Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1602 E. 2023/1754 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1602
KARAR NO: 2023/1754
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2021
NUMARASI: 2017/568 Esas – 2021/112 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalılar tarafından hasara uğradığını ve bu sebeple sigortalıya 27/01/2017 tarihinde 2.657,66 USD hasar tazminatı ödendiğini, davacının ödenen bu bedelin davalılardan rücuen tahsilini teminen sigortalı emtianın hasara uğramasından sorumlu olan davalı aleyhine rücu mektubu gönderildiğini, davalı tarafın rücu mektubuna olumsuz yanıt verdiğini ve borcun ödenmediğini, zarar kapsamında sigortalıya ödenen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsili imkanını bulunduğunu belirterek 2.657,66 USD’nin fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 27/01/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olgular hizmet kusuru niteliğinde olduğundan davanın ancak 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.ve 13.maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılabileceğini, sorumlu ve davalı aktif hasım olanın müteahhit firma olduğunu, her türlü zarar ziyan kaza ve hasarların firmaya ait olduğunu, idare ile yüklenici firma arasında bağıtlanan ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olan eser sözleşmesi ile İnşaat İşleri Teknik Şartnamesi, İdari Şartname, Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve Kanalizasyon Özel Teknik Şartnamesi ilgili hükümleri gereğince müteahhit firmanın yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, zarar ve ziyandan sorumlu olacağı hükmünün yer aldığını, dolayısı ile işbu davada husumetin davalı idareye yöneltilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup davalı idare açısından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davalı idare ile ilgili birimi Avrupa 1.Bölge Abone İşleri Dairesi Başkanlığının dava ile ilgili cevabi yazısında Sultangazi Şube Müdürlüğü, Su ve Kanal İşleri Şefliğince yerinde ve kayıtlarda yapılan incelme ve araştırma neticesinde hasarın meydana geldiği 03/11/2016 tarihinde söz konusu … Mah. … Sok. N…. adresinde 2015 yılı İski Sultangazi Şube Müdürlüğü Mesuliyet Sahası içerisinde Atuksu ve İçme suyu Hatlarında Yapım Bakım ve Onarım işi kapsamında yüklenici firma … İnşaat A.Ş.tarafından Kanal Yenileme çalışması yapıldığının tespit edildiğini, idare ile yüklenici firma arasında imzalanan sözleşme gereğince İgdaşa ait doğalgaz hattında oluşan zarardan ilgili yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, haksız fiilden mütevellit zararların tazminini düzenleyen B.K.m.49’a göre zararın tazmini için kusur-zarar-illiyet bağı şartlarının oluşmadığını, dava konusu hasar iddiasına bağlı tazminat talebinin muhatabının davalı idare olmadığını, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan bir zarar olmadığını, davalı idarenin BK.66.maddesi anlamında bir denetim ve gözetim yetkisinden bahsedilemeyeceğini, idarenin sadece işin teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyebildiğini, davalı idarenin müteahhidin çalıştırdığı elemanlara hiçbir şekilde talimat vermesi, onları ve seçmesi ve denetlemesinin söz konusu olmayıp bu görevlerin müteahhit firmaya ait olduğunu, davalı idare ile diğer davalı taraf arasında imzalanan sözleşmesinin 26.maddesi gereğince müteahhidin yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, şikayet, zarar ve ziyandan dolayı hukuki ve cezai olarak sorumlu olduğunu, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun, davacıya ait altyapı tesislerinin projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediğinin araştırılması gerektiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ancak yasal faiz istenebileceğini, davacının avans faizi talebini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, bu sebeplerle işbu davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidilmesi halinde yersiz ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görev yönünden reddinini gerektiğini, davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşme vs. ilişkinin de bulunmadığını, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, dava talep konusunun dövize dayalı olmasının en başta TBK 99.maddesine