Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1069 E. 2021/1068 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1069
KARAR NO: 2021/1068
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2017
NUMARASI: 2014/267 Esas – 2017/791 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, 818 sayılı BK’nın 46 ve 47 (6098 sayılı TBK’nın 54 ve 56).maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ıslah dilekçesi dikkate alınarak; “Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı Jandarma Genel Komutanlığı’ na ait … plakalı araç sürücüsü davalı …’ nın %60 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ in %40 oranında kusurlu olduğu, davalı sigortanın hem … hem de … plakalı aracın sigortacısı olduğu, kaza sırasında … plakalı araçta yolcu olan davacının yaralandığı ve %39,2 oranında maluliyet meydana geldiği, davalı sigorta tarafından davalıya 25.085,00 TL ödemede bulunulduğu, bu ödemenin 38.977,28 TL olarak güncellemesi ve mahsubu ile davacının maluliyete dayalı olarak 56.922,20 TL maddi tazminata hak kazandığı ve davanın ıslah edildiği anlaşılarak maddi tazminat davasının kabulü ile davacının şahsi haklarının zarara uğraması” gerekçesiyle, “Maddi tazminat davasının kabulü ile; 56.922,20 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 56.922,20 TL maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi için dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar için olay tarihi olan 23/08/2009 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 35.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 35.000,00 TL manevi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi için dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar için olay tarihi olan 23/08/2009 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı Jandarma Genel Komutanlığı vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalı Jandarma Genel Komutanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle: kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü …’in asli kusurlu olması sebebiyle idare açısından bağın kesildiğini, bu nedenle sorumluluğun .. ve araç maliki …’a ait olduğunu; ayrıca davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla zamanaşımı ve hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığından, reddedilmesine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda … plakalı askeri minibüs sürücüsünün %60, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı otomobil sürücüsünün %40 kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen, meydana gelen bedensel zarardan kusur oranında indirim yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Jandarma Genel Komutanlığının 5018 sayılı Kanun gereğince harçtan muaf olmasına rağmen kararda harçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne %60 kusur atfedilmesinin dayanaksız olduğunu; askeri araç sürücüsünün kusuru oranında tazminattan indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, davacıya 25.085,00 TL ödeme yapıldığını, bu hususun taraflar arasında çekişmesiz olduğunu, işbu ödemeler karşılığında davacı adına, istinaf başvuru dilekçesine ekli evraktan da görüleceği üzere 07/04/2014 tarih, … kasa, … fiş numaralı ibraname düzenlendiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 11/2.maddesinde ibranamenin iptali için öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin olayda değerlendirilmesi gerektiğini, ibraname aslının ilgili bankanın şubesinden celp edilmesi gerektiğini, ibranamenin düzenlendiği tarihten itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, manevi tazminatın ZMSS teminatının dışında olduğunu, ıslah tarihinden faiz işletilmesi olmadığı takdirde rapor hesap tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren hüküm kurulmasının dayanaksız olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, 23/08/2009 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı Jandarma Genel Komutanlığı’nın maliki ve davalı …’nın sürücüsü olduğu askeri araç ile davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı minibüsün kaza yapması neticesinde, davacının yaralandığı, işbu davada davacı tarafça bu yaralanma nedeniyle güç kaybı tazminatı ve manevi tazminat talep edildiği; davacının kaza neticesinde yaralanması nedeniyle, ATK raporuna göre %39.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 18 ay olacağının mütalaa edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama neticesinde yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davaya konu trafik kazası 23/08/2009 tarihinde gerçekleştiğine göre davacının yaralanması nedeniyle ceza dava zamanaşımı süresi 5237 Sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre 8 yıldır. İşbu dava ise 24/07/2014 tarihinde, bir başka deyişle 8 yıllık ceza dava zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır. Bu nedenle davalı Jandarma Genel Komutanlığı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazında isabet bulunmamaktadır. Davalı sigorta şirketi tarafından her ne kadar ödeme yapıldığı iddia edilmiş, bu ödeme güncellenerek davacının maddi zararından indirilmiş ve KTK’nın 111/2.maddesindeki 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığı iddia edilmiş ise de; davalı tarafça gerek yargılama aşamasında gerekse istinaf aşamasında ödemenin yapıldığına dair belge ya da