Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1051 E. 2020/758 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1051
KARAR NO: 2020/758
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI: 2015/962 Esas- 2017/1128 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı otomobil sürücüsü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde 25/12/2014 tarihinde gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında davacıların desteği olan araç sürücüsü …’ın vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.İlk Derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüyle, davacı … için 63.695,85 TL, davacı … için ise 46.129,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde, davacının desteği olan araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olması nedeniyle rizikonun teminat kapsamından olmadığını, dilekçeye ekli 01/11/2017 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararının da bu yönde olduğunu, kabul şekli bakımından da hesaplamaya esas alınan gelirin farazi olduğunu, vefat tarihinde öğrenci olan ve çalışmayan müteveffa bakımından asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin de hatalı olarak belirlendiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, trafik kazasından kaynaklanan … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu bir şekilde gerçekleştirdiği trafik kazası neticesinde vefat etmesi nedeniyle aracın sigortasından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Destek zararı, ölenin mirasçılarının (yakınlarının) zarara neden olanlardan talep ettikleri bir tazminattır. İşletenin (sürücünün) yakınlarının uğradıkları destek zararının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı konusunda açık bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi poliçe genel şartlarında da böyle bir kısıtlamanın olmadığı anlaşılmaktadır. O halde; işletenin ölümü nedeni ile onun desteğinden mahrum kalanların trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri ilke olarak kabul edilmelidir.Nitekim davalı tarafın dayandığı karardan sonra verilen Hukuk Genel Kurulunun 14/03/2019 gün ve 2017/17-1089 E, 2019/294 K sayılı ilamında, işletenin ve şoförün, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup bu zarar gerek kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceğinden destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebileceği kabul edilmiştir. (HGK’nın 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Kararı, HGK’nın 22.2.2012 gün, 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/12/2015 tarih, 2014/3061 Esas, 2015/13605 Karar sayılı kararları da aynı yöndedir.)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre müteveffa, kaza tarihi itibarıyla Işık Üniversitesi Mühendislik Fakültesi mekatronik mühendisliği ingilizce bölümünde okumakta olup hesaplamaya esas alınan gelirin farazi olarak hesaplanmasında her hangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bununla birlikte, hükme esas tutulan raporda, TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nın 28/11/2016 tarihli yazı cevabında bildirilen 2016 yılı için yeni mezun mekatronik mühendisi için belirlenen asgari ücretin (3.300,00 TL-asgari ücretin 2,016 katı) esas alındığı, müteveffanın kaza tarihi olan 25/12/2014 tarihinden itibaren değil, okulunu bitirip 25 yaşına geldikten sonra anne babasına destek olacağı kabul edilip, kaza tarihinden itibaren çalışmaya başlayacağı yaşa kadarki olan süreye ilişkin yetiştirme gideri de mahsup edildikten sonra askerlik süresi hesap dışı tutulmak suretiyle hesaplama yapıldığı, bilirkişi raporunun bu haliyle hüküm vermek bakımından yeterli olduğu görülmektedir.Öte yandan, davalı sigorta şirketine davadan önce 20/03/2015 tarihinde başvurulduğuna göre başvurudan itibaren 8 gün geçtikten sonra oluşan temerrüd tarihi itibarıyla faize hükmedilmiş olmasında da aykırılık bulunmamaktadır(2918 sayılı KTK’nın 99. ve ZMSS Genel Şartlarının B.2. maddesi ).Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken bakiye 5.628,00TL istinaf karar harcının istinafa başvuran taraftan tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA,3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, her bir davacı bakımından davalı aleyhine hükmedilen miktarlar ayrı ayrı gözetilmek suretiyle 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2020