Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2109 E. 2022/2033 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2109
KARAR NO: 2022/2033
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/03/2022
NUMARASI: 2019/211 – 2022/236
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait …, …, …, ve … isimli gemilerin davalı tarafından haksız olarak ihtiyaten haciz ve seferden men edilmesi nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 542.559,00-USD zararın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ;Talebin zaman aşımına uğradığını, müvekkili banka tarafından vadesinde ödenmeyen senede istinaden ihtiyati haciz kararı alındığını ve kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, esas takibe geçtikten sonra davacı firmaya ait gemiler üzerine haciz şerhi işlenmesi talebinin icra müdürlüğünce uygun görüldüğünü ve bu durumdan Adalet Bakanlığının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;”…açılan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, HMK.20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne (Deniz İhtisas Mahkemesi) gönderilmesine…” karar verilmiştir. Verilen karara karşı taraflar vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; İhtiyati haczin dayanağı olan ihtilaflı alacağın deniz alacağı olmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, İstanbul BAM 23. HD’nin 2017/2169 E. ve 2018/439 K. Sayılı kararı ile alacağın kambiyo senedine dayanan bir alacak olduğu ve deniz alacağı niteliğinde olmadığının karara bağlandığının bu nedenle İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi (Deniz İhtisas Mahkemesi) ‘nin görevli olmadığını ve İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2 maddesinde; “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” biçiminde düzenleme yapılmıştır. HMK’nın 323/1-ğ maddesinde kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında sayılmıştır. Buna göre görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargılamaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde vekalet ücretine yargılamaya devam ederek ihtilaf hakkında karar veren mahkemece hükmedilir. Somut olayda; mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğinden vekalet ücretine esas hakkında karar verecek mahkemece hükmedilecektir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf istemi yerinde değildir. Davacı vekilinin istinaf istemi yönünden yapılan incelemede; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Aynı Kanun’un 5/2. maddesinde ticari davaların, ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmış, maddenin 3. fıkrasında; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak belirlenmiştir. Eldeki dosyada; taraflar tacir olup; davaya konu eylem her iki tarafın ticari işletmeleriyle ilgilidir. Tarafları da tacir olan uyuşmazlığın ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp çözülmesi gerekmektedir. Somut olayda; kambiyo senedine dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmiş olup, davacı tarafça haksız ihtiyati haciz iddiası ileri sürülerek tazminat talebinde bulunulmuştur. İhtiyati haczin dayanağı deniz alacağı niteliğinde bulunmadığı gibi eldeki dava da deniz alacağına dayanmamaktadır. Bu nedenle asliye ticaret mahkemesi davaya bakmakla görevli olup, Deniz İhtisas Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Görev sorunu, kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-3 uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A- Davalı vekilinin istinaf isteminin Esastan reddine, B- Davacılar vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2022 tarih, 2019/211 E. – 2022/236 K. Sayılı kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı davalı tarafından peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile harç iade müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m.353/1-a/3 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.14/09/2022