Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1380 E. 2023/1389 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1380
KARAR NO: 2023/1389
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2023
NUMARASI: 2023/50
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket … Dış. Tic. A.Ş, faaliyetlerini gerçekleştirmek maksadıyla 01/08/2021 tarihinde, İkitelli OSB’de bulunan taşınmazı kiraladığını, kiralanan yerin, … AVM .. Blok … Katta bulunmakta, 3000 metre kareden oluştuğunu, müvekkili şirketin, faaliyetlerini yasal sınırlar çerçevesinde, kanuna ve yönetmeliğe uygun olarak gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket 9207 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmeliğin “İşyerinde Aranacak Genel Şartlar” başlıklı 5. maddesinin a) bendindeki “İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak mevzuatta öngörülen tedbirlerin alınmış olması” hükmü ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri gereğince müvekkilinin söz konusu işyerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak mevzuatta öngörülen tedbirleri ve diğer şartları sağlayarak İkitelli OSB Yönetimine ilgili iş yeri için iş yeri açma ve çalışma ruhsat başvurunda bulunduğunu, müvekkili şirketin yurt içi ve yurt dışı pazarda yer edinen, bir çok sektörde üretim faaliyetlerini gerçekleştiren köklü bir şirket olduğunu, çalışmadığı her bir günün, büyük maliyetlere sebep olup, müşterilerin taleplerini karşılayamadığını, bu sebeple söz konusu taşınmazda, en kısa sürede faaliyetlerine başlayabilmek için OSB yönetimine iş yeri açma ve çalışma ruhsatı için başvurduktan sonra, bir çok kez görüşmeler gerçekleştirmiş ve sürecin takipçisi olduğunu, ancak buna rağmen OSB yönetiminin cevap vermediğini, OSB yönetiminin müvekkili şirketin ruhsat başvurusunu uzunca bir süre sürüncemede bırakarak müvekkilini zarara uğrattığı gibi müvekkiline ret veya kabule ilişkin bir cevap vermediğini, müvekkili şirket; Organize Sanayi Bölgesinde bulunan, fiziksel koşulları itibariyle müvekkilinin faaliyetlerine uygun olan ve müvekkilince kira sözleşmesi çerçevesinde gerçekleştirilecek faaliyetleri için beklenen faydayı sağlayabilecek olan söz konusu taşınmazda faaliyetlerini yürütemediğini, OSB yönetiminin ise müvekkilinin ruhsat başvurusuna geri dönüş sağlamadığını, İstanbul İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi; Faaliyetten Men konulu, 02/11/2022 tarihli 2022/11320 sayılı kararı ile müvekkili şirketi, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı olmadığından bahisle, faaliyetten men edilmesine karar verdiğini, İş bu karar doğrultusunda müvekkilinin iş yeri 27/12/2022 tarihinde mühürlenerek faaliyetten men edildiğini, mühürleme işlemi esnasında herhangi bir şirket yetkilisi bulunmadığından müvekkilinin mühürleme işleminden haberdar olamadığını, bununla birlikte faaliyetten men kararının müvekkiline tebliğ edilmemiş, müvekkilince 06/01/2023 tarihinde haricen öğrenildiğini, bunun öncesinde müvekkiline herhangi bir bilgilendirme yapılmamış, müvekkilinin ruhsat başvurusunun sürüncemede bırakıldığını, iş bu hususla ilgili herhangi bir süre verilmdiğini, usulüne uygun herhangi bir tebligat yapılmadığını, doğrudan müvekkilinin iş yerinin mühürlendiğini, müvekkili şirket kanunlarda ve yönetmeliklerde belirtilen usullere uygun olarak, kira sözleşmesi çerçevesinde faaliyet göstermek üzere söz konusu taşınmazı kiraladığını, bu kapsamda İstanbul İkitelli OSB Yönetimine işyeri açma ve çalışma için ruhsat başvurusunda bulunduğunu, ancak OSB Yönetimi süreçle ilgili yeterli bilgilendirme yapmamış, ruhsat başvurusu için olumlu veya olumsuz bir geri dönüş yapmamış, müvekkilinin ruhsat başvurusunu sürüncemede bıraktığı gibi müvekkili şirkete uzun süre boyunca herhangi bir bildirimde bulunmadığını, müvekkilinin kanunda ve yönetmeliklerde belirtilen usullere uygun olarak söz konusu taşınmazı kiraladığını,, taşınmaz kira sözleşmesinde belirtildiği şekilde, sözleşmeye herhangi bir aykırılık