Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/3122 E. 2022/2439 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3122
KARAR NO: 2022/2439
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2022
NUMARASI: 2021/105 – 2022/331
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar tarafından davaya ve icra takiplerine konu bir kısım adreslerde yapılan çalışmalar esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, davalılar tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığı ve borçluya ödeme emri gönderildiği, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiği, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul … İcra Dairesi’nin …, … ve … E. sayılı icra dosyaları ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra dosyalarındaki hasarlarının herbirinin farklı firmalar tarafından verilmiş olabileceğini, hasarın kim tarafından verildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunduğunu, itiraza konu her bir icra dosyası için ayrı ayrı yargılama yapılması gerektiğini ve bu nedenle dosyanın tefrikinin gerektiğini, tam yargı davası niteliği olan davalarda yargı yolunun idare mahkemeleri olduğunu, davada tazminat isteminin haksız fiile dayanması nedeniyle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, olayın hizmet kusuruna dayalı olduğunu, bir kamu kurumunun eylem ve işlemlerine karşı açılacak davaları görmenin idari yargının görevine girdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;”…Davanın yargı yolu (İdare Mahkemelerinin Görevli Olması Nedeniyle) dava şartı yokluğundan HMK.114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İhtilafın haksız fiil hükümlerine göre adli yargıda çözümlenmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla bağlı kalınarak yapılan incelemede;Dava; haksız fiil iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı kamu kurumu olup kamu hizmeti niteliğindeki çalışmalarını özel hukuk kuralları kapsamında yapmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 16’ya göre; kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarının dahi tacir sayılacakları belirtilmiştir.2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlük ile yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetleneceği, yıllık çalışma ve yatırımlarının bilançolarda belirlenerek genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülünde düzenleneceği belirtilmiştir.Bu kapsamda İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün de 2560 sayılı Kanun kapsamında bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı ancak, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığı kabul edilmelidir. Davalının haksız eylem teşkil eden faaliyetinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın da, yerleşik yargısal uygulamalarda görüldüğü gibi, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekir. (HGK’nın 21/09/1983 gün ve 1980/11-2721; 1983/823 ile 29/11/1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları) Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/105 E. 2022/331 K. sayılı kararının HMK.m.353/1-a/4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile harç iade müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m.353/1-a/4 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 27/10/2022