Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1765 E. 2023/2103 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1765
KARAR NO: 2023/2103
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2023
NUMARASI: 2015/1850 Esas – 2023/94 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin belirtilen adresteki iş yerinde reklam ve matbaacılık faaliyetinde bulunduğunu,12.09.2015 tarihinde yağan yağmur ve akabinde Kurbağalı derenin taşması sonucu şirketin giriş katının kısmen, bodrum katının 2,5 metre ve bahçe deposunun 2,5 metre su altında kaldığını, Kurbağalı derenin ıslah çalışması sırasında, meteorolojinin daha önceden şiddetli yağmur uyarısına rağmen, derenin denize dökülen kısmının kapatılması nedeniyle yağan yağmur dereyi ve kanalları taşırdığı ve söz konusu zararın meydana geldiğini, bütün makine ve malzemelerin su içinde kaldığını, zeminin hala yürüyemeyecek derecede çamur ve balçıkla kaplı olduğunu, toplam hasar bedelinin 72.000,00 TL KDV olduğunu, ayrıca su basması nedeniyle çalışılamadığı için kazanç kaybı olduğunu, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 72.000,00 TL KDV maddi zarar ile 15.000,00 TL kazanç kaybı zararın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kurbağalı Dere ıslah çalışmalarının İBB Fen işleri daire başkanlığının tarafından yapıldığından, müvekkili idarenin bu konuda sorumluluğunun olmadığını, atıksu kanallarının İSKİ’nin sorumluluğunda olduğunu, ancak yağmur suyu kanallarının belediyenin sorumluluğunda olduğunu, yağmur sularının atıksu kanallarına bağlı olması durumunda, aşırı yağışlarda atıksu kanallarının çalışamaz duruma geldiğini, idarenin bir zararı ödemekle yükümlü tutulabilmesi için zararın varlığı, bu zararın idareye atfı ve isnadın mümkün olmasına bağlı olduğunu, müvekkili idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi hiçbir idari sorumluluğu olmaması nedeniyle hasar ile İSKİ arasında illiyet bağı kurulması da mümkün olmadığını, ayrıca binaya ait yapı ruhsatı ve idarece onaylanmış atıksu bağlantı projesi de tespit edilemediğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu ve kabul edilemeyeceğini, bütün bu nedenlerle, müvekkili idare aleyhine açılan haksız davanın husumet ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Tarafların delillerinin toplanmasına müteakip dosya bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor aldırılmıştır. İtirazlar üzerine ek rapor ve yeni bir heyetten tekrar bilirkişi raporu aldırılmış, tüm raporlar incelenmiş, değerlendirilmiş ve dosya kapsamına alınmıştır. Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas olarak alınan İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyeleri …, … ve … tarafından düzenlenen bilirkişi heyeti raporu dayanak yapılarak; davacıya ait işyerinde 12/09/2015 tarihinde şiddetli yağış neticesinde Kurbağalıdere’nin taşması sonucu su basmasına bağlı zararın meydana geldiği tespit edilmiştir. 12/09/2015 tarihinde Kadıköy ilçe hudutlarındaki Kurbağalıdere’de meydana gelen yağışın öngörülebilir bir yağış olarak meydana geldiği, bu yağışın oluşturduğu akış miktarının ise İstanbul ve Kadıköy – Kurbağalıdere için afet sayılmayacak miktarda öngörülebilir durum olup mücbir sebep olarak kabul edilmeyeceği, Kurbağalıdere ıslahını yapan davalının yağışın meydana getirdiği su basması, yağmur yüzeysel suyunu/akışını tahliye edecek olan derenin ıslah çalışmalarının imalatı sırasında gelebilecek ani sellere karşı yeterli tedbirleri almadan şantiye+imalat sahasının kullanması sonucu taşkın suyun etrafa yayılması ve su basması nedeniyle dava konusu zarar meydana geldiği, dere ıslah çalışmaları davalı idare ve ihbar olunan tarafından yürütüldüğü için meydana gelen zarardan birinci dereceden sorumlu ve kusurlu oldukları, meydana gelen hasar miktarının 72.000,00 TL olduğu, dava konusu işyerinde dere taşmasından dolayı meydana gelen kazanç kaybının 4.509,26 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davacının davasının kısmen kabulü ile 72.000,00 TL maddi zarar ile 4.509,26 TL kazanç kaybı zararı olan toplam 76.509,26 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 12/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte alınarak davacıya verilmesine …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını,olay tarihinde zarara sebebiyet veren Kurbağalıdere-kalamış dere ıslah çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından yürütüldüğünü, bu sebeple davanın husumetten reddi gerektiğini, dosyada alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hazırlanmış olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemenin tazminata dair avans faiz kararının hatalı olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Davacı tarafından, davalının kusurlu davranışları sebebiyle uğradığı zararların tazmini talepli maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosyada mevcut bilgi ve belgelerden, Kadıköy Kurbağalıdere ıslah çalışmasına ilişkin ihalenin dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılarak, işin dava dışı yüklenici şirketlere verildiği, davalı … ile dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasındaki yasadan kaynaklı görev ve yükümlülükler kendi aralarındaki iç ilişkiye ait olup bu husus davacı yönünden herhangi bir talep hakkı doğurmayacağından davalı İSKİ Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerindedir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2007/8943 Esas-2008/4731 Karar sayılı emsal ilamı), (Dairemizin 2022/3566 Esas – 2023/108 Karar sayılı emsal ilamı). Yukarıda açıklanan hususlar gereğince davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddi yönünde yeniden karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1850 Esas – 2023/94 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu kapsamda; 2-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE, 3-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 3/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.485,75 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 1.305,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3/b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 3/c-Davalı tarafından yapılan toplam 2.222,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 3/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/(2). maddesine göre 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 4/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 492,00 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, istinaf posta gideri davacı giderinden karşılandığından davacının üzerinde bırakılmasına, 4/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 7- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/06/2023