Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2575 E. 2023/2704 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2575
KARAR NO: 2023/2704
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2022
NUMARASI: 2021/62 Esas – 2022/359 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davaya konu yapılan çalışma /kazı esnasında gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle, davalı Borçlu tarafından; 07.10.2019 tarihinde, Küçükçekmece – … Mah – … cad. No:… adresi önünde yapılan çalışma sırasında, müvekkil şirket enerji dağıtım altyapısına 5.717,40 TL, 15.11.2019 tarihinde, Büyükçekmece – … mah – … caddesinde yapılan çalışma sırasında, müvekkil şirket enerji dağıtım altyapısına 2.331,61 TL, 27.11.2019 tarihinde, … – … sok. No : … adresinde yapılan çalışma sırasında, müvekkil şirket enerji dağıtım altyapısına 7.774,34 TL, 28.11.2019 tarihinde, Avcılar – … mah – … sokak kesişiminde yapılan çalışma sırasında, müvekkil şirket enerji dağıtım altyapısına 22.993,79 TL, 12.11.2019 tarihinde, Şişli – … mah – … sok. No : … önünde yapılan çalışma sırasında, 2.317,96 TL, 04.01.2020 tarihinde, … – … mah – … sok. No : … adresinde yapılan çalışma sırasında, Müvekkil şirket enerji dağıtım altyapısına 3.290,13 TL tutarında hasar ver söz konusu hasarların müvekkil Şirketin, yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, söz konusu hasarların; malzeme + montaj +işçilik + hasardan kaynaklanan diğer hasarlardan ( enerji kesintisi ) ibaret olduğunu, anılan hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz de dahil olmak üzere, davalı borçlu aleyhine, toplam 36.783,20 TL’ nin tahsili amacıyla, ilamsız takibe geçilerek borçluya ödeme emri gönderildiği, ancak ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun; takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına ve ferilerine külliyen itirazla takibi durdurduğunu, borçlu tarafınca takipler durdurulmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı her ne kadar borcunun bulunmadığı nedeniyle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu alacağın davalının kusuru nedeniyle oluştuğunu, tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü -…E; İstanbul …. İcra Müdürlüğü – …; İstanbul …. İcra Müdürlüğü – … E; İstanbul …. İcra Müdürlüğü – … ve İstanbul … İcra Müdürlüğü – …E sayılı dosyalara yapmış bulunduğu haksız ve yersiz itirazların iptali ile takiplerin devamına karar verilmesini, davalı-borçlu aleyhine hükmolunacak meblağların, %20 sinden az olmamak kaydıyla, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın, usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının mahkememizce kabul edilebileceği kanaatine varılarak, davanın yargı yolu dava şartı yokluğundan HMK.114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine …1-Davayı görmekte idari yargı yerleri görevli olduğundan davanın HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Adli yargının görevli olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız fiile dayalı zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı kamu kurumu olup kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları kapsamında yapmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 16’ya göre; kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarının dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir.2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetleneceği, yıllık çalışma ve yatırımlarının bilançolarda belirlenerek genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülünde düzenleneceği belirtilmiştir.Bu kapsamda İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün de 2560 sayılı Kanun kapsamında bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı kabul edilmelidir. Davalının haksız eylem teşkil eden faaliyetinden kaynaklanan bu uyuşmazlığın da yerleşik yargısal uygulamalarda görüldüğü gibi, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir (HGK’nın 21/09/1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29/11/1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları).Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan sebeplerle KABULÜ ile, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/62 Esas – 2022/359 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafça peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının talep halinde kendilerine iadesine,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-4. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 04/10/2023