Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/975 E. 2023/1357 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/975
KARAR NO: 2023/1357
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2022
NUMARASI: 2022/311 Esas – 2022/326 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı/İhtiyati tedbir isteyen vekili sunmuş olduğu dilekçesinde; Müvekkili şirkete ait İkitelli OSB’de bulunan iş yerlerinde mimari projeye aykırı işlemler yapıldığından bahisle davalı yönetimi tarafından 3 ayrı karar ile iş yerinde mühürleme ve ruhsat iptali işlemi yapıldığını, bu bağlamda iş yerinin faaliyetinin durdurulduğunu, iş yerinde fiilen 35 kişinin çalıştığını, yurt dışına ihracat yapıyor olmaları nedeniyle faaliyetlerinin durdurulmasının telafisi imkansız zararlara sebebiyet vereceğini, ayrıca iş yerlerinin kullanım amacıyla ara duvarının kaldırılması ve kapı açılması eyleminin binanın statik yapısına olumsuz bir etkisi olmayacağını, davalı tarafın eşit işlem kuralına aykırı olarak müvekkili şirket aleyhine kararlar aldığını, açılacak asıl davada haklılıklarını ispatlayacaklarını, bu nedenlerle alınan kararların yürütülmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; Alınan kararların mevzuata uygun olduğunu, davacı tarafın mimari projeye aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle tutanak tutulduğunu, bu bağlamda yasal dayanağı bulunmayan istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… ihtiyati tedbir isteyen şirkete ait iş yerlerinin kullanım amacıyla ara duvarının kaldırılması ve kapı açılması nedeniyle davalı tarafından mimari projeye aykırı eylem ve işlemler nedeniyle dava konusu yapılan mühürleme ve ruhsat iptali işleminin yapıldığı, işlemlerin dayanağını teşkil eden mimari projeye aykırılıkların ana yapıya zarar verip vermediği, bu bağlamda yapının statik dengesini olumsuz yönde etkileyip etkilemediği hususunda herhangi bir tespitin yapılmadığı (Yargıtay 18.HD 2011/4839-8941 EK sayılı ilamında da belirtildiği, üzere), bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmadan davacı şirkete ait iş yerinin faaliyetinin durdurulup ruhsatının iptal edilmesinin ileride telafisi imkansız zararlara sebebiyet verebileceği değerlendirilerek HMK 389/1 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir isteminin kabulüne, tedbirin mahiyeti gereği HMK 392/1 md gereğince takdiren teminat alınmasına yer olmadığı kanaat ve sonucuna varılarak …. …1-İhtiyati tedbir isteyen tarafın isteminin HMK 389 ve devam maddeleri kapsamında KABULÜ ile davalı yönetime ait; -… numaralı ve 17/08/2022 tarihli faaliyetten men ve mühürleme işleminin, -… sayılı ve 07/10/2022 tarihli İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatları iptali işleminin,-… sayılı ve 12/10/2022 tarihli faaliyetten men işlemine ilişkin kararların AYRI AYRI UYGULANMASININ TEDBİREN DURDURULMASINA, 2-Tedbirin mahiyeti gereği HMK 392/1 maddesi gereğince teminat alınmasına yer olmadığına, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf sebepleri; İhtiyati tedbir şartları mevcut olmadığı halde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Şu durumda, mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirine; ihtiyati tedbirin HMK 389 vd. maddesinde de açıkça düzenlenmiş bulunmasına, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davanın tam olarak ispatlanmış olmasının gerekmemesine, yaklaşık ispat halinde de ihtiyati tedbir kararının verilebilmesine, ihtiyati tedbirin şartların mevcut olmasına göre davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/311 Esas ve 2022/326 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1/b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/04/2023