Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1059 E. 2020/3949 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1059
KARAR NO: 2020/3949
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI: 2014/523 Esas – 2017/1013 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/02/2012 tarihinde, davalı …’ın sürücüsü, davalı … A.Ş.’nin işleteni, davalı … Sigorta AŞ.’nin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı ve davalı … (…) Sigorta AŞ.’nin karayolu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olduğu … plakalı yolcu otobüsünün tek taraflı kaza yapması neticesinde, araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’ın ağır bir şekilde yaralandığını, maddi ve manevi zararlara uğradığını iddia ederek, HMK’nın 107. maddesi kapsamında fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle müştereken ve müteselsilen; 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı … şirketleri haricindeki diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kusur incelemesinin yapılması ve davacının maddi tazminata ilişkin zararlarının ispatlanması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … (…) Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili şirket nezdinde karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, poliçede belirtilen teminatın koltuk başına verildiğini, poliçeye göre davacıda meydana gelen uzuv kayıplarının genel şartlarda belirtilen oranlarda tespit edilmesi gerektiğini, genel şartlarda belirtilen oranlar ve organ kayıpları dışında kalan yaralanmaların poliçe teminatı dışında olduğunu, dava öncesinde başvuru şartının yerine getirilmediğini, poliçenin bir meblağ sigortası olduğunu, kazanç kaybı ve gelir kaybı taleplerinin talep edilemeceğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatı dışında bulunduğunu, davacının maluliyetinin Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacının tazminat talebi dava tarihinde muaccel hale geldiğininden dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’a, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap hakkını kullanmamıştır. İlk Derece Mahkemesince: “Davacının maddi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabulü ile, davalılardan Karayolları Zorunlu Taşımacılık Ferdi Koltuk sigortacısı … (…) Sigorta borcun 70.500 TL’sinden, davalılardan …. A.Ş. ve davalılardan … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olması, bakiye 95.484,18 TL’den ise davalılar Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı … Sigorta A.Ş. İle … A.Ş. Ve …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydıyla, (davalılar … Sigorta A.Ş. Borcun 70.500 TL’sinden, davalı … sigorta A.Ş. İse borcun 95.484,18 TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) 165.984,18 TL’nin 11/02/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı yanın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, takdiren 50.000 TL manevi tazminatın davalı … A.Ş. İle davalı …’dan 11/02/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından iki kez bedel artırım dilekçesi verildiğini, iki kez ıslah yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirkette bulunan poliçenin, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi olduğunu, bu poliçedeki sakatlanma teminatının, “meslekte kazanma gücü kaybı” oranına göre hesaplanan bir teminat çeşidi olmadığını, buna rağmen Yerel Mahkemece, Adli Tıp Kurumu tarafından verilen meslekte kazanma gücü kaybı olan %47 sakatlanma üzerinden koltuk poliçesinden ödeme yapılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, ilgili poliçenin A.3.2 maddesine göre talebin teminat kapsamında olup olmadığı yönünden inceleme yapılması gerektiğini, müvekkili şirket yönünden olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maluliyet ve tedavi giderleri, manevi tazminat ile zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından, 11/02/2012 tarihinde, davalı …’ın sürücüsü, davalı … AŞ’nin işleteni, davalı … Sigorta AŞ’nin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı ve davalı … (…) Sigorta AŞ.’nin karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olduğu … plakalı yolcu otobüsünün tek taraflı kaza yapması neticesinde araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, davacının her iki poliçe türü yönünden tüm davalılardan maddi tazminat, sigorta şirketleri dışındaki davalılardan ayrıca manevi tazminat talebinde bulunduğu ve Mahkemece, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 05/10/2015 tarihli raporunda, davacının kaza nedeniyle %47 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir. 04/04/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da; kazanın meydana gelmesinde davalı (sürücü) …’ın %100 kusurlu ve davacının %47.0 oranındaki yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararının toplam 157.180,38 TL, bakıcı giderinin 8.803,80 TL olduğu, %47.0 maluliyet oranı nedeniyle davacının karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi nedeniyle talep edebileceği alacak miktarının 70.500,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Yine 16/09/2016 tarihli bilirkişi raporu, 10/10/2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile 28/09/2017 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda, kaza tarihindeki karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçe limitinin 150.000,00 TL olduğu dikkate alınarak, davacının, bu poliçe nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının 70.500,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Mahkemece de, kaza tarihindeki (karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası) poliçe limiti olan 150.000,00 TL’lik teminatın %47.0 maluliyete oranlaması yapılarak 70.500,00 TL yönünden davalı … Sigorta AŞ ile aracın işleteni ve sürücüsü olan davalıların müteselsil sorumluluğuna; geri kalan miktar yönünden de Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı … Sigorta AŞ ile aracın işleteni ve sürücüsü olan davalıların sorumluluğuna hükmedilmiştir. Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nda bu poliçe ile temin edilen bir kaza, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette malûliyetine sebebiyet verdiği takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve daimi sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, daimi sakatlık sigorta bedelinin, maddede belirtilen oranları dâhilinde ödenmesi gerektiği öngörülmüştür. Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bir tutar (meblâğ) sigortası olup bu niteliği gereği geçici ve kalıcı iş göremezlik zararlarını teminat altına alan bir sigorta türü değildir. Somut uyuşmazlıkta geçici ve kalıcı iş göremezlik zararlarından sorumluluk, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı … Sigorta AŞ (teminat limiti 225.000 TL) ile davalı … Sigorta dışındaki diğer davalılardadır. Bu nedenle, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun, diğer davalılardan farklı ve ayrı olduğu gözetilerek, davacının maluliyeti nedeniyle hak edebileceği sigorta bedelinin belirlenebilmesi için öncelikle uzman bilirkişi tarafından Genel Şartlar’a ekli cetvellere göre maluliyet oranı belirlendikten sonra meblağın hesaplanması gerekirken, anılan hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince tespit edilen %47.0 maluliyet oranının poliçe teminat limitine oranlanması suretiyle yapılan hesaplama esas alınarak ve davalı … Sigorta’nın diğer davalılarla müteselsil sorumluluğuna karar verildiği, bu yönüyle karara karşı davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesince tespit edilen maluliyetine esas olan kısıtlılığının, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’ndaki (A.3.2. maddesi) maluliyet cetveline göre karşılığı varsa bilirkişi aracılığıyla tespit ettirilmek ve buna göre hak edebileceği sigorta bedeli belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından, davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin bu davalı bakımından maddi tazminata ilişkin kurulan hükmünün kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak (ve istinaf başvurusunda bulunmayan taraflar yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmek) üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta AŞ. (Eski Unvanı … Sigorta AŞ) vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin, davalı … Sigorta AŞ. (Eski Unvanı … Sigorta AŞ) aleyhine kurulan maddi tazminata ilişkin hükmünün HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Maddi tazminat davasının yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2020