, davalı sigorta şirketi vekilinin davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmaksızın karar verildiği yönündeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Davacılar vekilince, yargılama sırasında manevi tazminat talebi ile davalı sigorta şirketine davadan ve takipten önce talepte bulunulduğuna dair belge sunulmadığı gibi istinaf aşamasında davacılar vekilinin temerrüt tarihine ilişkin sunmuş olduğu belgelerin de maddi tazminat talebine ilişkin olduğu değerlendirilerek, davacı vekilinin davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 27/12/2010 tarihi olarak kabulü ile dava tarihinden önce işlemiş olan 70.000 TL işlemiş faiz talebinin tahsili yönündeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Kazaya karışan her iki aracın ticari nitelik taşıyan (minibüs ve tanker) araçlar olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, davacı vekilinin avans faizi talebi yerinde görülmüştür. Davacı tarafın usul ekonomisini gözetmek amacıyla ihtiyari dava arkadaşı konumunda olan her bir davacı için ayrı ayrı açmak yerine tek bir dava açması dava ve taleplerin her birinin ayrı ve bağımsız dava olma özelliğini ortadan kaldırmayacağından ve hatta dava konusu alacağın temelini teşkil eden mahkeme kararı dahi Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin, 2016/1814 (E) 2018/11800 (K) no.lu ilamıyla davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi gerekçesiyle düzeltilerek onanmış olduğundan, davacı vekilinin faize yönelik ve vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile hükmün tüm davacılar yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilecek şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacılar vekili işlemiş faiz tutarını ana para alacağıyla birlikte takip konusu yapmış, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine davacı vekilinin işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilince icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilerek istinaf yoluna başvurulduğu görüldüğünden, davanın kısmen kabulü ile alacağın yargılamayı gerektirdiği tartışmasız hale gelmiş olduğundan, davacı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıdaki aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, B- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun (vekalet ücreti ve faiz türü yönünden) kabulü ile; Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, Davalının Küçükçekmece 1 Asliye Hukuk Mah. 2011/119 Esas 2015/397 Karar sayılı dosyasında verilen 130.000,00 TL manevi tazminat alacağına yönelik yaptığı itirazın iptali ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, takibin bu miktar üzerinden devamına, (davalı sigorta şirketinden asıl alacak miktarı olan 130.000,00 TL’nin icra takip tarihi olan 29/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline) Fazlaya ilişkin istemlerin reddine, 2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine, 3-Takip öncesi faiz, mahkeme vekalet ücreti alacağı ve bunlara dair faiz isteminin reddine, 4-Davacı tarafça yapılmış 29,20 TL başvurma, harcı, 2.613,67 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.647,17 TL harç gideri ile tebligat ve müzekkere ücreti olarak toplam 103,50 TL masraf olmak üzere toplam 2.750,67 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.650,41 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Alınması gereken 8.880,30 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 2.613,67 TL nin mahsubu ile bakiye 6.266,63 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 6-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 7-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 8-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 9-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 10-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 11-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 12-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 13-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olanAAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 14-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 15-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 16-Davacı … bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 17-Davacı …ten bakımından karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT m.13/1 uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 18-Avukatlık Asgari Ücret Tarife uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.662,62 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 18-Taraflarca yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-Davalı tarafından peşin yatırılan 2.613.67 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 6.266,63 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 59,85 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/06/2020