Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1094 E. 2023/1154 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1094
KARAR NO: 2023/1154
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2022 Ara Karar
NUMARASI: 2022/583 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Huzurda görülmekte olan davada dava dilekçesi ile daha önce davalılardan … Ltd. Şti.’nin menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine müvekkilinin tespit edilebilen zarar miktarı olan 982.300,77-USD üzerinden denk gelecek şekilde ihtiyati haciz konulmasının talep edildiğini, sayın Mahkeme tarafından verilen 06/09/2022 tarihli ara karar ile uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir nitelikte bulunması ve İİK 257. maddesindeki şartların şimdilik takdiren gerçekleşmemiş olmasından dolayı ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, ancak ara karar sonrası geçen zaman içerisinde davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sunulan cevap dilekçesi ve ekleri ile yangının sigortalısı … Ltd. Şti. kusuru sebebiyle meydana geldiğini ifade etmesi sebebiyle bu hususta bir tereddüt kalmadığını, diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından talep edilen İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/181 D.İş sayılı dosyası ve … Sigorta A.Ş. Tarafından talep edilen bilirkişi raporunda da tüm tespitlerin davalı … Ltd. Şti.’nin %100 kusurlu olduğu halini doğruladığını, bu nedenle davalı şirket aleyhine ihtiyati haciz talebi yönünden yaklaşık ispat şartı sağlanmış olup davalılardan … Ltd. Şti.’nin menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı tarafın talepleri, iddia ve savunmalar 21/10/2022 tarihli ihtiyati haciz talep dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup, davacı tarafça meydana gelen yangın hadisesiyle ilgili raporlar sunulmuş olsa da, meydana gelen olayda kusur durumunun, tarafların sorumluluk oranı ve miktarı yargılama sırasında mahkememizce alınacak rapor ile ortaya çıkacağı, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için vadesi gelmiş muaccel bir alacağın yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği, tarafların kusur durumu ve sorumluluklarının tespitinin ancak yargılama sonunda olabileceği, öte yandan 982.300,77-USD üzerinden davalılardan … Limited Şirketi aleyhine olacak şekilde menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş olduğu ancak davanın açılırken dava esas değer olarak 18.230,40-TL olarak gösterildiği ve bu tutar oranında harç yatırıldığı anlaşılmakla; dava değerinden çok daha yüksek bir miktara ihtiyati haciz konulmasının yargılama sonunda davacı tarafın haklı görülse dahi mağduriyete yol açacağı değerlendirilmekle ihtiyati tedbir isteminin reddine ” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İhtiyati haciz koşullarının bulunduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davasıdır. İİK 257 maddesi; ”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yerinde veya 3. Şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu takiplerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizleme, kaçırma veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebilir.” hükmünü içermektedir.Madde metninde de belirtildiği üzere, İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve ayrıca yaklaşık ispat halinin de mevcut bulunması gerekmektedir. Bu durumda, mahkemenin dosya kapsamın uygun gerekçesine ve takdirine, davacının davaya konu taleplerinin yargılamayı gerektirmesine, ileride yeni oluşacak delillere göre her zaman ihtiyati haciz kararı verilebilmesine, şu haliyle sorumluluk hususunda yaklaşık ispat halinin mevcut olmamasına göre, davacı vekilinin istinaf istemi yerinde değildir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/583 Esas 08/12/2022 tarihli ara kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 80,70 TL’nin mahsubuyla eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, istinaf avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/04/2023