ibraname ibraz edilmemiştir. Dairemizce de uzun bir süre gerek davalı sigorta şirketi ile gerekse de istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen bankanın ilgili şubesine yazı yazılmasına rağmen iddia edilen ödemeye ilişkin belge ya da ibraname temin edilememiştir. Bir başka deyişle, davalı sigorta şirketinin Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2.maddesinde düzenlenen 2 yıllık hak düşürücü süre geçtiği iddiasının incelenmesi ve ispatı bakımından davalı tarafça dosyaya sunulması zorunlu olan ibraname dosyaya ibraz edilmediğine ve bu iddia ispat edilemediğine göre, davalı sigorta şirketinin bu yönde iddia ve itirazı yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan 31/05/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; kazanın meydana gelmesinde askeri araç sürücüsü davalı …’nın %60 oranında asli kusurlu, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in %40 oranında tali kusurlu olduğu; davacının kaza nedeniyle uğradığı bedensel zararının, güncellenen ödeme miktarı da düşüldükten sonra 56.922,20 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde, raporun, HMK’nın 279.maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosyadaki bilgi ve belgeler ile uyumlu, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, bu yöndeki iddia ve itirazlar yerinde değildir. Dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminatların müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. Davacı yolcu olduğuna ve olayın meydana gelmesinde her iki araç sürücüsünün kusuru bulunduğuna göre, Mahkemece TBK’nın 61 ve 163.maddeleri dikkate alınarak maddi tazminatlardan, tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarında herhangi bir hata bulunmadığından, bu yöne ilişkin itirazlar yerinde değildir. Ayrıca dava dilekçesinde, dava, HMK’nın 107.maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açıldığından, tüm maddi tazminat bakımından davalı Sigorta Şirketi’nin dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi de doğru olduğundan, bu yöndeki itirazda da isabet bulunmamaktadır. Kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, maluliyet raporu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının, TBK’nın 56.maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun ve makul olduğu kanısına varıldığından, davalı Jandarma Genel Komutanlığı’nın bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmemiştir. Ancak Jandarma Genel Komutanlığı harçtan muaf olmasına rağmen harçtan sorumlu tutulması ve manevi tazminat ZMSS poliçesi teminatı dışında olmasına rağmen davalı sigorta şirketinin manevi tazminattan sorumlu tutulması doğru olmadığından, bu yöndeki itirazlar yerinde görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-)Davalı Jandarma Genel Komutanlığı vekili ile davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: A-1-)Maddi tazminat davasının kabulü ile; 56.922,20 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 56.922,20 TL maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi için dava tarihi olan 24/07/2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar için olay tarihi olan 23/08/2009 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 2-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.611,44 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.888,35 TL harçtan, tamamlama harcı olarak alınan 187,59 TL nin mahsubu ile 3.700,76 TL harcın davalılar … ve … Sigorta AŞ.’den tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 4-)Davacı tarafından sarf edilen posta masrafları 349,10 TL, bilirkişi ücretleri 1.050,00 TL olmak üzere toplam 1.399,10 TL yargılama giderinin peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 433,54 TL harç ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, B-1-)Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 35.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar Jandarma Genel Komutanlığı ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-)Davalı … AŞ.’ye karşı açılan manevi tazminat davasının reddine, 3-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve Jandarma Genel Komutanlığından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-)Davalı Jandarma Genel Komutanlığı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat nedeniylle İlk Derece Mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı Jandarma Genel Komutanlığına verilmesine, 5-)Davalı sigorta şirketine karşı açılan manevi tazminat davasının tümden ve (aleyhindeki manevi tazminat davası kısmen reddedilen) diğer davalı ile farklı bir gerekçeyle reddedilmesi nedeniyle Dairemizin karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Şirketi’ne verilmesine, 6-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.390,85 TL harçtan, peşin alınan 245,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.144,90 TL harcın davalı Süleyman Taşcı’dan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, 7-)HMK.nın 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-)İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-)Davalı Jandarma Genel Komutanlığı ile davalı … Sigorta AŞ. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendilerine iadesine, 2-)İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan 99,9 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/07/2021