Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1007 E. 2020/239 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1007
KARAR NO: 2020/239
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2017
NUMARASI: 2015/596 Esas- 2017/1191 Karar
DAVANIN KONUSU:Alacak (Sigorta Poliçesinden Kaynaklı)
KARAR TARİHİ:10/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait davalıya kasko poliçesi ile sigortalı aracın 19/05/2015 tarihinde çalındığını, 30 günlük süre geçmesine rağmen aracın bulunmadığının bildirilmesine rağmen sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığından davalıya karşı icra takibi yapıldığını, davalı tarafça haksız şekilde icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından eksik evrakların müvekkile ulaştırılmaması nedeniyle hasar dosyasının tamamlanmadığını, bu nedenle ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, icra takibinde belirlenen değeri kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince taleple bağlı kalınarak, 17.000 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, işlemiş faiz alacağı yönünden isteminin reddine karar verilmiştir. Davalı … şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; “Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir.” kuralı gereği, davacının dava açılmadan önce hasar dosyası oluşturulmak ve tazminat hesaplanmak üzere, gerekli belgeleri sigorta şirketine sunmadan dava ve takip yaptığını, bu nedenle öncelikle davanın reddi gerektiği, müvekkili dava açılmasına sebebiyet vermediği için aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemiyle yürütülen icra takibine itirazın iptali istemlidir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemiyle yürütülen icra takibine itirazın iptali istemlidir. Tüm dosya içeriğine, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri çerçevesinde davacı tarafça davalı şirkete başvuru yapılmış olmasına, başvuru sırasında davalıya verilen bilgi ve belgelerin bir kısmının eksikliğinin tek başına talebin reddi için gerekçe oluşturmamasının gerekmesine, eksik olduğu ifade edilen evrakın ikmali konusunda davacı tarafa uzun süre bir bildirimde bulunulmaksızın icra takibi yapıldıktan sonra bu hususun ileri sürülmüş olunmasına, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunun dosya içeriği ile usul ve yasaya uygun olmasına, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı sonucuna göre aşağıdaki karara varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.161,27 TL istinaf harcından peşin alınan 321,40 TL’nin mahsubu ile kalan 839,87 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2020