Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1137 E. 2020/704 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1137
KARAR NO: 2020/704
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2017
NUMARASI: 2014/756 Esas-2017/978 Karar
DAVANIN KONUSU:Tazminat
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … şirketine … nolu ZMMS poliçesiyle sigortalı davalı … adına kayıtlı ve aynı davalının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 15/09/2013 tarihinde asli ve tamamen kusurlu olarak kırmızı ışıkta geçerek müvekkili adına kayıtlı … plaka sayılı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, kaza ile birlikte müvekkiline ait araçta 3.975-TL değer kaybı ve 1.275-TL aracı kullanmamaktan dolayı kazanç kaybı olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple davalı … şirketinin 3.975 TL değer kaybı bedelinden, diğer davalı ise değer kaybı ve kazanç kaybının tamamından sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.975 TL araç değer kaybı bedeli ve 1.275 TL kazanç kaybı bedelinin 15/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle: Değer kaybı taleplerini kabul etmediklerini, davanın dayanağı yapılan taleplerin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminatı dışında kaldığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kaza tarihinden itibaren avans faiz talebinin reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi; davacının değer kaybı tazminatı talebinin kısmen kabulü ile 3.500 TL ve kazanç kaybı talebinin kabulü ile 1.275 TL kazanç kaybı tazminatının davalı …’dan kaza tarihi olan 15/09/2013’ten itibaren yasal faizi ile alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının değer tazminat talebinin davalı … yönünden kısmen kabulü ile 3.500-TL değer tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar vermiş, karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davaya konu aracın özellikleri dikkate alındığında mahkemesince takdir edilen değer ve kazanç kaybının fazla olduğunu, davacının 15 günlük kazanç kaybı talep etmiş olmasına rağmen mahkemenin yirmi gün üzerinden hüküm kurmasının yerinde olmadığını beyanla, kararın kaldırılmasını istemiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan haksız fiil tazminatı istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 15/09/2013 tarihinde meydana gelen kazada hasar gören davacıya ait … plakalı araçtaki değer kaybı ve aracın kullanılamamasından kaynaklanan kazanç kaybı talebi olduğu, İlk Derece Mahkemesince kısmen kabul yönünde karar verildiği görülmüş ise de, İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrası incelendiğinde hükmün açık olmadığı, bu haliyle infazının mümkün olmadığı, özellikle davacı tarafından müteselsilen hüküm kurulması talep olunduğu halde davalılar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulduğu, hüküm içeriğinden davalıların müteselsilen sorumlu olup olmadığının anlaşılamadığı, mahkemece müteselsilen sorumluluğa yönelik hüküm kurmadığının kabul edilmesi halinde ise bu kez davacı tarafından talep edilmeyen bir husus hakkında karar verilmiş olunacağından öncelikle denetlenebilir bir karar verilmesi bakımından, taleple bağlı kalınarak, infazı kabil ve duraksamaya yer vermeyecek bir hüküm kurulmak üzere, bu aşamada davalı … vekilinin diğer istinaf itirazları incelenmeksizin dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kabule göre de, araçtaki değer kaybının tespitine ilişkin yerleşik yargısal uygulama; aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki farkın bulunarak sonuca ulaşılması şeklinde olup hükme esas alınan raporlarda bu ölçülere göre hesaplama yapılmayıp afaki ifadelerle değer kaybının 3.500 TL olduğunun benimsenmiş olması doğru olmamıştır. Bu durumda kaza tespit tutanağı, onarıma ve kazaya ilişkin tüm belgeler incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davalı davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansından sarf edilmeyen kısmının iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2020