Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/710
KARAR NO: 2023/2780
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2021
NUMARASI: 2020/676 Esas – 2021/846 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Sebebiyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi; Davalı borçlular tarafından 13.09.2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı borçlular tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiğini, davalı borçluların haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu sebeplerle davalı borçlular tarafından yapılan itirazların iptaline, takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini talep etmiştir. Davalı … Şirketi’nin vekilinin cevap dilekçesi; Hasar mahallinde müvekkil şirket tarafından her hangi bir çalışma yapılmadığını, söz konusu hasarın muhatabının müvekkil şirket değil, diğer davalı ….Ltd.Şti olup müvekkil şirketin hasarla bir ilgisi bulunmadığını, müvekkil şirketle diğer davalı … Ltd. Şti arasında 27.12.2018 tarihli sözleşme imzalanmış olup sözleşme kapsamında üçüncü kişilere verilecek zararlardan diğer davalı şirketin sorumlu olacağı açıkça düzenlendiğini, dava konusu olayda müvekkil şirketin iddia edilen hasarın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmayıp illiyet bağından da söz edilemeyeceğini, müvekkil şirkete husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının malzeme, montaj ve işçilik bedellerini isteyemeyeceği hususu yerleşmiş içtihat kararlarıyla kesinlik kazandığını, müvekkil şirketin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafından da ihtarname gönderilmediğinden müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmayıp faizi ve faiz oranını da kabul etmediklerini ve tüm bu sebeplerle davanın reddine, davacının icra inkâr tazminatı talebinin haksız olması sebebiyle davacının %20’den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …Şirketi’nin vekilinin cevap dilekçesi; Hiçbir şekilde hasarı ve hasardaki kusuru kabul etmemekle birlikte davacının muvazaalı bir şekilde meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin davacının yüklenici şirketi tarafından giderildiğini iddia ettiğini, oysa ki davacı tarafından diğer davalı … gönderilen ve iş bu dava dosyasında yer alan 18/09/2019 tarih ve … sayılı evrakta ”..Abonelerimize kesintisiz enerji sağlayabilmek amacıyla vermiş olduğunuz hasar ekiplerimiz tarafından tamir edilmiş olup, tarafınıza 20.566,67 TL+KDV toplam 24.268,67 TL borç tahakkuk etmiştir.” ifadesinin yer aldığını, davacının hasarın ekipleri tarafından giderildiğini ikrar ettiğini, davacı ile müvekkil şirket arasında yüzlerce konusu aynı olan dava bulunduğunu, talep ettiği alacaklara kavuşamayan davacının müvekkil şirket aleyhine açılan yeni davalarda meydana gelen hasarların yüklenici şirket tarafından giderildiğini iddia etmeye başladığını ancak gerçekten hasarın yüklenici şirket tarafından giderildiğini kanıtlayan herhangi bir yazılı delil dosyaya sunulmadığını, müvekkil şirketin diğer davalı … A.Ş. ile imzalanan Erişim Şebekeleri Bakım Onarım Alt İşveren Sözleşmesi gereğince bu şirkete ait alt yapıların bakım ve onarım işlerini yürüttüğünü ve ruhsatta yer alan adreste çalışma yaptığını, müvekkil şirketin davacının tesisatına verdiği herhangi bir zarar ve zararın oluşumunda kusuru bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından yapılan ve davacının tesislerinde zarar meydana geldiği iddia edilen tüm kazılarda davacı kurumun ağır kusuru bulunduğunu, somut olayda da davacı şirketin elektrik hattını yüzeye çok yakın bir şekilde döşediğini, elektrik hattının üstüne kum dökmediğini, şerit ve tuğla koymadığını, yapılan her kazıda müvekkil şirket işçilerinin iş kazası tehlikesi yaşamaları sebebiyle asıl mağdur olan taraf müvekkil şirket iken davacı şirketin kötü niyetli ve haksız taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını ve tüm bu sebeplerle davanın reddine, davacının hukuka aykırı takip sebebi ile dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf sorumluluğunda bulunan enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinden bahisle hasar bedelini davalılardan talep etmektedir. Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, davacı tarafın sorumluluğunda yer alan yer altı enerji kablosunun … Enerji Kabloları Montaj Usul Ve Esasları kapsamında yer alan yönetmelikte belirtilen 80 santimlik tranşe derinliği şartına göre tesis edilmediği, kablo kanalının mevzuatta yer aldığı üzere derinlik-genişlik-tuğla, ikaz şeridi ve benzeri içeriğe-donanıma sahip olmaması sebebiyle davalı tarafın verdiği hasara ilişkin ortaya çıkan bedelin sorumlusu olamayacağı yönünde kanaat belirttiği, Türk Borçlar Kanunu’nun 49’uncu maddesinin “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü düzenlediği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davalıların kusurunun bulunmadığı ve tüm kusurun davacı tarafta olduğu, davalılar yönünden bir yükümlülük doğmadığından davanın reddine …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalının haksız eylemleri sebebiyle zarara uğradığından kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; İİK.nın 67. maddesine göre itirazın iptali davasıdır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici sebeplere, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden olayda davacının yer altı enerji kablosunun … Enerji Kabloları Montaj Usul Ve Esasları kapsamında yer alan yönetmelikte belirtilen 80 santimlik tranşe derinliği şartına göre tesis edilmediğinin bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olmasına, davalının TBK. nın 49. maddesine göre kusurunun bulunmamasına, İlk Derece Mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/11/2021 tarih, 2020/676 Esas 2021/846 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının peşin yatırılan 80,70 TL’nin mahsubuyla bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/10/2023