Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1658 E. 2023/1704 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1658
KARAR NO: 2023/1704
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2021
NUMARASI: 2020/200 E. – 2021/938 K.
DAVANIN KONUSU: Haksız Fiilden Kaynaklanan İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı borçlu İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından 05.07.2018 tarihinde Avcılar İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahası içinde bulunan Esenyurt İlçesi, … Mah. … Sok. No:… adresinde yapılan çalışma sırasında müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına hasar verildiğini, bu sebeple alt yapının onarımı için kullanılan malzeme, işçilik bedeli olarak KDV dahil 6.161,14 TL borç tahakkuk ettirildiğini, davalı borçlu İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine 6.161,14TL hasar bedeli ile 203,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.364,71TL’nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya örnek no:… ödeme emri gönderildiğini, davalının borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulduğunu, huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşme sonunda tarafların anlaşamaması üzerine anlaşamama tutanağı tanzim edildiğini, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Zararın kim tarafın meydana getirildiğini, davacının ispat etmesi gerektiğini, müvekkili idarenin davacının belirttiği adreste hiç bir faaliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin hasarla ilgili bir kusurunun bulunmadığını ve husumet yönetilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Tüm dosya kapsamına göre; davacının Esenyurt ilçesinde meydana zarara, davalıların sebep olduğunu kanıtlayamadığı, Avcılar ilçesindeki toplam zararının 679,06TL malzeme bedeli olduğu, olay tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin ise 21,72TL olduğu anlaşılmakla; sonuç itibarı ile davacı tarafça başlatılan ilamsız icra takibine davalıların yaptığı itirazın kısmen haksız olduğu sabit görülerek davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; 679,06 TL asıl alacak, 21,72 TL işlemiş faiz olmak üzere 700,78 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Bilirkişi raporuna karşı itirazların değerlendirilmediğini, denetime el verişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, araç ve personel bedeli, etüt kordinasyon bedeli, eşik kesinti süresi aşımı bedeli ile malzeme ve montaj bedelinin de hesaplanarak alacak kalemlerine eklenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın tazmini için yapılan icra takibine vaki itirazı iptali talebine ilişkindir. Davacı vekil 6.364,71 TL yönünden tazminat talebinde bulunmuş ilk derece mahkemesince 700,78 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermiş bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00 TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan ve redde ilişkin bulunan, 5.663,93‬ TL miktar itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Buna göre, maddi tazminat talebinin kabulüne ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2021 tarih, 2020/200 E. 2021/938 K. sayılı mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2023