Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1149 E. 2020/4121 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1149
KARAR NO: 2020/4121
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2017
NUMARASI: 2016/9 Esas – 2017/974 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/03/2015 tarihinde sürücüsü … olan … plakalı araç ile lastik değiştirmek için uygunsuz şekilde park etmiş olan … plakalı aracın çarpışması sonucu davacının yaya konumunda bulunan eşi …’nin vefat ettiğini, davacının eşinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldığını, davalı … Şirketinin kazaya karışan araçların zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumluluğunun bulunmadığını, müteveffanın destek aldığını maddi ve somut deliller ile ispatlaması gerektiğini, müvekkil şirkete tüm belgelerle birlikte kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, dolayısıyla temerrüte düşürülmemiş olduğunu, faiz talebinin reddi gerektiğine karar verilmesini talep etmiştir. Dava … Sigorta AŞ vekilinin cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddine, masraf, faiz ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine, sigortalı araç sürücüsünün idaresinde olan aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespiti için bilirkişi atanmasını, tazminat hesabının sigortalının kusur oranınca yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin temerrütü bulunmadığından faiz yasal oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, öncelikle genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte hasar başvurusu yapılması gerektiğini, hiçbir başvuru yapılmadan açılan davaya müvekkilin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından, faizden ve tüm ferilerinden sorumluluğun ve temerrütünün bulunmadığının tespitini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davalı … aleyhine açılan davanın reddine, davalı … AŞ Aleyhine açılan davanın kabulü ile, 68.968,72 TL tazminatın dava tarihi olan 05/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … AŞ’den alınarak davacı tarafa verilmesine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’ne karşı ıslah yapılmadığını bu davalıdan, dava dilekçesindeki miktardan başaka tazminat talebleri olmadığını, işbu nedenlerle gerekçeli kararın (4) nolu bendindeki fahiş miktardaki karşı vekâlet ücretine ilişkin hükmün bozulması gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacı vekilinin davasının belirsiz alacak davası şeklinde 1.000,00 TL üzerinden açtığı 02/10/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davayı … Sigorta AŞ yönünden ıslah ettiği, davalı … AŞ yönünden bir ıslah talebi bulunmadığı, hükme esas alınan 28/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda da davalı … AŞ yönünden herhangi bir bedel belirlenmemiş olduğu dikkate alındığı zaman davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; Davalı … AŞ aleyhine açılan davanın REDDİNE, Davalı … AŞ Aleyhine açılan davanın KABULÜ ile; 68.968,72-TL tazminatın dava tarihi olan 05/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … AŞ’den alınarak davacı tarafa verilmesine, 2-Alınması gereken 4.711,25-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL ve ıslah harcı olarak alınan 235,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.446,49-TL harcın davalı … AŞ’den alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca taktir olunan 7.936,56-TL vekâlet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 4-Davalı … AŞ yararına taktir olunan 1.000,00 vekâlet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 5-Davacı tarafça sarf olunan 1.305,75-TL yargılama masrafı, 29,20-TL peşin harç, 29,20-TL başvuru harcı ve 235,56-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.599,71-TL’nin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı … AŞ tarafından sarf olunan 48,25-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 7-Davalı … AŞ tarafından sarf olunan yargılama masrafının bu davalı üzerinde bırakılmasına, 8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 101,85 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2020