Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/279 E. 2022/369 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/279
KARAR NO: 2022/369
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2021
NUMARASI: 2021/430 Esas – 2021/491 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı gazetenin internet sitesinde 04/10/2019 tarihli yayınlanan “…” başlıklı yazı yayınlandığını, yazı içeriğinde müvekkili şirkete devletin taşınmaz mallarının parasının ve kaynaklarının hukuksuz olarak aktarıldığı, bunu yaparken kimseye yapılmayan ayrıcalıklarının tanındığı algısının oluşturulduğunu, yazı ile hedeflenen unsurun bilgi vermek ve haber yapmak olmadığını, müvekkillerinin itibarının yalan haberlerle halkın gözünden düşürmenin amaçlandığını, iftira ve karalamanın özgür ifade biçimi olmadığını, davalı tarafça yapılan haber ile müvekkillerinin kişilik haklarının çiğnenerek saygınlığına zarar verildiğini beyan etmekle, … için 40.000,00 TL, … için 30.000,00 TL, … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 100.0000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…. davacı şirket yönünden açılan davanın ticari dava olması nedeniyle arabuluculuk dava şartına tabi olduğu ancak davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından, mahkememizin 2020/725 Esas 2021/20 Karar sayılı 21/01/2021 tarihli ilamındaki gerekçelerin tekrarı ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ….” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel mahkemeye arabuluculuk son tutanağının, taraflarına yasa hükmü verilmesi gereken süre verilmeden sunulduğunu ancak yerel mahkemenin işbu tutanağı nazara almadığını beyanla hukuka ve usule aykırı kararın ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden Dairemizin 2021/981 Esas – 2021/1169 Karar sayılı ilamıyla davacı … A.Ş. Yönünden davanın arabuluculuğa tabi olduğu, diğer davalılar … ve … yönünden ise arabuluculuğa tabi olmadığı belirtilerek ve ayrıca arabuluculuğa tabi olan … Şirketi yönünden de Asliye Hukuk Mahkemesinden görevsizlikle gelen bu davada Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılama başlayıncaya kadar (ilk celse) arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunması halinde Yargıtay 17. HD’ nin 04/02/2021 gün 2021/3187 -762 E. K. sayılı ilamında belirtildiği üzere tüm davacılar yönünden davaya devam edilip esastan sonuçlandırılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek kaldırılmıştır. Davacı vekilince 05/07/2021 tarihinde yerel mahkemeye arabuluculuk son tutanağı sunulmuştur. Yerel mahkemenin ise arabuluculuk tutanağının sunulmasını beklemeden daha önce olduğu gibi yine dosya üzerinden 01/07/2021 tarihinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği, yerel mahkemenin 18/06/2021 tarihli tensip zaptı incelendiğinde tensiple birlikte duruşma gününn belirlenmediği, bu suretle taraflara duruşma günü tebliğ edilip duruşmaya katılmaları sağlanmadığı gibi Dairemiz ilamında belirtilen arabuluculuk şartına ilişkin beyanları alınmadan yazılı şekilde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği bu haliyle kararın hukuki dinlenilme hakkına ve istinaf kaldırma kararına açıkça aykırı olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf istemi yerindedir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-a-4 uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın yeniden mahkemenin esasına kaydı yapılarak davacının arabuluculuk şartını da yerine getirdiğinden davanın esası hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2021/430 Esas – 2021/491 Karar sayılı mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,HMK. m.353/1-a/4 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/02/2022