Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2889 E. 2023/2563 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2889
KARAR NO: 2023/2563
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2022
NUMARASI: 2021/148 – 2022/762
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar sebebiyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/01/2020 tarihinde Bağcılar İlçesi … Mahallesi … Sokak adresinde yapılan çalışma, 15/01/2020 tarihinde Beylikdüzü İlçesi Büyükşehir Mahallesi Atatürk Bulvarı adresinde yapılan çalışma, 23/03/2020 tarihinde Esenyurt İlçesi … Mahallesi …. Sokak adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalılar / borçlular tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile icra takibine geçildiğini, borçluların icra takip dosyalarına itiraz ettiklerini beyanla; borçluların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Esas ve … Esas sayılı dosyalarına yapılan itirazlarının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesinine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde davalı kurum tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, bahsi geçen çalışmalarda davalı idarenin ihale makamı olduğunu ve yüklenici firma ile imzalanan sözleşme ve eki teknik şartnameler gereğince sorumluluğun yüklenici firmalar … San.Ve Tic. Ltd. Şti. & … Ltd. Şti. Ortak Girişimi’ne ait olduğunu, hasarın meydana gelmesinde davacının kusuruyla meydana gelmiş olabileceğini, dosyada resen seçilecek elektrik mühendisi bilirkişilerce davacının altyapı tesislerinin mevzuata uygun olup olmadığı, hasar bedeli olarak belirtilen rakamın gerçek hasar bedeli olarak belirtilen rakamın gerçek hasar bedeli olup olmadığı, işçilik ve eklenen diğer taleplerin yasal olup olmadığı hususlarının araştırılması gerektiğini, talep edilen hasar bedelin rayice ve gerçeği uygunluğunun şaibeli olduğunu, kabul anlamına gelmemekle davalı idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından, dava tarihinden sonrası için faiz istenebilineceğini belirterek; davanın reddine, davacının reddedilen meblağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … İnşaat Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde; Davacının, dava dilekçesinde iddia ettiği maddi zarardan davalı şirketlerin sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirketler tarafından çalışma yapılacak sahaya ilişkin haritalama ve altyapı durum bilgileri ilgili ve sorumlu idareden ve davacı şirketten defeatle talep edildiğini ve sonuç alınamadığını, davacı tarafından meydana geldiği iddia edilen hasarın davacı şirketin kendi kusurundan kaynaklandığını, tüm Bedaş elektrik altyapı çalışmalarının, genellikle zeminin hemen altından yoldan 20 ila 50 cm altından korumasız olarak uygulandığının tespit edildiğini, davalı şirketlerin Esenyurt İlçesi … Mahallesi … Sokak adresinde çalışması bulunmadığını, çalışma yapmadığı alanda meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını, davaya konu, davacı şirketin özensiz eylemleri ve kusuruyla meydana gelen hasar ile davalı şirketler arasında illiyet bağının kurulamayacağını belirterek; davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi İle, 1-Davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün .. Esas Sayılı Dosyasına yapmış oldukları itirazın 538,20-TL asıl alacak ve 31,85-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 570,05-TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacak likit olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine, 2-Davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı Dosyasına yapmış oldukları itirazın 1.245,13-TL asıl alacak ve 77,68-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.322,81-TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacak likit olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine, 3-Davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı Dosyasına yapmış oldukları itirazın 1.840,87-TL asıl alacak ve 85,79-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.926,66-TL üzerinden kısmen iptali ile takibin devamına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacak likit olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalıların müteselsil sorumluluklarının bulunduğunu, araç ve personel gideri, malzeme ve montaj bedeli, etüd koordinasyon bedeli, eşik kesinti süresi aşımı bedeli, dağıtılamayan enerji bedeli, manevra bedeli ve şebeke yıpranma payının da hüküm altına alınması gerektiğini, icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Dava haksız fiile dayalı maddi zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazı iptali talebine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 110. maddesi gereğince davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır. Davacının, aynı davalıya karşı olan birbirbirinden bağımsız birden fazla talebini, aralarında bir derecelendirme ilişkisi yani aslilik – fer’ilik ilişkisi kurmadan aynı dava dilekçesinde, ileri sürmesine davaların yığılması denir. Buna göre eldeki davada, objektif dava yığılması mevcuttur. Dava dilekçesinde, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E., … ve … sayılı dosyalarında vaki itirazların iptali talep edilmiştir. … E. sayılı icra takip dosyasında takip miktarı 5.472,02 TL olup, 570,05 TL yönünden davanın kısmen kabulüne, … E. sayılı icra takip dosyasında takip miktarı 2.743,23 TL olup, 1.322,81 TL.yönünden davanın kısmen kabulüne, … E.sayılı icra takip dosyasında takip miktarı 5.081,69 TL olup, 1.926,66 TL.yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41. maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 8.000,00 TL’ye çıkartılmıştır.Bu durumda, davacının istinaf talebine konu olan ve reddine ilişkin bulunan tutar her bir icra takip dosyası için 8.000,00 TL’nin altında olduğundan miktar itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince itirazın iptaline dair her bir icra takibindeki dava değerinin ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, itirazın iptalleri yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de temyiz(istinaf) merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/12/2022 tarih, 2021/148 Esas – 2022/762 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı tarafça peşin yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/09/2023