Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2456 E. 2023/2520 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2456
KARAR NO: 2023/2520
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/05/2022
NUMARASI: 2021/255 Esas – 2022/360 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı tarafından 08.01.2020 tarihinde Esenyurt İlçesi, … Mah., … Sok. No:.. adresinde yapılan çalışma, 20.01.2020 tarihinde Esenyurt ilçesi, … Mahallesi, … Sok. No: … adresinde yapılan çalışma, 20.01.2020 tarihinde Esenyurt İlçesi, … Mahallesi, … Sokak No:… adresinde yapılan çalışma esnasında, davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, izah edilen nedenlerle, davalının, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyalarına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminat ödemeye rnahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… davacı şirket meydana gelen zararın davalı tarafından verildiğini iddia etmiş ise de davalıların kablolardaki hasarı meydana getirdiklerine ilişkin bir bilgi ve belgenin dosya kapsamındabulunmadığı, sadece davacı şirket çalışanları tarafından tanzim edilen tutanağın olduğu, tutanağın içeriğinin doğruluğu açısından dinlenen tek tanığın da olayın gerçekleştiği ana ilişkin görgü tanığı olmadığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabından da anlaşılacağı üzere davalının o tarihte bildirilen adreste kendilerince yada taşeronlarınca yapılan bir çalışma olmadığı, dosya kapsamında davacı vekili tarafından sunulan mevcut tutanaklardan 08.01.2020 tarihinde … Mahallesi … Sokak No:… Esenyurt/İstanbul, 20.01.2020 tarihinde … Mahallesi … Sokak No:… Esenyurt/İstanbul, 20.01.2020 tarihinde … Mahallesi … Sokak No:.. Esenyurt/İstanbul adreslerinde davalı şirket tarafından kazı çalışması yapıldığının anlaşılamaması, dava konusu hasarın İski Genel Müdürlüğü ve/veya taşeronu tarafından yapıldığına dair kesin bir tespite varmak mümkün olmadığı, hasar tespit tutanağında kabloya hasarın nasıl verildiğinin belli olmadığı, dinlenen taraf tanıklarının anlatımlarına göre, davacının, olay günü mahalde davalı şirket tarafından kazı çalışması yapıldığı ve bu çalışma sırasında davalı şirketçe altyapı tesislerine zarar verildiği yönündeki iddiasını destekler beyanın olmaması, tanık beyanlarının genel geçer olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğünce olay günü ilgili mahalde hiç bir kuruma kazı çalışması ruhsatı verilmediğinin bildirilmiş olması karşısında ve ayrıca dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge ve deliller ile tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, zararın davalı tarafından verildiğinin ispatlanamadığı bu haliyle davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla,hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davalıların zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu,icra inkar tazminatı taleplerinin reddinin de hatalı olduğunu, açmış oldukları davada tazminat koşullarının oluştuğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir. TBK.m.49 uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Madde 50 uyarınca zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur. Yine ispat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Dosyada mevcut delil durumuna göre; İspat yükü kendisine düşen davacının, davalı tarafça zarara uğratıldığı iddiasını ispat edemediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/255 Esas ve 2022/360 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının peşin yatırılan 179,90 TL’nin mahsubuyla bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/09/2023