Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/897 E. 2022/1047 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/897
KARAR NO: 2022/1047
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2021
NUMARASI: 2016/725 Esas – 2021/754 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil Bankanın, Rıhtım/Kadıköy şubesinde hesapları bulunan bir kısım müşteriye ait banka sisteminde kayıtlı bilgilerin, internet üzerinden gerçekleşen dolandırıcılığa konu edildiğini, hesapların boşaltıldığını, yapılan soruşturma ve teftiş neticesinde dolandırıcılığa konu edilen hesaplara ilişkin tüm müşteri bilgilerine sadece Banka eski çalışanı, (dava dışı) … tarafından ulaşıldığının tespit edildiğini, yine 23.10.2007 tarihinde dava dışı … tarafından, Banka incelemesi esnasında yazılı olarak, müvekkil Banka bilgilerinin, ağabeyi …’a verildiğinin, ağabeyinin de diğer 3. Kişilere bu bilgileri ilettiğinin itiraf edildiğini, … ve … hakkında Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2007/52921 sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu soruşturmanın halen devam ettiğini, davalının eylemi nedeniyle müvekkil banka tarafından müşterilere ödenmek zorunda kalınan tutarların tahsilini teminen, (Bankamız zararı daha fazla olmasına tağmen) , 200.000.-TL.lik kısmi takip başlatıldığını, davalı-borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli olarak yapılan davalı itirazlarının iptaline takibin deyamına ve borçlunun % 20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davaya temel teşkil eden İstanbul Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/389 Esas sayılı dosyasında 3. Şahıs …’nın sızdırdığı söylenen bilgilerin dolandırıcılık yoluyla bankanın zararına kullanıldığına ilişkin bu güne kadar tek bir somut illiyet bağı kurulamadığını, davacı bankanın uğradığını ileri sürdüğü zararlara, doğrudan davalının verdiği içeriği belirsiz bilgilerin yol açtığını gösterir dosyada ve ceza dosyası içeriğinde tek bir somut kanıt bulunmadığını, bu durum karşısında İstanbul Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/389 Esas sayılı dosyasının sonucunun bekletici mesele kabul edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE, … … görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna… ” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Dava, bankadan rıza dışında çekilen para ile ilgili haksız işleme dayalı alacağın haksız fiil hükümlerince rücuen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda özetlenen gerekçelerle, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Davanın dayanağı TBK’nın 49. ve devamı hükümleri olup haksız fiile dayanılmıştır. Bu hali ile dava asliye ticaret mahkemesinde açılmış olup niteliği itibari ile haksız fiilden kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda davalı gerçek kişidir. Dava, TTK 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili husustan kaynaklanmamaktadır. Haksız fiilden kaynaklanan davada, uyuşmazlığın çözüm yeri genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/725 Esas – 2021/754 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf isteminin HMK.m.353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-c mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2022