ve yerleşik içtihatlara açıkça aykırı olduğunu, davalı şirketin kamu hizmeti gören …’den aldığı talimat doğrultusunda İSKİ’nin asli hizmet yükümü dahilinde olan alt yapı bakım ve onarım faaliyetini ifa ettiğini, bu görevini ifa ederken de üzerine düşen bütün dikkat ve özeni eksiksizce gösterdiğini, kazı faaliyetinden evvel Telekom, Elektrik Dağıtım, Gaz Dağıtım şirketi gibi ilgili alanda tesisatı bulunmasının muhtemel firmalara haber verildiğini, …’nin … Mah. … Sok. No:… Sultangazi/İstanbul adresinde bulunan su arızasının giderilmesi gerektiğinin davalı şirkete bildirilmesi üzerine davalı şirket çalışanlarınca mahalle gelinmiş ve bundan evvel telekom, elektrik ve gaz dağıtım şebeke birimleri telefon ile aranarak civarın uygunluğu açısından teyit alınmak suretiyle harekete geçildiğini, ilgili olay günü de her ne kadar bu biçimde teyit alınmış ise de kazı esnasında dava dışı sigortalı …’a ait hat olduğunun anlaşıldığını, kazının hemen durdurulduğunu, … birimine tekrar haber verildiğini, gelen ekibe malzeme ile işçilik desteği dahi verildiğini, bu şekilde söz konusu hasarın davalı şirket tarafından da kıza sürede onarılmasına rağmen Hasar Onarım Giderleri Belgesi adlı belgenin sonradan ihdas edilerek davalı çalışanlarının yokluğunda doldurulduğunu, Hasar Tespit Tutanağında hasar tarihinin 03/11/2016 saatin 18:00 olarak belirtildiğini ve belirtilen gün ve saatte … tarafından düzenlenen Boğaziçi Bölge Müdürlüğü Hasar Onarım Giderleri Belgesi hazırlandığını, bu belgede ortaya çıkan hasarı ve bu hasar için sarf edildiği iddia olunan giderlerin hayatın olağan akışı temelinde akıl ve mantık temelinden de uzak olduğunu, gelişigüzel olarak hazırlandığını, söz konusu bgelenin dava dışı sigortalı … tarafından taraflarına hiç iletilmediğini, davalı şirkete rücu mektubu gönderilmediğini, aynı belgede sayaç açma kapama bedeli adı altında 6.076,00 TL’nin belirtildiğini fakat söz konusu bedelin hesaplanmasına ve işletme zararına ilişkin herhangi bir belge ve bilginin dosyada bulunmadığının görüldüğünü belirterek evvela davanın görevsizlik kararı verilerek görev yönünden reddine, davanın 6100 Sayılı HMK 114/1-h ile 115/2 maddeleri gereğince dava şartları noksanlığı sebebiyle reddine, davacının haksız ve kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun davasının her halükarda reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; … Şirketinde olayın geçtiği tarihte SGK’lı olarak çalıştığını, tutanaklara usulen imza atmış bulunduğunu, … yetkililerinin imza atın sorun olmaz dedikleri için çekinmeden imza atmış bulunduğunu, dava konusu ile ilgili ilişkisinin bulunmadığını beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince “…Davacı sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının hasara uğradığı ve hasarın ve meydana gelen zararın tutanak ve diğer belgelerle sabit olduğu, davalı … tarafından her ne kadar yüklenici firma … A.Ş. arasında imzalanan sözleşme gereği davacının altyapı tesislerine verilen hasarın sorumluluğunun tamamen yüklenici firmaya ait olduğu iddia edilmiş ise de, davalı …’nin 2015 yılı … Sultangazi Şube Müdürlüğü Mesuliyet sahası içerisinde Atıksu ve İçmesuyu hatlarında Yapım Bakım ve Onarım işi’ni diğer davalı yüklenici firmaya ihale ettiği, söz konusu ihalenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinde … ve davalı yüklenici firmanın sorumluluklarının detaylı olarak düzenlendiği, anılan sözleşmede 3.kişilerin uğrayacağı zarar ve ziyandan müteahhidin sorumlu olacağına ilişkin hüküm mevcut ise de bu hüküm sözleşme tarafları arasındaki iç ilişkiye ilişkin olup, sadece tarafları bağlayacağı ve bu olaydan zarar gören 3.kişileri bağlamayacağı, davalı …’nin işin yapımı sırasında gözetim ve denetim yükümlülüğü, emir talimat verme yetkisi bulunduğu, davalının TBK.’nın 66. Maddesi gereğince adım çalıştıranın kusursuz sorumluluğu bulunduğu, hakimiyeti altında çalıştırdığı ve çalışmalarından yararlandığı kişinin üçüncü kişilere zarar vermesini önleme yükümlülüğü bulunduğu, yardımcı kişi işi yaptığı sırada bir kimsenin zarara uğramasına yol açarsa adam çalıştıranın gerekli özeni göstermediği karine olarak kabul edileceği, bu durumda adam çalıştıranın sorumluluktan kurtulabilmesi için kanun gereği kabul edilen sorumluluk karinesini