Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/111 E. 2019/426 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO 2019/111
KARAR NO: 2019/426
KARAR TARİHİ: 11/11/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2017
NUMARASI : 2015/289 Esas – 2017/943 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Tazminat
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı anlaşılmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı dava dilekçesinde özetle; 03/07/2013 tarihinde davalı …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, müvekkili …’a yol kenarında çarpmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan; 70.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusurlu bulunması ve bakiye bir zarar hesabı durumunda sorumluluğunun azami limit ile sınırlı olduğunu beyan etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın tamamen davacının kusurundan kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; 28.888,00 Türk Lirası maddi tazminatın tüm davalılardan; 20.000,00 Türk Lirası manevi tazminatın ise davalı …’an tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili; hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğunu, davalının kaza esnasında aşırı hızlı olduğunu, raporda bu hususun dikkate alınmadığını, maddi tazminat hesaplanırken müvekkilinin bakiye ömrünün eksik hesaplandığını, hatalı bir şekilde aktif dönem hesabı yapılmadığını, manevi tazminatın da düşük takdir edildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … vekili ise, manevi tazminatın yüksek hesaplandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre 03/07/2013 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralanarak %56 oranında malul kaldığı, kaza tespit tutanağına göre davacının asli kusurlu olduğu, davalının, yargılandığı Bursa 7 Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/671 esas 2014/146 karar sayılı dosyası üzerinden alınan ve hükme esas tutulan 23.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda da davacının asli kusurlu; davalının da tali kusurlu olduğunun kabul edildiği, eldeki dava dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunda da kusur durumunun aynı şekilde tespit edildiği, kaza tespit tutanağı ve sözü geçen bilirkişi raporlarının oluşa uygun olduğu, bu nedenle mahkemenin gerçekleşen trafik kazasında davacının asli kusurlu olduğu yönündeki kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; davacının bakiye ömrünün PMF yaşam tablosu esas alınarak hesaplandığı, kaza tarihinde 61 yaşında olduğu, bu nedenle aktif döneme ilişkin hesaplama yapılmamasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı; tarafların kusur durumu, hak ve nesafet ilkesi, mali-sosyal durumu, maluliyet oranı nazara alındığında takdir edilen manevi tazminatın yerinde olduğu, bu yöne ilişkin her iki tarafın istinaf itirazlarını yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; tarfların yerinde olmayan istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacı bakımından istinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı taraftan alınması gereken 827,37 TL bakiye karar harcının …’dan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4- Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,Dair, manevi tazminat davası bakımından HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca her iki taraf bakımından KESİN; maddi tazminat davası bakımından HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca davalılar bakımından KESİN, davacı bakımından ise tebliğden itibaren Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere iki hafta içerisinde Dairemize yahut Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile TEMYİZ yolu açık olmak üzere olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliği ile karar verildi. 11/11/2019