Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/83 E. 2022/379 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/83
KARAR NO: 2022/379
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2021
NUMARASI: 2021/964 – 2021/861
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı yan, davacılar aleyhine 30/09/2021 tarihli dilekçe ihtiyati haciz talep etmiş, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 01/10/2021 tarihli, 2021/302 D. İş ve 2021/304 K. Sayılı karar ile 1.151.110,45-TL’lik teminat bedelinin dosyaya depo edilmesi halinde müvekkillerin taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile 3. şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine dair karar tesis etmiş, mezkur ihtiyati haciz kararına davacılar tarafından itiraz edilmiş, itiraz üzerine Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 20/10/2021 tarihinde yapılan duruşma neticesinde, yapılan itirazların kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, müvekkillerine haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiğini, bunun üzerine haksız ihtiyati haciz sebebiyle müvekkillerin uğramış olduğu zararların maddi ve manevi zararlar için dosyanın Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, ihtiyati haciz kararının icrası için yatırılan teminat miktarı üzerine tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz/tedbir konulmasını, … için; HMK’nın 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak haksız ihtiyati haciz tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren avans faizi birlikte şimdilik 500,00-TL (Beş Yüz Türk Lirası) maddi tazminatın davalıdan tahsiline, haksız ihtiyati haciz tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte 200.000,00-TL(İki Yüz Bin Türk Lirası) manevi tazminatın davalıdan tahsilini, … için; HMK’nın 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak haksız ihtiyati haciz tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren avans faizi birlikte şimdilik 500,00-TL (Beş Yüz Türk Lirası) maddi tazminatın davalıdan tahsilini, haksız ihtiyati haciz tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte 200.000,00-TL(İki Yüz Bin Türk Lirası) manevi tazminatın davalıdan tahsilini, … için; HMK’nın 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak haksız ihtiyati haciz tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren avans faizi birlikte şimdilik 500,00-TL (Beş Yüz Türk Lirası) maddi tazminatın davalıdan tahsilini, haksız ihtiyati haciz tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte 200.000,00-TL(İki Yüz Bin Türk Lirası) manevi tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın konusu ve mahiyeti itibariyle 7155 Sayılı Yasanın Kanun ile 20 ve 6102 Sayılı Yasanın 5/A maddesi gereğince konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurmuş olması dava şartı olarak düzenlendiği, davanın açıldığı tarih itibariyle arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddine” karar verilmiştir. Verilen karara karşı taraflar vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Davanın ticari dava olmadığını, temel ilişkide de Bono vasfı bulunmayan evrak nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını ,taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, İİK hükümleri uyarınca ihtiyati haciz kararını veren mahkemede haksız ihtiyati haciz nedeniyle tazminat davası açıldığını davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Kararın davanın mahiyetine uymadığını, bu kararla ihtiyati haciz için yatırdıkları teminatı alma sürecinin uzayacağını, dosya üzerinden karar verilmekle hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız hacizden kaynaklanan tazminat davasıdır. Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesine göre ; Dava şartı olarak arabuluculuk ;Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.Türk Ticaret Kanunun 4. Maddesine göre ticari dava ; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; Türk Ticaret Kanununda, Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.İcra İflas kanununun İhtiyati haciz bölümünde yer alan teminata ilişkin 259. Maddesine göre ; İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür. Dava dilekçesi ekinde bulunan Bakırköy 5 . Asliye Ticaret mahkemesinin 2021/302 d.iş Esas, 2021/304 k sayılı ilamın incelenmesinde ; İhtiyati haciz talebinde dayanak olarak gösterilen Bonoların çifte vadeli olması nedeniyle Bono vasfına haiz olmadığı, Bono vasfına haiz olmayan evraktaki cironun geçersiz olduğu, lehine ihtiyati haciz verilenin alacaklı kabul edilemeyeceği , istem sahibinin ciranta olarak hak sahibi olamayacağı, İhtiyati haciz kararına yönelik itirazın İİK m 265/1 uyarınca ihtiyati haczin dayandığı sebebe ilişkin itiraz olarak değerlendirildiği, itirazın kabul edilerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, Borçlu tarafa haksız ihtiyati haciz sebebiyle tazminat davası açmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine ,aksi halde alınan teminatın iadesine karar verildiği anlaşılmıştır. Açıklananlar çerçevesinde eldeki dava Türk Ticaret Kanunun 4. Maddesi kapsamında kalan ticari alacak yahut tazminata ilişkin bir dava olmayıp İİK m 259 hükümleri çerçevesinde açılan , haksız haciz sebebine dayalı davadır. Ticari dava olmayan işbu davanın Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesi kapsamında olmadığı, bu nedenle dava şartı olan zorunlu arabulucuya başvurmanın eldeki davada söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-4 uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2021 tarih, 2021/964 Esas – 2021/861 karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının ve davalı vekili tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendilerine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6- HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m.353/1-a/4 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/02/2022