çürütmesi gerektiği, çalışanını seçerken işiyle ilgili talimat verirken gözetim ve denetim bulunulması, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat etmesinin gerektiği, ancak bu konuda davalının ispata yarar da bir delil ibraz etmediği, meydana gelen dava konusu zararda hem İski hemde yüklenici firmanın sorumlu olduğu, haksız eylem kapsamında dava dışı …’a ait servis kutu ve borularına zarar verildiği ve gerçek zarar bedelinin malzeme gideri, araç gideri, personel gideri ve gaz gideri olmak üzere piyasa rayiçleriyle karşılaştırılarak yapılan incelemede, toplam 1.420,19 TL olduğu, davacı tarafından davalılardan talep edilen gaz açma/kapama bedelinin ise … tarafından kullanıcıların taraf olduğu ve imzaladığı bir belgeyle belgelendirilemediğinden bu bedelin davacı tarafından talep edilemeyeceği, buna göre toplam 1.420,19 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilde tekerrüre yer bırakmamak kaydıyla davalılar … ve … İnş.A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … tarafından davanın açıldığı tarihten sonra yapılan 27/07/2017 tarihli 2.193,83 TL ödemenin ise infazda dikkate alınmasına karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davalı …’ün davaya konu zarardan sorumlu olduğuna ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmadığı değerlendirilmekle işbu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ayrıca dava dilekçesinin talep sonucu kısmında 2.657,66-USD üzerinden talepte bulunulmuş ise de, dosyaya davacı tarafça sunulan hasar onarım giderleri belgesine göre hasara ilişkin giderlerin TL üzerinden yapıldığının anlaşılmış olması sebebiyle …1-Davanın davalılar … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE … İNŞ. A.Ş. yönünden KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Gaziosmanpaşa İlçesi … Mah. … Cad.üzerinde dava dışı … tesislerinde 03.11.2016 tarihli … kazısı sırasında verilen hasar sebebiyle davacı tarafından “Ticari Paket Sigorta Poliçesi” kapsamında sigortalısı …’a yapılan ödemenin rücuen tazminine ilişkin olarak 86,40-TL malzeme gideri, 188,27-TL araç gideri, 1.119,52-TL personel gideri ve 25,93-TL gaz gideri olmak üzere toplam 1.420,19-TL’nin ödeme tarihi 27.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte -tahsilde tekerrüre yer bırakmamak kaydıyla- davalılar … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE … İNŞ.A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, davalı … İNŞ. A.Ş. Tarafından yapılan 27.07.2017 tarihli 2.193,83-TL ödemenin infazda dikkate alınmasına, 2-Davanın … yönünden REDDİNE, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekili ve davalı Davalı … İnş.A.Ş. vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, yeni bilirkişi raporu alınması talebinin incelenmediğini, Halefiyet ilkesi gereğince sigortalıya USD cinsinden ödenen hasar tazminatının avans faiziyle birlikte tahsili gerektiğinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … İnş. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin hukukçu olmayan yetersiz bilirkişi raporuna göre gerçek zarar ilkesine ve Yargıtay içtihatlarına aykırı şekilde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple işçilik ve araç giderleri gerçek bir zarar kalemi olmadığını, müterafık kusur araştırması yapılması gerekirken yapılmadığını, müvekkili kusurlu kabul edilecekse davacının salt 86,47 TL malzeme bedelinden başka bir bedel talep edemeyeceğini bilirkişi raporunda belirtildiği gibi davacı tek tek açma kapama yapıldığı iddiasını ispatlayamadığını, Yargıtay’ın istikrarlı içtihatları da aynı yönde görüş bildirerek sistem üzerinden veya tek vana sistemi ile yapılan açma kapama işlemlerinin gerçek zarar olmadığını, kaldı ki huzurdaki dosyada boru hasarı iddiası olduğu için acil durum kapsamında kalan ve yönetmelik gereğince açma kapama bedeli tahsil edilemeyecek işlerden olduğu için yine bedel talep edilemeyeceğinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız fiil sebebiyle rucuan alacak istemine ilişkindir. Davalı … İnş. A.