Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1093 E. 2023/1153 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1093
KARAR NO: 2023/1153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2023 Tarih
NUMARASI: 2023/25 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının www…com isimli web sitesi üzerinden yayınlanan haber ile müvekkil Şirketin marka ve kişilik haklarına saldırıda bulunulması ve müvekkilin ticari itibarının zedelenmesi sebebiyle 50.000,00-TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini ve dava sonucunda verilecek karar kesinleşinceye dek dava konusu haberdeki içerikle aynı ve benzeri nitelikte haberlerin yayınlanmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, https://www…com/… web adresindeki içeriğin tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “6100 Sayılı HMK’nun 389/1 maddesi gereğince ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği hükmünün düzenlendiği, somut davada davacı vekili tarafından davalının internet sitesinde yayımlanan haber sebebiyle kişilik haklarının zedelendiği iddiası ile manevi tazminat talebinde bulunduğu, ancak ihtiyati tedbir talebi olarak dava sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar dava konusu haberdeki içerikle aynı ve benzeri nitelikte haberlerin yayınlanmaması yönünde ihtiyati tedbirkararı verilmesini ve haberin yayımlandığı web adresindeki içeriğin tedbiren kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği, ancak söz konusu taleplerin dava konusu olmadığı, söz konusu taleplerin ayrı bir davanın konusu olduğu, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talep ettiği hususların dava konusu olmaması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesinin koşulları oluşmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu haberin gerçek olmadığını, yayınının müvekkilinin kişilik haklarına ve ticari itibarına zarar verdiğini, tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan tazminat davasıdır. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat talebine ve yayınların durdurulmasına yöneliktir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Şu durumda, basın yoluyla yapılan bir kısım haberlerin yayımının durdurulması ve yasaklanmasına ilişkin talebin yargılamayı gerektirmesine, deliller toplanmadan ara karar ile nihai hüküm sonucu doğuracak şekilde tedbir kararı verilememesine, haberin gerçekliği yahut görünür gerçekliğe uygunluğu hususunun dosya kapsamına göre bu aşamada kanaat verici düzeyde olmamasına göre ihtiyati tedbir koşulları mevcut değildir. Dosyadaki belgelere, ilk derece mahkemesi kararında kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/25 Esas 10/01/2023 tarihli ara kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılmayan 492,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/04/2023