Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/708 E. 2023/3560 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/708
KARAR NO: 2023/3560
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2021
NUMARASI: 2021/79 Esas – 2021/934 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Sebebiyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 03.12.2019 tarihinde Fatih İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde yapılan çalışma, 27.12.2019 tarihinde Beyoğlu İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, No:… karşısı adresinde yapılan çalışma,10.12.2019 tarihinde Beyoğlu İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adreslerinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmediğini, bu sebeple müvekkili şirketinin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini ve söz konusu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, bu sebeple davalılar tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine, davalılar aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 7.377,41-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılmış beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek, davalıların itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … Ticaret A.Ş ve … Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Açılan davanın ve yapılan tüm taleplerin haksız ve kötüniyetli bir dava olduğundan, hem usulen hem de esasen reddi gerektiğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının alacak iddialarını müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, teknik olarak söz konusu alacak talebinin kabulü mümkün olmadığını, günlük yapılan rutin ve/veya planlı bakım onarım kazı çalışmalarının çoğunda diğer alt yapı kuruluşlarına ait, alt yapı tesislerine rastlanıldığını, alt yapı tesislerinin şartnamesine uygun döşetilmediği birçok durumda alt yapı tesislerine kazı çalışması sırasında kazı ekiplerimizce hasar verilmekte ve sonrasında ilgili alt yapı kuruluşunca bu hasarlar tutanak haline getirenler oluşan hasar ve ceza bedelinin ödenmesine yönelik müvekkili şirkete karşı hukuki süreç başlatıldığını, alt yapı konusunda gayri nizami ve gayri fenni altyapı sistemine sahip olan … A.Ş. nin hatları kazı çalışmalarının çoğunda hasara uğradığını, bu hasarlanmaların büyük çoğunluğu alt yapı hatlarının fen ve sanat kaidelerine, teknik şartnamelere uygun olarak döşenmemesi, gerekli ikaz ve uyarı önlemlerinin alınmamasından kaynaklandığını, su, doğalgaz, kanalizasyon, yağmursuyu, elektrik, telekomünikasyon vb. birçok alt yapı ile kazı çalışmaları esnasında karşılaşılmakta olduğunu, yapının çeşitliliğinin artmış olması alt yapıya sahip kamu kurum kuruluşları ile tüzel kişiliklerin alt yapılarını fen sanat kaidelerine uygun hale getirmesi yönündeki gerekliliği arttırmakta olduğunu, oluşan kazı ve altyapı hasarı istatistiğinde elektrik altyapısı hasarı en başta geldiğini ve bunun da altyapının gayri fenni bir şekilde döşenmiş işletilmekte olmasından kaynaklandığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davanın usulden reddi gerektiğini, davalı kurumun dava konusu zararlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, söz konusu hasarın müteahhit firma ile davalı kurum arasındaki sözleşmenin yapım işleri genel şartnamesi ilgili maddeleri gereği üçüncü kişilere verilecek her türlü zararlardan yüklenici firmaların sorumlu olduklarını, gerçekleştiği yerde herhangi bir üçüncü kişi tarafından herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığının belirlenmediğini, diğer davalıların ya da dava dışı üçüncü kişilerin sorumlu olduklarının anlaşılması durumunda davalı kurumun sorumlu tutulamayacağını, davacının davalı ile ilişkisini ispat etmek zorunda olduğunu ve davalı idarenin üçüncü kişilerin eylem ve işlemleri sebebiyle davacıya verdiği zarardan sorumlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının ispata yarar somut hiçbir delil ve belge sunmadığını, davacının söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatın yasada belirlenen şekilde döşemediğini, zaman zaman tesisatlarına zarar verilmesine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verdiğini, davacının elektrik kablo döşeme işinin mevzuata uygun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Tüm bu açıklamalar ışığında; mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporundan; Davanın kısmen kabulü ile; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 139,76-TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 100,17-TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 139,53-TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, kötüniyet tazminatı taleplerinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; a-Davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 139,76-TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, b-Davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 100,17-TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, c-Davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 139,53-TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, 3-Kötüniyet tazminatı taleplerinin yasal şartlar oluşmadığından REDDİNE, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu hasarda müvekkili idareye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını ve zarardan sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın tazmini için yapılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 110. maddesi gereğince davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır. Davacının, aynı davalıya karşı olan birbirbirinden bağımsız birden fazla talebini, aralarında bir derecelendirme ilişkisi yani aslilik – fer’ilik ilişkisi kurmadan aynı dava dilekçesinde, ileri sürmesine davaların yığılması denir. Buna göre eldeki davada, objektif dava yığılması mevcuttur. Dosyanın incelenmesinde; 2020/12119 E. Sayılı takip dosyasında takibe konu alacak miktarının 2.030,29 TL, 2020/12131 E. Sayılı takip dosyasında takibe konu alacak miktarının 2.574,89TL ve 2020/12129 E. Sayılı takip dosyasında takibe konu alacak miktarının 2.772,26 TL olduğu görülmektedir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00 TL’ye çıkartılmıştır. Davacının ve davalı … Genel Müdürlüğü’nün istinaf talebine konu olan miktarlar her bir dosya yönünden 5.880,00 TL kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Her bir icra takibi yönünden kabul ve reddedilen davalar miktar itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Buna göre, itirazın iptali davasında redde ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile her bir takip yönünden öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin ve davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf dilekçelerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekili ve davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin İstinaf dilekçelerinin İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2021 tarih, 2021/79 Esas 2021/934 Karar sayılı ilamının miktar itibariyle kesin nitelikte olması sebebiyle 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacı tarafça peşin yatırılan 120,00 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 3-Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yatırılan 80,70 TL. istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 4- Davacı ve davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/11/2023