Ş. yönünden yapılan istinaf incelemesinde; 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41. maddesi ile değişik HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00 TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalı vekilinin istinaf talebine konu dava konusu 27/01/2017 tarihinde 2.657,66 USD x3.8779=10.306,13 kabul edilen miktar 1.420,19 TL olup miktar itibariyle kesin nitelikte olduğundan verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Maddi tazminat talebinin kabulüne ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Somut uyuşmazlıkta; Davacı sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalılar tarafından hasara uğradığı ve bu sebeple sigortalıya 27/01/2017 tarihinde 2.657,66 USD hasar tazminatı ödenmesi sebebiyle, mahkemece alınan bilirkişi raporunda 86,40-TL malzeme gideri, 188,27 TL araç gideri, 1.119,52 TL personel gideri ve 25,93 TL gaz gideri olmak üzere toplam 1.420,19 TL’ den 188,27 TL araç gideri, 1.119,52 TL personel giderinin mahsubu sonucunda bakiye 112.33 TL’nin ödeme tarihi olan 27/01/2017 tarihinde … İnş. A.Ş. tarafından 27.07.2017 tarihli ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faizle davalılardan müşterek müteselsilen alınarak davacıya verilmesi gerektiği, talep konusu diğer kalemlerin kurumca kendi giderleri ile karşılanmasının gerektiği, ancak davanın açıldığı 21.06.2017 tarihinden sonra yargılama sırasında davalı … İnş. A.Ş. tarafından 27.07.2017 tarihli 2.193,83 TL ödeme sonucunda davanın konusuz kaldığı, bu durumda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken ve icra takibi de bulunmamasına göre ödenen miktarın infazda gözetilmesi gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeplerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davanın açıldığı tarih itibarıyla, davalılar … İnş. A.Ş. ile … Genel Müdürlüğü tarafından davacının dava dışı sigortalısı …’a ait servis kutu ve borularının hasara uğradığı bu sebeple davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından haklılık oranına göre yargılama giderinin işbu davalılardan müteselsilen tahsili ile ilk derece mahkemesince tespit edilen 1.420,19 TL yönünden davacı taraf lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı tarafından davalılar … İnş. A.Ş. ile … Genel Müdürlüğü aleyhine açılan rücuen tazminat davasını konusuz kalmış olduğundan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı … aleyhine açılan davanın ise reddi yönünden yeniden karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … İnş. A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/568 Esas – 2021/112 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu kapsamda; 3- Davacı tarafından davalılar … İnş. A.Ş. ile … Genel Müdürlüğü aleyhine açılan rücuen tazminat davasının konusu kalmamış olduğundan davayla ilgili KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 4- Davacı tarafından davalı … aleyhine açılan rücuen tazminat davasının REDDİNE, 5- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 161,52 TL harcın mahsubuyla bakiye 18,38 TL harcın davalılar … İnş. A.Ş. ile … Genel Müdürlüğü’nden müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 5/b-Davacı tarafından yapılan 161,52 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 407,55 TL müzekkere posta tebligat gideri olmak üzere toplam 2.405,07‬ TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 361,14 TL’sinin davalılar … İnş. A.Ş. ile … Genel Müdürlüğü’nden müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ve davalı … için yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5/c-Davalı tarafça yapılan yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(1-3). maddesine göre 1.420,19 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … İnş. A.Ş. ve davalı … Genel Müdürlüğü’nden müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 6- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 6/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 6/b-İstinaf talebi incelenmediğinden davalı … İnş.A.Ş. tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine, 6/c-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 270,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 432,1‬ TL yargılama giderinin davalılar … İnş. A.Ş. ve davalı … Genel Müdürlüğü’nden müteselsilen tahsiliyle tahsiliyle davacıya verilmesine, 6/d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 8- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeri düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 31/05/2023