Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1782
KARAR NO: 2023/3806
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2021
NUMARASI: 2020/627 Esas – 2021/466 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından 23/08/2019 tarihinde Arnavutköy İlçesi, … Mah. …Cad. … önü adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gerekli dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirket enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen hasar ve enerji kesintisinin müvekkil şirket yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkil şirketin maddi zarara sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine faiz dahil 10.716,72 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğinıi davalı ödeme emrini aldıktan sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, belirterek davalının yapmış olduğu itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı /borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil şirket aleyhine davacı … A.Ş. tarafından İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını ve müvekkil şirket tarafından da borca itiraz edildiğini, müvekkil aleyhine de itirazın iptal davası açtığını, davacı dilekçesinde 23/08/2019 tarihinde Arnavuktköy ilçesi … Mah. … Cad. … önü adresinde yapılan çalışma esnasında davalı … Genel Müdürlüğü tarafından gerekli dikkat ve özenin gösterilmemiş olması nedeniyle davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiği ve meydana gelen hasar ve enerji kesintisinin kendileri tarafından giderildiğini bu nedenle de hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kapılar ile maddi zararların oluştuğunu belirttiklerini, müvekkil şirket tarafından davacıya herhangi bir zarar verilmemiş olmakla birlikte dava konusu iddialar mesnetsiz, soyut ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkil şirket devlet kurumlarından ihale ile iş alarak kamu yararına iş yapan saygın bir şirket olduğunu, müvekkil şirketin yapmış olduğu çalışmalarda gerekli tüm izinlerin ilgili kurumlardan alınarak iş yapıldığını, olay tarihinde ilgili adreste hasara uğradığı iddia edilen kabloların Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 58. Maddesinin “Kabloların Döşenmesi” başlıklı b bendi gereğince yönetmeliğe uygun şekilde döşenmediğini, ve gerçekleştiği iddia edilen hasara bunun verdiğinin anlaşıldığını belirterek itirazın iptal davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde: Söz konusu yerde diğer davalı … inş. ve Tic. A.Ş. Tarafından tahliye vanası imalatı çalışmayı yapılmış olduğunun bildirildiğini, yüklenicinin hasar erdiği iddiasını kabul etmemekle birlikte hasara yüklenici neden olmuşsa bile diğer yer altı hizmet tesislerinde meydana gelecek zararlardan tamamen yüklenicinin sorumlu olduğunu, … personellerinin belirtilen adreste ve tarihte herhangi bir çalışması olmadığı gibi iddia edilen hasarın dava dışı şirketlerin çalışması sırasından meydana geldiğinin iddia edilmesi halinde dahi idareye sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacı idarenin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğin uygun tesisat yapıp yapmadığının tespit edilmesi gerektiğini, idare aleyhine davacı şirket tarafından açılan bazı davalarda dinlenen tanıkların tesisatların olması gereken derinlikte olmadığını, tesisatın haritalandırılmadığını, genelde yeterli derinlikte olmadığını aksine yüzeyde olduğu yönünde beyanları olduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “…bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve takibin kısmen devamı yönünde karar verilmiş, ayrıca davacı tarafça, davalının itirazının iptali ile takibin devamı yanı sıra davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden bahisle takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep edildiğinden…1-) Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalıların İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN 2.714,45TL yönünden İPTALİNE, takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 2-)Asıl alacağın %20 si olan 542,89TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı ve davalı … İnşaat ve Ticaret A.Ş. vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Bilirkişi raporuna itirazlarının karşılanmadığını, tüm talepleri yönünden davanın kabulü gerektiğini, mahkeme ilamında yer alan red gerekçesinin hem usule hem de esas ilişkin ciddi eksikler içeriyor olması ve delillerinin tartışılmadan ve değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … İnşaat ve Ticaret A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; Bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmeden hatalı rapora göre karar oluşturulduğunu, müvekkili şirket kazı çalışmasını yaparken gerekli izinleri aldığını, Kabloların ilgili yönetmeliğe uygun olarak yeterli derinlikte döşenmediğini, tanıklarının dinlenmediğini, keşif yapılması gerektiğini, elektrik sistemlerinin proje ve yapı tekniğine uygun olarak döşenip döşenmediği, hangi kabloların hangi derinlikte döşeneceği hususlarının araştırılmadığını, davanın tümden reddi gerektiğinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf talepleri yönünden; 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00 TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu kabul edilen miktar 2.714,45 -TL olup, miktar itibariyle kesin karar olduğundan, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Buna göre maddi tazminat talebine ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine, karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebi yönünden; Somut uyuşmazlıkta; Davacı … tarafına ait olan hasar gören elektrik kablosunun hasara uğraması nedeniyle davacı …’ın hasar onarımını ( malzeme, personel, araç ile KDV dahil) dışarıdan bir şirkete fatura karşılığı değil, yüklenicisi şirketle aralarındaki anlaşmaya göre yaptırdığı, Bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamındaki diğer delillerle örtüştüğü anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine,davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2021 tarih, 2020/627 Esas – 2021/466 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 80,70 TL’nin mahsubuyla bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4- Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 5- Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 8- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2023