Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/252 E. 2023/2144 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/252
KARAR NO: 2023/2144
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2020
NUMARASI: 2018/1124 Esas – 2020/550 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 25/05/2017 tarihinde Eyüp ilçesi … Mahallesi Afad bağlantı yolu adresinde İstanbul Valiliği İl Afet Koordinasyon Müdürlüğüne ait 1… kablonun davalı şirket tarafından hasarlandığını, hasar nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, davalı tarafça rızaen ödenmeyen alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Mahkememizin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davacının talebini somutlaştıramadığını, davacı çalışanları tarafından tek taraflı tutulan tutanak ile müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, zararın müvekkili tarafından meydana getirildiğine ilişkin delilin dosyada bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Dava, davalıya ait iletim kablolarının davalı tarafından zarar uğratıldığı iddiasıyla hasar bedelinin hüküm altına alınması talebine ilişkindir. Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde yargılama sırasında tutanak tanığı olarak beyanı alınan davacı şirket yetkilisi çevrede yaptıkları araştırmada çalışma alanındaki kişilerin kendilerine söylediğine göre … İnşaat’ın çalıştığını tespit ettikleri yönünde beyanda bulunduğu, diğer tanıkların ise arazinin …’a ait olduğu, kabloların yerlerini bilmedikleri yönünde beyanda bulunduğu, bunun dışında davalı şirketin kazı yaptığına dair somut bir bilgi ve delil olmadığı anlaşılmıştır. İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü 04/09/2019 tarihli cevap yazısında çeşitli zamalnlarda kablolarda hasarlar oluştuğu ancak bu konuda herhangi bir kayıt tutulmadığı belirtilerek cevap verildiği görülmüştür.Davacıya ait kablolarda meydana gelen zararın mahallinde keşif yapılıp davalı şirkete ait kabloların bulunduğu tespit edilse dahi,davalı şirket veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerce kazı yapıldığına ve böylece davacıya zarar verildiğine dair başka bir delil bulunmadığı dolayısıyla ispatlanamadığı anlaşıldığından 1-Davacıya ait kablolarda meydana gelen zararın davalı şirket tarafından meydana getirildiği ispatlanamadığından davanın REDDİNE,…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; HMK’da belirtilen deliller kullanmaksızın, Bilirkişi Raporu alınmadan teknik bir konuda eksik yargılama doğrultusunda hatalı karar verildiğini, davalı tanıklarının hasarı duruşmalarda tanıklık yaparak açıkça kabul etmelerine rağmen mahkeme red kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41. maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.390,00 TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan 3.627,28 TL miktar itibariyle kesin olup, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Buna göre, maddi tazminat talebinin ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1124 Esas – 2020/550 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/07/2023