Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/265 E. 2022/515 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/265
KARAR NO: 2022/515
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılara ait “www….com” sitesinin 04/08/2014 tarihli “…’dan tehdit ve şantaj” başlıklı haberle müvekkillerinin kişilik haklarına saldırıda bulunduklarını, 04/08/2014 tarihinde yayınlanan haberde dava dışı … Gazetesi kaynak gösterilerek özetle; ” …”, “…” şeklinde haber yer aldığını, yapılan haberlerin gerek görsel gerekse yazılı medyada yapıldığını, bunun habercilikle alakası olmadığını, verilen haberin gerçek dışı olduğunu, müvekkillerinin toplum önünde küçük düşürüp halka karşı hedef göstermek amaçlı böyle bir haberin yapıldığını, davacıların kişilik haklarına karşı yapılan bu saldırının hedef kitledeki konumları ve manevi değerlerini ağır şekilde zedeleğini belirterek her bir davacı için 10.000,00.-TL olmak üzere, toplam 30.000,00-TL manevi tazminatın 04/08/2014 tarihinden itibaren davalılardan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu haberin … Gazetesi’nden alındığı, kamuoyuna ilgilendiren bir olay olduğundan haberin verildiğini, Basın Özgürlüğü Anayasasının 28. Maddesiyle 5187 sayılı Basın Yasasının 1 ve 3. Maddelerinde belirtilen düzenlemeler uyarınca kişileri bilgilendirme, öğretme sorumluluğuyla yapılan bu yayındaki olayın hukuka aykırılık oluşturmayabileceğini, dava konusu haberin … gazetesinden alınarak 17 Aralık operasyonunda yer alan tapelerin aynen aktarıldığını, habere en ufak bir yorum dahi eklenmediğini, bu konudaki husumetin … Gazetesinin sorumlu tutulması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… davalının uyuşmazlık konusu yazıyı kaleme alırken, objektif ölçüler içinde hareket ettiği, öz ve biçim arasındaki dengeyi korumaya özen gösterdiği söylenemez. Davalının yayınladığı haberde, ‘…’dan tehdit ve şantaj’ başlığı altında bahsi geçen subjektif değerlendirmelerle yermesi davacılardan … ve …’ in kişilik haklarına saldırı teşkil etmektedir. Bu ilke ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde davaya konu yazıda; ‘…’dan tehdit ve şantaj’ başlığı ile yayınlanan haberin içeriğinde ifadelerin görünür gerçekliğe uygun olmadığı, haber görünür gerçekliğe uymadığından hukuka da uygun bulunmadığı, haberin veriliş şekli ve kamuoyuna yansıtılış biçimi ile davacıya karşı yanlış bir olgu oluşturulduğu, bu nedenle davalıların ifade özgürlüğü altında yayın yaptığının kabulünün mümkün olmadığı, yapılan yayında kullanılan ifadeler ile davacının kişilik haklarına hukuka aykırı bir biçimde saldırının gerçekleştiği, davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşıdığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, yazı güncel bir konuya ilişkin olup; konunun kamuoyuna yansıyış biçimi göz önünde tutulduğunda, düşünsel bağlılığın korunmadığı da kabul edilmelidir. Bu durumda haberin veriliş şekline göre okuyucuyu yanıltacak nitelikte olması karşısında, öz ile biçim arasındaki ölçülülük koşulları bakımından hukuka uygun olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenler karşısında, çatışan yararlar dengesinin davacı aleyhine bozulduğu ve davalı yönünden de hukuka uygunluk nedeninin gerçekleşmediği benimsenmelidir. Manevi tazminatın miktarı belirlenirken; yayın tarihi, meydana gelen zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da değerlendirilmiştir. Bu kabul karşısında davacılardan … ve …’in kişilik haklarının saldırıya uğradığının kabulü gerektiği, olayın oluş biçimi ile ve manevi tazminatın amacı gözetildiğinde davacılar …’nun ve …’in açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, davacılara ayrı ayrı 5.000.00.-TL’şer manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun düşeceği manevi tazminatların aynı zamanda bir zenginleşmeye sebebiyet veremeyeceği kanaatine varılarak 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile bu davacılara verilmesine, Diğer davacı …’ hakkında doğrudan doğruya yöneltilen bir haksız fiil bulunmadığı sonucuna varıldığından davacı şirketin manevi tazminat davasının reddine …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacılar ve davalı … vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla haberde, müvekkili … Gazetesi’nin de doğrudan hedeflendiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; genel yayın yönetmeni olan müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini, müvekkili açısından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini beyanla müvekkil açısından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Nedeniyle İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 4. 