bulunmadan kullanılacakken, OSB haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinin iş yerinin mühürlendiğini, OSB Yönetimi tarafından yapılan mühürleme işleminin esas sebebinin; mülk sahibi tarafından haksız kira arttırım bedelinin, müvekkili tarafından kabul edilmemesi üzerine, mülk sahibi tarafından OSB Yönetimine yapılan şikayet olduğunu, oysa mülk sahibinin kendisinin de aynı bina içerisinde kullanmakta olduğu taşınmazın bulunmadığını, haricen edinilen bilgilere göre iş bu taşınmazda OSB ve sair mevzuata aykırı faaliyetlerde bulunduğunu, ancak OSB yönetimi tarafından kendisine karşı herhangi bir işlem yapılmadığını, faaliyetten men kararının bulunmadığını, halen faaliyetlerine devam ettiğini, iş bu hususun bilirkişi incelemesi ve keşif neticesinde ortaya çıkacağını, netice itibariyle müvekkili şirketin mağduriyetinin her geçen gün daha da arttığını, fiziksel koşulları itibariyle ve kira sözleşmesi çerçevesinde müvekkili şirketin faaliyetlerine uygun olan söz konusu taşınmazdan beklenen faydanın sağlanabilmesi için, OSB yönetimi tarafından verilen iş bu faaliyetten men ve mühürleme işlemlerinin iptalini talep etme, tüm bu süreç içerisinde müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması için iş bu faaliyetten men ve mühürleme işleminin tedbiren durdurulmasını talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, bilindiği üzere Organize Sanayi Bölgelerinin kendi tüzel kişilikleri olup özel hukuk tüzel kişilerince tesis edilen işlemlerin yargısal denetiminin adli yargı yerlerince yapıldığını, yukarıda arz ve izah edilen ve mahkemenizde resen dikkate alınacak diğer sebeplerle; öncelikle müvekkili şirket hakkında usule aykırı olarak verilen faaliyetten men kararı ve mühürleme işleminin tedbiren durdurulmasını, müvekkili şirket hakkında usule aykırı olarak verilen faaliyetten men kararının iptalini, OSB yönetimince mühürlenen İkitelli OSB’de … AVM .. Blok … Katta bulunan taşınmazın mühürünün fekkini, işlemin iptal edilmesini ve faaliyetten men kararı ile mühürleme işleminin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 18/01/2023 Tarihli İle Ara Karar İle ; “… HMK’nın 396. maddesi gereğince durum ve koşulların değişmesi halinde mahkemesince ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilmesi her zaman mümkündür. Yukarıda yazılı madde hükmü gereğince ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tedbir konulması talep edilen mal ya da hakkın dava konusu olması gerekir. Ancak nihai hükümle ve yargılama sonucu elde edilebilecek sonuca tedbir yoluyla ulaşılamaz ve dava dilekçesindeki netice-i taleple örtüşecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemez. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin E. 2021/3009, K. 2021/2836, T. 23/12/2021 ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin E. 2019/2195, K. 2020/36) Dava dilekçesi ile talep edilen tedbir talebinin yargılama sonunda elde edilebilecek olmasından dolayı şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin ihtiyati tedbir talebini reddetmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, tedbir talebinin reddine karar verilmesinin müvekkili şirket bakımından telafisi imkansız zararlara sebep olacağını belirterek ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır Dava; OSB yönetim kurulu kararlarının iptali talebine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Şu durumda, mahkemenin dosya kapsamın uygun gerekçesine ve takdirine; OSB genel kurul kararlarının iptali isteminin yargılamayı gerektirmesine ,deliller toplanmadan ara karar ile nihai hüküm sonucu doğuracak şekilde tedbir kararı verilememesine, ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmamasına göre, davacı vekilinin istinaf istemi yerinde değildir. Bu sebeplerle davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/50 E. – 18/01/2023 tarihli ara kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başka harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/04/2023