Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/333 E. 2023/2210 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/333
KARAR NO: 2023/2210
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2020
NUMARASI: 2017/546 Esas – 2020/220 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 21.05.2015 Günü Eyüp ilçesi … Mahallesi … Caddesi No: … önü adresinde Gaziosmanpaşa santraline ait KPD PAP 900.04 kablonun, İSKİ tarafından yapılan atıksu kazı çalışmaları esnasında koparılmak ve kırılmak suretiyle hasara uğratıldığını, söz konusu hasar sebebiyle müvekkil şirket çalışanı … tarafından hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, olaya ilişkin hasar keşif tutarı formu, malzemeler listesi, erişim şebekesi talep ve bilgi formu, günlük şantiye defterini dilekçe ekinde sunduğunu, Hasarlar sebebiyle … A.Ş. ‘nin zarara uğradığını beyan ederek 8.137,22 TL Şirket zararının hasar tarihi 21.12.2015’ten itibaren T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; İSKİ ile yüklenici firma arasında bağıtlanan ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olan “eser sözleşmesi ile İnşaat İşleri Teknik Şartnamesi, İdari Şartname, Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve Kanalizasyon Özle Teknik Şartname” ilgili hükümleri gereğince; müteahhit firmanın yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar ve ziyandan sorumlu olacağı hükmünün yer aldığını, idarenin müteahhidin çalıştırdığı elemanlara hiçbir şekilde talimat vermesi, onları seçmesi ve denetlemesinin söz konusu olmadığını, bu görevlerin müteahhit firmaya ait olduğunu, Dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacının davasının kabulü ile; 8.137,22 TL’nin 21/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkili ile dava dışı firma arasında istisna akdi yapılmış olduğunu kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, işçilik ve araç gideri talep edilemeyeceğini, hasar tarihinden faize hükmolunmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasıdır. Davalı İSKİ Genel Müdürlüğü ile dava dışı yüklenici firma arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince işin yapımı sırasında verilecek zararlardan İSKİ’nin sorumlu olmadığı belirtilse dahi, sözleşme hükümlerinin taraflar arasında geçerli olacağı ve 3. kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile davalı İSKİ Genel Müdürlüğünün zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı İSKİ vekilinin bu yöne değinen istinafı yerinde değildir.Davacı kurumun özel hukuk tüzel kişisi olduğu, somut olayda kusurun davalıya ait olduğu, davacının zarar miktarını usulünce ispat etmiş olduğu, talep edilen zarar kalemlerinin piyasa şartlarına göre makul olduğu, bilirkişi tarafından davacının gerçek zararının hesaplanmış olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Taraflarca talep edilmesi halinde bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Bu duruma göre İlk Derece Mahkemesince faiz başlangıç tarihi olarak haksız fiil tarihinin esas alınması usul ve yasaya uygun olup davalı vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde değildir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/02/2020 tarih, 2017/546 Esas – 2020/220 Karar sayılı kararına yönelik davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 555,85 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının peşin yatırılan 139,00 TL’nin mahsubuyla bakiye 416,85 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/07/2023