Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3638 E. 2022/3016 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3638
KARAR NO: 2022/3016
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2022
NUMARASI: 2022/528 Esas – 2022/530 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Tedbir isteyen vekili talep dilekçesinde; Müvekkili şirketin hukuki durumunun 180 yıllık kamusal bir geçmişe sahip olduğunu ulusal kaynakların çok daha etkin ve verimli kullanılabilmesini ve gereksiz emek, zaman ve yatırım maliyetlerinin de önlenmesini teminen, “tesis paylaşımı yönteminin”, … A.Ş.’nin de dahil olduğu bütün işletmeciler için önceliklendirildiği, bu hususun hemen her derecedeki mevzuatta açıkça kayıt altına alındığını, … A.Ş.’nin haksız fiilleri sonucunda müvekkili şirketin bilgisi ve izni olmadan güzergâhına müdahale edildiğini ve haberleşme hizmetinin kesintiye uğradığını, müvekkili şirketin bilgi ve izni olmadan güzergâhında imalat yapıldığını, şirkete ait olan güzergahlardan … A.Ş. tarafından gelişigüzel geçirilen kablolar nedeniyle, müvekkili şirketin kendi kablolarına müdahalesinin önlendiği ve çalışma yapılmasının engellendiğini, mevcut güzergâhlarda bakım ve onarım ihtiyaçları olması durumunda hakkında ihtiyati tedbir talep edilen şirketin usulsüz işlemleri nedeniyle, müdahale edilemeyerek abonelerin haberleşme hürriyetinin engellenmeye çalışıldığını, müvekkili şirketin altyapı güzergahındaki kablolarının sökülmesi nedeniyle, kamu malına hasar ve zarar verildiğini, … A.Ş. tarafından müvekkili şirketin altyapısına ve/veya altyapı unsurlarına mevzuata aykırı müdahale edildiğinden, söz konusu çalışmaların derhal durdurulmasına, müvekkili şirketin altyapı güzergâhlarına temas eden kabloların derhal demonte edilmesine, müvekkili şirket altyapısı marifetiyle hizmet sunmakta olduğundan abonelerin aldıkları hizmeti ve diğer altyapı unsurlarını tehlikeye atacak biçimde hareket edilmeye devam edilmesinin engellenmesine, mevzuatın verdiği hak ve yükümlülük kapsamında müvekkili şirketin altyapısına temas eden … A.Ş. kablolarını uzaklaştırmak/arındırmak da dahil olmak üzere gerekli her türlü tedbirin alınması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;”… Davacının tedbir talebinin değerlendirilmesi için karşı tarafın, tedbir isteyen tarafın alt yapı tesisine müdahalesi bulunup bulunmadığı, müdahale söz konusu ise tesis paylaşım durumunun söz konusu olup olmadığı, müdahalenin yasal mevzuata aykırılık teşkil edip etmediği, kazı yapılması için ilgili kurumlardan izin alınıp alınmadığı, izin vermeye yetkili kurumlarca ihtiyati tedbir talep eden tarafın bilgilendirilip bilgilendirilmediği, yazışma ve geniş kapsamlı ayrı bir yargılamayı gerektirmekte olup HMK 390/3 uyarınca yaklaşık ispatın yerine getirilmediği ve talep konusu yargılamayı gerektirdiğinden, ihtiyati tedbir talep eden tarafın tedbir talebinin reddine …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde;İstanbul Anadolu 18 Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/36 D.İş Esas, 2022/39 Karar sayılı dosyasında müvekkili şirkete ait elektronik haberleşme altyapısı ve/veya şebekesi ve bunların unsurlarına verilen zararlara ve haberleşmenin kesintiye uğradığına ilişkin delil tespiti talebine ilişkin sunulan bilirkişi raporunda kazı yapılan güzergahlarda daha önceden karşı tarafın altyapısı almasına rağmen (hdpe kıvrımlı çift cidarlt kablo muhafaza borusu) yeni kazı yapıldığının, bu kazı çalışmaları sırasında eski yapıya zarar verildiğinin tespit edildiğini, kablonun kopartılması neticesinde davacı şirketin müşterilerinde internet hizmet kesintisine sebep olunduğunu, 6100 sayılı hmk 389 ve devamı maddelerine göre ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede: Talep;haksız fiil nedenine dayalı ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde, “(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Şu durumda, mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirine; davaya konu talebin yargılamayı gerektirmesine, deliller toplanmadan ara karar ile nihai hüküm sonucu doğuracak şekilde tedbir kararı verilememesine, ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olmamasına, değişen şartlar ve deliller doğrultusunda her zaman ihtiyati tedbir kararı verilebilmesine göre; davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/528 Esas – 2022/530 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf isteminin HMK.m.353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği karar kesin nitelikte olduğundan kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022