Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/2382 E. 2023/2234 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2382
KARAR NO: 2023/2234
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2023
NUMARASI: 2023/285 Esas – 2023/390 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde; Müvekkilİ şirket adına kayıtlı … plaka sayılı … marka kamyonda … Gıda Tur. San. Ve Tic. Ltd.Şti.’ ye ait taşıt tanıma sistemi bulunduğunu, ilgili araç 23.01.2023 tarihinde … Mahallesi … Sk. Üzerinde faaliyet gösteren … isimli iş yerine branda yapımı için bırakıldığını, ancak 25.01.2023 tarihinde müvekkili şirket tarafından yapılan kontrollerde şirket aracında bulunan taşıt tanıma sisteminin olmadığı fark edilmiş olup yapılan incelemelerde araçta bulunan taşıt takip sisteminin 23.01.2023 tarihinde müvekkili şirketin bilgisi olmadan alındığı tespit edildiğini, müvekkili şirket ekte sunmuş oldukları … plakalı aracının çipi ile bir çok istasyondan yakıt alındığı gibi davalı … Total İstasyonu’nun Ümraniye şubesinden de 24.01.2023 tarihi 02:26-02:32-02:38-02:40-02:48 sıralarında ve 25.01.2023 tarihi saat 04:44 – 04:50 sıralarında toplam 1194,95 lt ve 27.722,87 TL tutarında yakıt alındığı belirlendiğini, bunun üzerine konuyla ilgili … sahibi ile yapılan görüşmelerde iş yerine ait kamera kayıtları incelenmiş ve 23.01.2023 tarihinde saat 23.57 sıralarında … plaka sayılı aracın takip çipinin çalınarak … plaka sayılı araca takıldığı görüldüğünü, yine olayla ilgili müvekkili şirkete ait aracın çipi ile davalı … Total İstasyonunun Ümraniye şubesindeki kamera kayıtlarında da aynı şekilde … plakalı … marka çekiciye yakıt alındığı tespit edildiğini, söz konusu hırsızlık olayı müvekkili şirket tarafından ilgili kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şirkete ait araç çipi ile yapılan bu alımlar sırasında hiçbir istasyon görevlisi araç plakasına bakmamış taşıt tanıma sisteminin farklı bir plakaya ait olmasına rağmen haksız bir şekilde yakıt verilerek müvekkili şirketin mağduriyetine sebep olunduğunu, İşbu sebeple müvekkili şirkete zararın giderilmesine yönelik dava açmamız zorunluluğu doğduğunu, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk aşaması tamamlandığını, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın giderilmesi gerektiğini, yukarıda açıkladıkları sebeplerle müvekkili şirket ekte sunmuş oldukları, … plakalı aracının çipi ile bir çok istasyondan yakıt alındığı gibi davalı … Total İstasyonu’nun Ümraniye şubesinden de 24.01.2023 tarihi 02:26-02:32-02:38-02:40-02:48 sıralarında ve 25.01.2023 tarihi saat 04:44 – 04:50 sıralarında toplam 1194,95 lt ve 27.722,87 TL tutarında yakıt alındığı belirlendiğini, davalı taraf ile yapılan görüşmelerde söz konusu alacak tahsil edilememiş olup mağduriyeti daha da arttığını beyan ederek; Haklı davalarının kabulü ile; müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere zararın meydana geldiği 24/01/2023 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “…Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi gereğince “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda …” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir. 6102 sayılı TTK 16/1.maddesinde: “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” ve TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; açılan dava TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde olmadığı, başka bir ifadeyle davacı ile davalı kişiler arasındaki uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde olup, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi olduğu, olay sırasındaki davacının zarar iddiasının davacı ve davalı şirketin ticari işletmeleri ile ilgili olduğuna dair bir delilin bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme de bulunmadığı anlaşılmakla;…1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-HMK 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Her iki taraf arasındaki uyuşmazlığın ticari işletmelerinden kaynaklanması sebebiyle davaya bakmaya görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız fiile dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun’un 5/2. maddesinde ticari davaların, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmış, maddenin 3. fıkrasında; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak belirlenmiştir. Eldeki dosyada; her iki taraf da tacir olup, davaya konu eylem her iki tarafın ticari işletmeleriyle ilgilidir. Tarafları tacir olan uyuşmazlığın ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülüp çözülmesi gerekmektedir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1454 E, 2019/5777 K, Dairemizin 2021/281 Esas, 2021/398 Karar sayılı ilamı). Görev, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Somut olayda; her iki tarafta tacir olup, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan eldeki ticari davada, Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davacının talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan sebeplerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2023 tarih, 2023/285 Esas – 2023/390 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine iadesine,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. ve 362/1/g maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 11/07/2023