Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/502 E. 2023/516 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/502
KARAR NO: 2023/516
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/08/2022 Ara Karar
NUMARASI: 2022/193 Esas
DAVANIN KONUSU: 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/02/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müflis şirketin takip borçlusu olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında davalıların takip dosyasına aykırı eylem, işlem ve davranışları, nedeniyle oluşan/oluşacak zararlarının özellikle davacı müflis şirket ait taşınmazlarının satılarak paraya çevrilme süreci öncesi ve sonrasında davalıların hatalı, kasıtlı, iş, işlemleri ile mahkeme kararını doğrudan etki eden sahte belgeler üzerinden davacı müflis şirke ait taşınmazın el değiştirmesine neden olanlar ile davacı müflis şirkete ait taşınmazlar ihalesinin feshi ile yeniden yargılama talepli açılan davalarda delillerinin toplanmaması, sahte olduğunu iddia ettikleri belgelerin araştırlmaması, araştırılmaktan kaçınılması, müflis şirketin tüm ipotekli borçlarını kapatmaya yeten müflis şirkete ait taşınmaz ihale bedelinin harç alınmaksızın avans olarak davalı bankaya ödenmesi ve davalıların hukuka açıkça aykırı eylem ve işlemler nedeniyle davacı müflis şirketin uğramış olduğu doğrudan ve / veya dolaylı maddi zararlara karşılık olmak üzere, yaptırılacak mali / teknik bilirkişi incelemesi ile tespit edilecek gerçek tutara yükseltilecek alacak ve zararı ile keza davacı şirketin uğranılan yukarıda açıklanan tüm zararın ve inceleme sırasında fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişilerce yukarıdakiler dışında çıkacak meblağlarında alacağın / zararın doğumuna neden olan her bir işlem tarihlerinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müfeselsilen tahsili ile ıslah etmek hakları saklı kalmak kaydı ile nihayet şimdilik 1.000.000,00 TL maddi tazminat ile 3.000.000,00 TL manevi tazminatın, başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte bu zararlara sebebiyet veren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müflis şirkete ödenmesi ile huzurdaki dava sonuçlanana dek Kocaeli İcra Müdürlüğü … Talimat sayılı dosyası ile müflis şirkete ait ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin geçici olarak durdurulmasını talep etmiştir. Davalı Adalet Bakanlığına izafen Hazine vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımına uğradığını, Dava konusu olayda zarar ile davalı Kurumlar arasında illiyet bağı bulunmadığını, mevcut yasaların uygulandığını, manevi ve maddi tazmin sorumluluğu olmadığını, tazminat şartlarının oluşmadığından davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;”… Davacı vekili aleyhine tedbir istenen bankanın Kocaeli İcra MÜdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile Müflis Şirkete ait ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmesini talep etmek suretiyle Kocaeli İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyasında gerçekleştirilen işlemlerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep ettiği; Ancak dosyanın incelenmesinde ihtiyati tedbire karar verebilmek için yaklaşık haklılığın ispatı gerektiği, Davacı iflas idaresi memurlarına, tebligatın yapıldığı tarih üzerinden 11 yıl süre geçtikten sonra iş bu davayı açtıkları, ihalenin yapıldığı, açılan ihalelerin feshine ilişkin davaların sonuçlandığı, fesih taleplerinin reddedilip kesinleştiği, genel kredi sözleşmesine yazılan adresten kat ihtarının şirketin muhasebecisi …’ya tebliğ edilmiş olduğu, icra emrinin tebliğinden sonraki süreçte davacı şirketin temsilcisi …’nın bankadan yapılandırma talep etmiş olduğu, yapılandırma için 22/12/2010 tarihli protokolün imzalandığı, bu hususlardın cevap dilekçesinde de savunulduğu ve ekinde belgelendirildiği, bu haliyle ihtiyati tedbirin kabulü için kuvvetle muhtemel bir haklılığın ispat edilememiş olduğu nazara alınarak talebin reddine” karar verildiği, davacı vekili yeni tarihli ihtiyati tedbir talep etmiş ise de, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için son ara karardan itibaren değişen bir durum söz konusu olmadığı ve ihtiyati tedbirin kabulü için kuvvetle muhtemel bir haklılığın ispat edilememiş olduğu nazara alınarak, İhtiyati tedbir talebinin reddine,…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı İhtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir şartlarının oluşmasına rağmen reddine ilişkin kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Şu durumda, mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirine, ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmamasına, değişen şartlar ve deliller doğrultusunda her zaman ihtiyati tedbir kararı verilebilmesine göre İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Dosyadaki belgelere, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından İhtiyati tedbir talep eden vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/193 Esas sayılı dosyasında verilen 11/08/2022 tarihli ara karara yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/02/2023