Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/3291
KARAR NO: 2023/2796
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2020
NUMARASI: 2018/175 Esas – 2020/174 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … A.Ş. vekili dava dilekçesinde, 01.09.2016 tarihinde davalı …’nin açtığı ihale sonucunda alt yapı çalışması yapan diğer davalılar … A.Ş. ve … Ltd. Şti.’nin kendilerine ait Bağcılarda bulunan alt yapı tesislerine zarar verdiklerini, toplam zararlarının 5.788,20 TL olduğunu, zararın tazmini için dava açtıklarını belirtmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle görev itirazında bulunmuş ve davanın idare mahkemesinde açılması gerektiğini belirtmiştir. Zarara sebep olan şirketlerin kendi yüklenici firmaları değil İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yüklenici firmaları olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuştur. Davanın esasına yönelik olarak da talep edilen zarar ile olay arasında uygun nedensellik bağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Belediyesi vekili cevap dilekçesinde; Görevsizlik itirazında bulunmuştur. Zarara diğer davalı şirketlerin sebep olması sebebiyle husumet itirazında bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak da yüklenici firmalarla yapılan sözleşmeye göre meydana gelecek zararlardan yüklenici firmaların sorumlu olduklarını, bu sebeple kendilerine tazminat sorumluluğu yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. … A.Ş. Ve … Ltd. Şti.’nin cevap dilekçesi vermemiştir.İlk Derece Mahkemesince; “…6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Davalılar …A.Ş. ve … Ltd. Şti.’nin davacıya ait alt yapıya zarar verdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sebeple 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 da ki haksız fiil hükümlerine göre meydana gelen zarardan hukuken tazminat sorumlulukları bulunmaktadır. Diğer davalı … Belediyesi ise davalı şirketlerin yüklenici olduğu alt yapı işinin ihale edeni dolayısıyla asıl işvereni konumunda olup meydana gelen zararın gerçekleşmesine sebep olan sözleşmesel ilişkinin tarafı konumundadır. Bu sebeple meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır. Meydana gelen zararın tespit için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre dosyanın elektrik elektronik mühendisi bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir. Hazırlanan 03.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının meydana gelen zararının miktarının 1.712,15 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı ise davasını 5.788,20 TL alacak üzerinden açmıştır. Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ve raporun denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır. …1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 2-1.712,15 TL’nin 01/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3-Davacının avans faiz talebinin reddine, 4-6100 sayılı HMK 124/4 ‘e göre davalı olmaktan çıkartılan … lehine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretine hükmedilmesine, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı … Belediyesi vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … Belediyesi vekili istinaf dilekçesinde; İdari yargının görevli olduğunu, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre sorumluluğun yükleniciye ait olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.390,00 TL’ye çıkartılmıştır.Bu durumda, davalının istinaf talebine konu kabul edilen miktar 1.712,15 TL olup, miktar itibariyle kesin karar olduğundan, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır.Buna göre maddi tazminat talebine ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarih, 2018/175 Esas 2020/174 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davalı … Belediyesi vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davalı … Belediyesi tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 3- Davalı … Belediyesi tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/10/2023