Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1147 E. 2020/768 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1147
KARAR NO: 2020/768
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2017
NUMARASI: 2014/364 Esas-2017/627 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ferdi Kaza Sigortasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının, sevk ve idaresindeki … plakalı beton tankerinin … plakalı otobüse çarpması sonucu meydana gelen kazada kalıcı olarak malul kaldığını, aracı o dönem iş gördüğü …Ltd.Şti. adına kullanmakta olduğunu ve bu şirket tarafından davacı lehine “Grup Ferdi Kaza Sigortası” yaptırılmış olduğunu, davalı … şirketine 10.06.2011 tarihinde yazılı olarak başvuruda bulunduklarını, ancak herhangi bir ödemenin yapılmadığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutularak şimdilik 8.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu … plakalı beton tankerinin, davalı … nezdinde … nolu poliçe ile 03.06.2011-03.06.2012 tarihleri arası “Grup Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğunu, davalı … şirketinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporundan sonra davasını 14.100 TL olarak ıslah etmiştir. İlk Derece Mahkemesi;14.100,00 TL’ nin 19/06/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davalı … şirketine iadeli taahhütlü posta yolu ile başvurulmuş olup başvurunun 10.06.2011 tarihinde sigorta şirketine tebliğ edildiğini, dava dilekçesinde de temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edildiğini, 6102 Sayılı Kanunun 1427/2 maddesi hükmüne göre can sigortaları bakımından sigortacının her halde ihbarın yapılmasından itibaren 15 gün içerisinde temerrüde düşmüş olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, buna göre ihbarın yapıldığı tarihe göre sigortacının 25.06.2011 tarihinde temerrüde düştüğünü, dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren (ticari) avans faizi uygulanması talep etiklerini ancak mahkemece yasal faiz uygulandığını beyanla kararın bu yönleriyle kaldırılmasını istemiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, Grup Ferdi Kaza Sigortasından kaynaklanan tazminat istemlidir. Öncelikle, davacı çalışmakta olduğu iş yerinde çalışma esnasında meydana gelebilecek risklere karşı ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğundan davacının kaza sonucu oluşan zararı can sigortası kapsamında olup davacı bu ilişkide tacir sıfatında değildir. Bu sebeple davacının ticari (avans) faizi talebi yerinde görülmemiş, bu yöndeki istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Temerrüt tarihine yönelik istinaf itirazına gelince: Mahkemenin karar gerekçesinde de yazılı olduğu gibi davacı dava açmadan önce, 10/06/2011 tarihinde davalı … şirketine başvurmuştur. Türk Ticaret Kanunu’nun 1427. maddesine göre, “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446’ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırk beş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre on beş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez. Somut durumda da temerrüdün şirketine başvurudan itibaren onbeş günlük süre geçtikten sonra başlatılması gerekmektedir.” Buna göre, Mahkemece temerrüt ve dolayısıyla faiz başlangıç tarihi 25.06.2011 olması gerekirken 19.06.2016 olarak kabul edilmesi yerinde görülmeyerek, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı temerrüt tarihi yönünden düzeltilerek aşağıdaki yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-14.100,00 TL’nın 25/06/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 2-Peşin alınan 23,76 TL. ve 25,20 TL. ıslah harcı olmak üzere toplam 48,96 TL. harcın, 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince, 0.06831 oran üzerinden hesaplanan 963,17 TL. nispi karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 914,21 TL. nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, Hazineye İRAT KAYDEDİLMESİNE, 3-Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı, 23,76 TL peşin harç, 3,30 TL vekalet harcı ve 25,20 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 73,41 TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan 1.535,55 TL yargılama giderinin + 600 TL Adli Tıp Bilirkişi ücreti + 510,25 TL Adlı Tıp Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.646,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı vekille temsil edildiğinden AAÜT 13/1.maddesi gereğince, 1.980 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 74,70 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2020