Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1964 E. 2023/2014 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1964
KARAR NO: 2023/2014
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2023
NUMARASI: 2022/711 Esas – 2023/4 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar sebebiyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı / borçlunun davaya konu icra dosyasına ilişkin olarak farklı tarih ve adreslerde müvekkil şirket varlıklarına zarar vermiş olduğunu, işbu hasarların tamiri sebebiyle müvekkili davacı şirketin malzeme ve işçilik bedelinden oluşan maddi zararı bulunduğunu, davalı / borçlu tarafından müvekkil davalı şirket sorumluluğundaki elektrik dağıtım tesislerine verilen zararın icra dosyaları muhteviyatındaki tutanak ve diğer belgeler ile tespit edildiğini, davalı / borçlunun sebep olduğu hasarların tamiri için fatura edilen bedelin tazmini amacıyla 24.10.2021 tarihinde … numaralı yazı ile bahsi geçen tutanaklara ilişkin bildirim yapıldığını, müvekkili şirkete ait tesislere davalı tarafından defalarca zarar verilmiş olduğunu, tüketiciye enerji taşıyan işbu yer altı kablolarının müvekkili davacı şirket tarafından tamir edilmek durumunda kalındığını, davalının itirazı süresinde olduğundan eldeki davayı ikame etme zorunluluğu doğduğunu, itirazın iptali davaları için dava şartı öngörülen arabuluculuk başvurusunun taraflarınca yapıldığını ancak görüşmenin olumsuz olarak neticelendiğini, eldeki dava konusunu oluşturan icra dosyalarına ilişkin olarak 29.07.2022 tarihinde … numarasıyla arabuluculuk başvurusu yapıldığını belirterek davalı/ borçlunun filli neticesinde meydana gelen zararların tazminine yönelik icra takibine itirazların iptaline, davanın kabulüne, davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra – inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 27/12/2021 Tarih 2021/608E. 2021/680 K. Sayılı kararıyla; Kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olan İSKİ’nin haksız eyleminden kaynaklı zararın tazmini isteminin ilamsız icra takibine konu edilemeyeceği ve açılan davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği hakkında karar verdiğini, davanın görev sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, 2560 sayılı yasa ile kurulan müvekkili İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürüten bir kamu kurumu olduğunu, kamu hizmeti yürüten idarenin bu hizmeti yürüttüğü sırada verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davanın olayda kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmekte olduğunu, yargı yolunun caiz olması dava şartı olup iş bu davada idare mahkemelerinin görevli bulunduğunu, davanın HMK. 114/1-b maddesi gereğince İdari Yargı görevli olduğundan, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının kendi kusurunun da araştırılmasının gerektiğini belirterek davanın dava şartı yokluğundan usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Adli yargının görevli olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız eylemden kaynaklanan alacağa yönelik itirazın iptali davasıdır. Davalı kamu kurumu olup kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları kapsamında yapmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 16’ya göre; kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarının dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetleneceği, yıllık çalışma ve yatırımlarının bilançolarda belirlenerek genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülünde düzenleneceği belirtilmiştir.Bu kapsamda İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün de 2560 sayılı Kanun kapsamında bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı kabul edilmelidir. Davalının haksız eylem teşkil eden faaliyetinden kaynaklanan bu uyuşmazlığın da, yerleşik yargısal uygulamalarda görüldüğü gibi, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir (Yargıtay HGK’nın 21/09/1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29/11/1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı ilamları).Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek yargı yolu sebebiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır (Dairemizin aynı mahiyette 2022/3062 E. – 2022/2441 K, 2020/598 E. – 2022/290 K. ve Yargıtay 4. HD’nin 2018/281 E. – 2018/2172 sayılı ilamları). Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve belirtilen şekilde yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan sebeplerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/01/2023 tarih, 2022/711 Esas – 2023/4 karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. hükmü gereğince KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine iadesine,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 7- Karar tebliği, harç iade müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. ve 362/1/g maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 14/06/2023