Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/532 E. 2023/2764 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/532
KARAR NO: 2023/2764
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2021
NUMARASI : 2019/396 Esas – 2021/191 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde; … Tic. A,Ş’ne davalılar tarafından marka hakkına tecavüz suçundan şikayette bulunulduğunu, davacı şirketin bazı uluslararası firmaların yurtdışından temin edilen ürünleri gümrükten geçirerek Türkiye’ye ithalatını gerçekleştirdiğini. “…” isimli internet sitesi ile anlaşması kapsamına … isimli firma dünyanın bir çok noktasında bulunan üretici distribütör ya da üçüncü kişilerden aldığı orjinal kozmetik ürünlerini, kendi internet sitesi üzerinden satışım yaptığını, bu ürünleri kendi anlaşmalı oldugu lojistik firmaları aracılığıyla tüketicilerin ülkesine gönderdiğini, davacı şirketin bahsedilen firmadan alışveriş yapan tüketicilere ürünlerin ulaşımım sağlamak için ithalatını yaptığını. … isimli internet sitesi orjinal ürünleri uygun fiyatla satması sebebiyle kısa sürede tüketicilerin oldukça rağbet gösterdiği bir firma olduğunu, bu durumdan rahatsız olan davalı şirketlerin ihbar ile gümrükte bulunan ” …” markalı ürünler hakkında marka hakkına tecavüz kapsamında şikayette bulunduklarını, ürünlere şikayet doğrultusunda Bakırköy 10. Sulh Ceza Mah- 24/11/2011 tarih 2011/1560 D.İş sayılı kararı ile el konulduğunu, davacı şirket yetkilisi olarak … aleyhine yukarıda belirtilmiş olan suç kapsamında iddianame hazırlandığını, bu iddianame ile 23.01.2012 tarihinde Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi nde kabul edildiğini. 2012/83 E. Sayılı dosya üzerinde … hakkında kovuşturma başlatıldığım, davalıların davacı şirketin sadece ithalat işlemini yaptığını, satışın … tarafından davalıların kendi firmalarından veya yetkili distribütörlerinden alındığını bildikleri halde asılsız ihbarda bulunduklarını, kovuşturma kapsamındaki ürünlerin orjinal olup olmadığı inceleme sonucu ürünlerin tamamının orijinal olduğu tespit edilerek … hakkında beraat kararı verildiğini, daha sonradan dosya hiç bir şikayetçi tarafından istinaf yada temyiz yoluna başvurulmadan kesinleştiğini, davalıların asıl amacının davacı şirket tarafından ithal edilen ürünlerin ithalatının durdurulması olduğunu, yargılama sonrasında davacı tarafın ticari saygınlığı zedelendiğini, …’in yıllardır mahkeme salonlarında sanık olarak yargılanması sebebiyle ticareti itibarı zedelendiği, kişilik haklarına saldırı olduğunu, tüm bunların yanı sıra davalılar tarafından yapılan şikayet sebebi ile ithal edilecek olan ürünlere el konulmuş olması davacı şirket ile dağıtıcı firma arasındaki ticari faaliyet sona erdiğinden davacı şirketin maddi zararı bulunduğunu belirterek; davacı şirket tarafından yoksun kalınan kar ve sair maddi zarar sebebi ile 20.000,00 TL maddi tazminat, uğranılan itibar kaybı sebebiyle davacı şirket ve …’in her biri İçin 50.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacılara ait malların davalıların ihbarı sonucu değil. İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü … kargo Gümrük Müdürlüğünün ithal işlemleri yapılmak üzere gümrüğe gelen mallardan şüphelenmesi üzerine 17.11.2011 tarihli ve 50-51-52 sayılı kararı ile re’sen durdurulduğunu, bu kapsamda davalı şirketlere ilgili yasal prosedürlerin başlatılması amacıyla ilgili Gümrük Müdürlüğünce 18.1L20U tarihli tebligat ile resmi bir bildirimde bulunulduğunu, el konulan ürünlerle ilgili olarak gümrük nezdinde yapılan kısıtlı ve kısa inceleme sonucunda Gümrük tarafında el konulan ürünlerin, merkezi Hong Kong ve Çin’de bulunan bir internet sitesi üzerinden sipariş verilen ürünler olduğu, ürünler arasında bulunduğu, davalı şirketler tarafından kutlanılmayan çok eski ambalajlarda ürünler yer alması ve ürünlerden bazılarının davalı şirketler tarafından daha önce hiç üretilmemiş ancak davalı şirketlerin tescilli markalannı taşıyor olduğu bilgisinin edinilmesi üzerine davalılar açısından ele geçen ürünlerin taklit ürünler oîabilcceği hususunda ciddi şüpheler oluştuğunu, internet üzerinde yapılan basit bir araştırmada tüketicilerin bu konuda ilgili internet sitesi üzerinden alınan ürünlerin sahte olduğu konusunda şikayetlerinin olduğunu, davalıların taklit olduğu konusunda önemli ölçüde şüphe bulunması sebebiyle Bakırköy Savcılığına şikayetle bulunulduğunu ve söz konusu ürünlere yargılama sonuna kadar el konulmasının talep edildiği, davalıların şikayeti İle Bakırköy C. B. Nezdinde 2011/106538 Sor, Nosu ile kayıt altına alındığını, Savcılık tarafından hazırlanan M.01.2012 tarihli iddianamede, … Tic. Ltd $ti. sahibi ve tek yetkilisi … ifadesinde “şikayete konu ve gümrük müdürlüğünce el konulan ürünlerin, merkezi Çin, Hong Kong’da bulunan bir internet sitesi üzerinden sipariş verilen ürünler olduğunu ve kendisinin de merkezi Singapur’da olan … isimli şirketin aracısı olduğunu” beyan ettiğini, el konulan ürünlerin, merkebi Çin- Hong Kong’da bulunan internet sitesi üzerinden sipariş verilen ürünler olması sebebiyle kamu davası açıldığını, ürünlerin orjinalliği Bakırköy 2 Fikri ve Sınai Haklar Ceza M. Kararına dayanarak bilirkişi raporlarından tam olarak anlaşılmadığından dolavısı ile şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat karan verildiği. Anayasal şikayet haklarını kullandıkları, davacılar şikayetlerini ispatlayıcı bir delil sunmadığı, ürünlerin hepsinin davacıya daha sonradan teslim edilmesi sebebiyle maddi zararın oluşmadığı belirtilmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “…Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2012/83 esas 2014/167 karar sayılı dosyası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/77785 soruşturma dosyası bir arada değerlendirildiğinde; davalı şirketlerin şikayetinin hak arama özgürlüğü içinde değerlendirilmesi gerektiği, bu özgürlüğün sınırlarının aşılmadığı, şikayet sebebiyle davacıların kişilik haklarının zedelenmediği, davalıların yasal şikayet hakkını kullandığı sonuç ve kanaatine varılarak her iki davacı bakımından maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Kişilik haklarının ihlal edilmesi sebebiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız şikayet iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici sebeplere, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden olayda davalının kendi değer yargısınca şikayetini haklı gösterecek bir kısım emare ve delillerin olmasına, davalının davacıyı iftira atma ya da salt zararlandırma amaçlı şikayet ettiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmamasına,davaya konu söz ve şikayetlerin yasal şikayet hakkı kapsamında sarf edilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/02/2021 tarih, 2019/396 Esas 2021/191 Karar sayılı kararına yönelik davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının peşin yatırılan 118,60 TL’nin mahsubuyla bakiye 151,25 TL harcın davacılardan müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/10/2023