Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1050 E. 2020/501 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1050
KARAR NO: 2020/501
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2017
NUMARASI: 2015/696 Esas- 2017/977 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı ve sürücü belgesiz … idaresindeki … plakalı otomobilin tek taraflı kaza yapması neticesinde, araçta yolcu olarak bulunan davacıların desteği …’nın vefat ettiğini, anne ve baba olan davacıların destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla her bir davacı için 500.00 ‘er TL’den olmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Şirketi’ne başvuru tarihi olan 04/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, olayda müterafik kusur ve hatır taşıması olduğundan bu iki husus yönünden indirim yapılması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince: “Davanın kabulü, davacı baba … için 27.608,75 TL, davacı anne … için 9.708,78 TL destek tazminatının dava tarihi 01/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine, davacı vekilinin avans faizi işletilmesi talebinin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Nüfus kayıtları incelendiğinde …’ün, müteveffanın babası olduğuna dair bir belgeye rastlanılmadığını, bu nedenle desteklik hususunun şaibeli olduğunu, davacı anne … ile müteveffa …’nın doğum tarihlerinin çeliştiğini, bu durumda müteveffanın, davacıların desteği olup olmadığı, aralarında soy bağı bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması gerekirken davacıların yazılı belgeye dayanmayan beyanlarına itibar edilerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsü …’ın Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/254 Esas- 2015/485 Karar sayılı dosyasındaki ifadesinde, olay günü mahallede müteveffa ile birlikte alkol aldıklarını belirttiğini, müteveffanın, sürücünün alkollü olduğunu bilerek araçta seyahat etmesi nedeniyle olayda müterafik kusur indirimi bulunduğunu, yine hatır taşıması olduğunu, bu iki husus nedeniyle indirim yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53/3. maddesi kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacıların desteği …’nın içerisinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı … Şirketi’nin ZMS sigortacısı olduğu aracın 11/04/2015 tarihinde tek taraflı kaza yapması neticesinde, davacıların desteği …’nın vefat ettiği, davacıların bu olay nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulundukları ve Mahkemece, yukarıda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki nüfus kayıtları, ölü muayene tutanağı ve ölüm belgesinin yapılan incelmesinde, müteveffa …’nın, davacılar … ile …’nın müşterek evlatları olduğu açık bir şekilde belirli olduğundan, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmemiştir. Mahkemece hükme dayanak yapılan aktüerya raporunda, müteveffanın alkollü sürücünün aracına bilerek binmesi nedeniyle %15 oranında kusurlu kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır. Aktüerya raporunda kusur olarak belirtilen husus, aslında TBK’nın 52. maddesinde düzenlenen müterafik kusurdur. Desteğin kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu kabul etmek mümkün olmayıp sürücünün alkollü olduğunu bilerek sonucun ağırlaşmasına desteğin katkısı nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerekir. Başka bir deyişle, mahkemece müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerekirken “kazanın oluşumunda” kusurlu kabul edilip sonuç olarak destekten yoksun kalma tazminatından indirim yapıldığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı da yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği yönündeki iddia ve itirazında gelince: Müteveffa …’nın sigortalı araçta yolcu ve sürücünün arkadaşı olarak bulunduğu, ve sürücünün bir menfaati karşılığı olmaksızın hatır için taşındığı hazırlık soruşturmasındaki ifadelerden anlaşıldığından TBK’nın 51. maddesi gereğince hatır taşıması indirimi yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazları yerinde olduğundan, Yargıtayın yerleşik uygulaması dikkate alınarak, davacılar lehine hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatı miktarlarından takdiren %20 oranında indirim yapılması gerektiği kanısına varılmıştır. Bu bağlamda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kısmen KABULÜ ile; Davacı baba … için 22.195,00 TL, davacı anne … için 7.767,02 TL destek tazminatının dava tarihi 01/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu ‘na göre alınması gerekli 2.046,70 TL karar ilam harcından dava açılırken yatırılan dava 27,70 TL peşin harç ile 124,50 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.894,5 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 3.400 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 4-Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 3.400 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 5-Reddedilen miktar TBK’nın 51. maddesi uygulanmasından kaynaklandığından davalı için vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 6- Davacı tarafça yapılmış olan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 255,15 TL tebligat zarf gideri, 212,00 TL ATK faturası olmak üzere toplam 1.217,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 7-Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL peşin harç ile 124,50 TL ıslah harcı olmak üzere 152,20 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 8-HMK 120. maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve istem halinde HMK 333. maddesi gereğince davacıya ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN : 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 45,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/03/2020