Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/3544 E. 2023/3044 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/3544
KARAR NO: 2023/3044
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2022
NUMARASI: 2020/223 Esas – 2022/513 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; İski genel müdürlüğü tarafından 02.07.2019 tarihinde Avcılar İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan Avcılar ilçesi, … mahallesi, … caddesi, … sokak No:… adresinde … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmada müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısındaki kablo ve tesisata hasar verildiğini, meydana gelen hasarın müvekkil şirketin yüklenici tarafından giderildiğini, hasarın onarımında sarf edilen malİzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla KDV dahil taplam 5.092,46 TL borcun davalı yana tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 5.092,46 TL hasar bedeli 170,77 TL işlemiş faizi toplam 5.263,23 TL tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalının ödeme emrine tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, icra takibine konu alacağın davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret olduğunu, itirazın iptalini, hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmektedir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Yapılan tetkikte 02.07.2019 tarihinde Avcılar İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi … Sokak No:… adresinde yüklenici firma … Tic. A.ş.t … Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından şube yolu yenilemesi işi için kazı çalışması yapıldığı tespit edilmiş olduğunu, dava konusu olayda, idare elemanlarının çalışması olmadığını, idarenin araç ve gereçlerinin kullanılmadığını, hukuki sorumluluklarının bulunmadığını, müteahhit firma ile … arasında akdedilmiş sözleşme tarafların özgür, hür iradeleriyle yapılmış ve buna göre sözleşme konusu işin yapılması sırasında 3.kişilerin uğradığı zarar ziyandan müteahhit firmanın sorumlu olduğu, idarelerinin sorumlu olmadığı, davacı tarafından yapılan tesisat imalat işinin mevzuata uygun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Dava davalı …nin alt yapı çalışmaları sırasında davacı …a ait tesislere zarar verilmesi nedeniyle meydana gelen zararın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, Uyuşmazlık Mahkemesinin benzer bir dosyada vermiş olduğu 29/11/2021 tarihli 2021/602 E. 2021/612 K. Sayılı kararında belirtildiği gibi olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğinden davanın görülmesinde idari yargı yeri görevli bulunduğundan davanın HMK 114/1-b ve 115/2. Maddeleri gereği usülden reddine” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin görevli olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız eylemden kaynaklanan alacağa yönelik itirazın iptali davasıdır. Davalı kamu kurumu olup kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları kapsamında yapmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 16’ya göre; kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarının dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetleneceği, yıllık çalışma ve yatırımlarının bilançolarda belirlenerek genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülünde düzenleneceği belirtilmiştir.Bu kapsamda davacının tacir olduğu, davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün de 2560 sayılı Kanun kapsamında bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı kabul edildiğinde davalının haksız eylem teşkil eden faaliyetinden kaynaklanan bu uyuşmazlığın da yerleşik yargısal uygulamalarda görüldüğü gibi, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir (HGK’nın 21/09/1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29/11/1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları). Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan sebeplerle KABULÜ ile, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/223 Esas – 2022/513 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafça peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının talep halinde kendilerine iadesine, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/10/2023