5. ve 6. maddelerinde internet ortamında yapılan yayınlardan kimlerin sorumlu olduğu sınırlı şekilde sayılmak suretiyle belirlenmiş, genel yayın yönetmeninin sorumluluğundan bahsedilmemiştir. Bu haliyle, internet sitesinin genel yayın yönetmeni olan davalı … Demire husumet düşmediğinden, anılan davalı yönünden talebin husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden davalı … vekilinin istinaf istemi yerindedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2016/12634 Esas-2018/7778 Karar sayılı emsal ilamı) Davaya konu yayın bir bütün olarak değerlendirildiğinde.“… Grubu CEO’su … Genel Müdürü …a-2 milyon gönder …-dedi-trol hesabın … Grubu bünyesinde kurulduğu. “… Gazetesi’nin internet sitesinin sorumlusu tarafından doğrudan kontrol altında tutulduğu” denilen haberde, görünür gerçekliğe uygun hiç bir veri, delil yokken bu yönde yapılan yayınla davacı … Gazetesi’nin de doğrudan hedef alınarak, kişilik hakkının haksız olarak saldırıya uğradığı sabit olup davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf başvurusu yerindedir. (Aynı mahiyette emsal Yargıtay 4. HD 2016/3014 Esas – 2018/2054 Karar sayılı ilamı) Manevi tazminatın miktarı yönünden yapılan istinaf istemine gelince; 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda; davalının eylemi, haberde kullanılan ifadelerin ağırlığı, haberin ulaştığı kitlenin büyüklüğü, eylemin davacılar üzerindeki etkisi, olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın olay tarihindeki alım gücü ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden taraf vekillerinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-b/2 hükmü gereğince kaldırılmasına, TBK.nun 58. maddesi dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davanın kısmen kabulü ile; davacılara ayrı ayrı 10..000.00.-TL’şer manevi tazminatın 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …dan tahsili ile davacılara verilmesine, davalı …’ e yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Taraf vekillerinin istinaf isteminin KABULÜ ile; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2021/264 Esas – 2021/804 Karar sayılı mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b/2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, yeniden hüküm oluşturularak;1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; her bir davacı için 10.000,00-TL ‘şer olmak üzere toplamda 30.000,00-TL manevi tazminatın 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …(WWW. …. COM) tahsili ile davacılara verilmesine, 2-Davalı … yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 3-Alınması gerekli 2.049,30-TL harcın peşin alınan 512,35.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.536,95-TL harcın davalı … (WWW. …. COM) alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Kendisini vekille temsil ettiren davacılar yönünden Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı … (WWW. …. COM) alınarak davacılara verilmesine, 5-Kendisini vekille temsil ettiren davalı … yönünden Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … vekiline verilmesine, 6-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat gideri 327,20-TL, 25,20-TL başvuru harcı, 11,40-TL vekalet harcı, 512,35.-TL peşin harç olmak üzere toplam 876,15-TL yargılama giderinin davalı … (WWW. …. COM) alınarak davacılara verilmesine, 7-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıranlara iadesine, B-İstinaf incelemesi bakımından ;1-Davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde kendisine iadesine, 2-Davalı … tarafından peşin yatırılan 111,47-TL nispi ve 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde kendisine iadesine, 3-Dosya üzerinden inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran taraflarca yapılan giderlerin takdiren üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/02/2022