Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/110 E. 2019/294 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H KE M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/110
KARAR NO : 2019/294
KARAR TARİHİ : 25/10/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2017
NUMARASI : 2015/462 Esas – 2017/392 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı anlaşılmakla, re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı araç sürücüsü … kusuru ile neden olduğu trafik kazasında müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü belirterek araçta oluşan hasar bedeli ile sarfedilen ekspertiz bedelinin araç sürücüsü ve işleten olan davalılardan; değer kaybının ise davalı sigortacı dahil tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … şirketi vekili dilekçesinde özetle; yapılan ödemenin hükümde dikkate alınmasını, dosyanın değer kaybı konusunda uzman bilirkişiye verilmesini, kusurun ve hasarın ispatlanamaması durumunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davaya yanıt vermemişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 11.000,00 TL değer kaybı alacağı ile 195,00 TL ekspertiz giderinin tüm davalılardan; 7.941,43 TL bakiye hasar bedelinin ise sigorta şirketi haricindeki davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı … şirketi vekili; poliçe limitini aşar şekilde karar verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … tarafından süre tutum dilekçesi verilmiş ise de, süresi içerisinde herhangi bir istinaf başvuru dilekçesi verilmemiştir.Dava; trafik kazası nedeni ile hasar gören araca ilişkin değer kaybı, bakiye hasar bedeli ile yapılan ekspertiz masrafının kazaya neden olduğu ileri sürülen aracın sürücüsü, işleteni, ZMS sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. Dosyada mübrez davalılar tarafından itiraza uğramayan kusur ve hesap raporuna göre davalıların sürücüsü, işleteni ve sigortacısı oldukları aracın asli ve tam kusurlu olduğu, araçtaki bakiye hasar bedelinin 7.491,43 TL; değer kaybının 11.560,00 TL ve ekspertiz giderinin 195,00 TL olduğu, davalı … şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra bakiye poliçe limitinin 6.902,00 TL kaldığı anlaşılmaktadır.Ne var ki; ilk derece mahkemesince davalı … şirketinin değer kaybı ve ekspertiz bedeli alacağından sorumluluğuna hükmedilirken poliçe limitini aşacak şekilde karar verilmiştir.Kabule göre de, ekspertiz bedeli yargılama giderlerine eklenerek kabul ve ret oranında taraflara paylaştırılması gerekirken tazminata eklenmesi doğru değil ise de; bu yöne ilişkin istinaf başvurusu bulunmadığından, bu bedelin tazminata eklenmiş olması ve bu yönün kesinleşmesi nedeniyle poliçe limiti dahilinde mahsup yapılmıştır.HMK’nın 353/1-b/2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzeltilrek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür.Davalı … şirketi vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerinde olup anılan düzenleme uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A) 1-Davalı … şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA,3- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, B)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,1-11.000,00 TL değer kaybı tazminatının, 6.902,00 TL’lik kısmının tüm davalılardan; bakiye 4.098,00 TL’lik kısmının ise gerçek kişi davalılar … (gerçek kişiler yönünden 03/02/2015 tarihinden; davalı … şirketi yönünden ise 03/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,2-195.00 TL ekspertiz giderinin, 03/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,3-7.941,43TL bakiye hasar bedelinin, 03/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,4-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve alınması gerekli 1.307,20 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubuyla kalan 886,60 TL harcın, 53,60 TL’lık kısmından tüm davalılar; bakiye kısmından ise sigorta şirketi haricinde kalan gerçek kişi davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, 5-Davacı tarafından yatırılan 423,60 peşin harcın, 152,78 TL’lık kısmından tüm davalılar; bakiye kısmından ise sigorta haricinde kalan gerçek kişi davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından karşılanan 1.824,40 TL yargılama giderin 658,00 TL’lık kısmından tüm davalılar; bakiye kısmından ise sigorta haricinde kalan gerçek kişi davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 2.296,37 TL vekalet ücretinin 828,23 TL’lık kısmından tüm davalılar; bakiye kısmından ise sigorta şirketi haricinde kalan gerçek kişi davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmı var ise taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 25/10/2019