Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1155 E. 2020/739 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1155
KARAR NO: 2020/739
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI: 2016/1005 Esas -2017/1127 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı aracın, 31/01/2016 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarpması neticesinde, müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, tazminatın ödenmesi için davalı Sigorta Şirketine başvurulmasına rağmen tazminatın ödenmediğini iddia ederek, HMK’nın 107. Maddesi gereğince fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla şimdilik 500,00 TL hasar bedeli, 500,00 TL ikame araç tazminatı ve ulaşım gideri, 500,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 1.500,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kaza hakkında kesinleşmiş bir kusur raporunun bulunmadığını, araçtan mahrum kalmaya yönelik zarar talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “davanın kabulü ile; 10.320,41 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından yapılan inceleme neticesinde, davacı … hesabına 18/10/2016 tarihinde 5.739,19 TL tazminat ödemesi yapıldığının tespit edildiğini, bu ödemeyi davacı taraf bildiği halde yargılama aşmasında sessiz kalarak ödemeden mahkemeyi haberdar etmediğini, bu nedenle tazminat miktarından, yapılan ödeme mahsup edilmeden hüküm kurulduğunu, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğunu, kararın hemen akabinde, bu ödeme yine mahsup edilmeksizin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davacı tarafça müvekkili aleyhine ilamlı icra takibi yapıldığını, böylelikle tahsil edilen miktarın haksız olarak tekrar müvekkilinden talep edildiğini, davada alınan bilirkişi raporunda, müvekkili nezdinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu, diğer araç sürücülerinin kusursuz olduğu görüşünün ileri sürüldüğünü, bilirkişi raporunda, ceza soruşturması sırasında alınan kusur raporunun tekrar edildiğini, yeterli ve detaylı bir inceleme yapılmadığını, davacıya ait aracın yetkisiz ve anlaşmasız bir serviste onarıldığını, bilirkişi raporunda davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin fahiş ve kendi içinde çelişkili olarak belirlendiğini, değer kaybı yönünden bilirkişi raporunda, aracın eski hasarlarının olduğu açıkça belirtilmiş olmasına rağmen değer kaybı hesaplanmasının hatalı olduğunu, olaya ilişkin İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/224 Esas sayılı dosyasında devam eden ceza yargılaması sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin, iyi niyetli olarak ödeme yapması nedeniyle temerrüde düşmediğini, dolayısıyla müvekkili açısında faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı, değer kaybı tazminatı ve ikame araç bedeli istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 11/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında tamamen kusurlu olduğu davacı sürücünün kusurunun bulunmadığı; kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin 9.770,41 TL ve değer kaybı tazminatının 550,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Kusur ve zarara ilişkin bilirkişi raporunun yapılan incelmesinde, raporun, HMK’nın 279. Maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf iddia ve itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak davalı vekilinin istinaf dilekçesine eklediği 18/10/2016 tarihli … Bankası dekontuna göre, davacının hesabına 5.739,19 TL ödeme yapıldığı ve bu ödemenin davanın açılmasından sonra gerçekleştiği görülmektedir. Fakat ödemenin, araç hasar tazminatına mı yoksa değer kaybı tazminatına mı ilişkin olduğu belli değildir. O halde, Mahkemece, ödeme borcu sona erdiren ve res’en dikkate alınması gereken bir husus olduğundan, hasar dosyasının celbedilerek yapılan ödemenin hangi tazminata ilişkin olduğu ve tazminattan indirilmesi gerekip gerekmediği hususunun değerlendirilerek nihai bir kararın verilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5. maddesi gereğince, istinaf sonucuna göre … A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, teminat mektubunun davalı … A.Ş.iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/06/2020