Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/970 E. 2022/2936 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/970
KARAR NO: 2022/2936
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2020
NUMARASI: 2017/248 – 2020/749
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Tic. Ltd. Şti’nin yetkilisi olduğunu, şirket borcundan ötürü Gebze … … Talimat dosyasından … Kombinasyonu isimli makinenin haczedilerek, dava dışı şirket çalışanı …’na yediemin olarak bırakıldığını, talimat dosyasındaki kıymet taktirine binaen alacaklılar tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla makine bedeline yönelik, davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu makinenin nerede olduğunun istihbar alındığı üzere talimat dosyasına bildirildiğini, makinenin hem bildirilen yerden teslim alınmayarak hem de haksız bir kıymet taktirine dayanarak makine bedelinin kötü niyetli olarak icra takibine konulduğunu, haciz sırasında icra memurunca makinenin değerinin 20.000-TL olarak takdir edildiğini, icra memurunun makine değerini takdir edecek teknik bilgiye sahip olmadığını, kıymet takdirine alacaklılar tarafından itiraz edildiğini, Gebze İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/937 Esas sayılı dosyasında makinenin değerinin 40.000-TL olarak tespit edildiğini, mahkemenin gerekçeli kararında kararın dayanak kısmında bilirkişi incelemesi görülmediğini, makinenin değerinin hukuki bilgiyle taktir edilemeyeceğini, halin icaplarına göre kendisinden beklenen ihtimamı sarf etmemiş olan kimsenin iyi niyet iddiasında bulunamayacağını ve aslın hilafının kötü niyeti belireceğini, davalı şirketin makineyi ihbar eden adresten teslim almadığını, basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğini, objektif iyi niyet kurallarına aykırı bu davranışı sebebiyle davalının kötü niyetli olduğunu, bu sebeple İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadıklarının tespiti ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; .. Makinesinin … Tic. Ltd. Şti şirketinin borcundan dolayı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından alınan talimat ile Gebze … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasından … Sitesi … Sk. No…. Şekerpınar adresinde haczedildiğini, davalıya ait … makinesinin … firmasına kalıp denemek için gönderildiğini, sonrasında haksız ve hukuka aykırı olarak davacı tarafından alınıp haciz yapılan adres olan kendi şirketine götürüldüğünü, davacının makineyi kendi şirketine götürmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, kaldı ki her nasılsa alacaklılar tarafından … makinesinin bu adreste tespit edilerek davalı ile ilgisi olmayan bir borç için haczedildiğini, bu sırada … tarafından da makinenin borçlu olan şirkete ait olmadığının bildirilmediğini, makinenin müvekkiline ait olduğuna dair İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/883 Esas sayılı istihkak davasının kabul edildiğini, Gebze İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/37 esas sayılı kıymet takdirine itiraz davasını ilgili dosyasının borçlusu … firmasının açtığını, mahkemenin düzenlenen teknik rapor ve bilirkişi raporuna göre değerinin gerçekte 55.000-TL olmasına rağmen 40.000-TL olarak tespit ettiğini, davacı tarafından ” gelin makinenizi alın ” diye bir talepte bulunulmadığını aksine makinenin sanki …in malı gibi alınıp kendi adresine götürüldüğünü, davacının bu makinenin müvekkiline ait olduğunu çok iyi bildiğini, davacının sırf …in malı gibi haczedilmesine müsaade ettiği makinenin kendisinin olduğunu ispatlamak için davalının istihkak davası açmak durumunda kaldığını, davalının kendisine ait olup haksız ve hukuka aykırı olarak haczedilen ve davacının adresinde bulunan makineyi geri alabilmek için hukuki yollara başvurduğunu fakat bu süreçte makinenin ortadan kaybolduğunu, 28/11/2014 tarihinde kıymet takdirine itiraz dosyasından bilirkişi raporuna itiraz sonucu tekrar değer tespiti yapmak üzere bilirkişi heyeti ile aynı adrese gelindiğini, bu sefer adreste …Şti’nin olduğunu ve dava konusu makinenin tespitinin yapılarak tekrar kıymet takdirinin yapıldığını, 5. ve son kez İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/833 Esas sayılı istihkak dosyasından adrese gidildiğini ve makinenin bulunmadığını, makinenin kaçırılmış olmasının dahi davacının kötü niyetini ortaya koyduğunu, gerek mahkeme tarafından gerekse icra müdürlüğü tarafından makinenin bulunduğu yerin yedieminden bildirilmesi istendiğini ancak makinenin nerede olduğunun hiçbir yere bildirilmediği gibi davalıya da herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, davalı makineye ulaşamadığı için mahkeme tarafından kesin olarak tespit edilen bedelin üzerinden takip yapmak durumunda kaldığını, davacıya ait makine hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan açılan ceza dosyasında hem yediemin hem de yediemin olmadığı halde aralarındaki ilişkiye binaen … hakkında da ceza kararı verildiğini, makinenin değerinin tespit edildikten sonra ortadan kaybolduğunu, nerede olduğu konusunda da müvekkiline ihbar yapılmadığını, müvekkilinin iade alamayınca icra takibi başlatmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkumunu talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; Dava dosyası içerisinde yer alan Gebze 7. Asliye Ceza Mahkemesi 2014/1023 Esas sayılı dosya münderacatına bakıldığında, Davacının, … Tic. Ltd. Şti.’ nin ortaklarından olduğu, davalı şirket tarafından, bu firmaya emaneten teslim edilen makineyi, davalıların rızası hilafına kendi ortağı olduğu … Tic. Ltd. Şti’ nin adresine taşıdığı, fakat daha sonra bu makinenin yerinde bulunamadığı ve davalılara da teslim edilmediği için, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan ceza aldığı görülmektedir. Bu haliyle davalının … makinesi üzerindeki mülkiyet hakkının, davacı tarafından ihlal edildiği, bu ihlal sebebiyle davacının kusurlu olduğu görülmektedir. Davacının kusuru sebebi ile davalı tarafa zarar verdiği ceza mahkemesi kararı ile kesinleştiğinden ve makinenin bulunarak davalı tarafa teslimine ilişkin bir teslim belgesi veya bu kuvvette bir belge sunulmadığından bu aşamada davalının , davacı tarafa borç miktarının tespiti önem taşımaktadır.Dava dosyası içerisinde yer alan Gebze İcra Hukuk Mahkemesi 2013/937 Esas sayılı kıymet takdirine itiraz dosyasına bakıldığında,21.04.2014 tarihinde Makine Mühendisi Bilirkişi tarafından, ilgili makinenin çalışır vaziyette olduğu, mevcut durumu, ikinci el olma özelliği, yaptığı iş, üzerinde bulunan ekipmanlar ve piyasa koşulları dikkate alınarak, makineye 27.500,00 TL değer biçildiği görülmektedir. Bu rapora itiraz üzerine 25.12.2014 tarihinde A sınıfı İş Güvenliği uzmanı olduğu bildirilen bilirkişi heyeti tarafından, ilgili makinenin çalışır vaziyette olduğu, ikinci el satış sorgulamaları neticesinde, makineye 40.000 TL değer biçildiği görülmektedir. Mahkeme de bu ikinci rapor üzerinden makinenin değerinin 40.000 TL olduğuna hükmetmiştir.Zarara konu makine ortada olmadığından mahkememizce değer tespiti yaptırılamamıştır. Gebze İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/937-2015/99 K 26.02.2015 tarihli kararında makinenin değeri 40. 000,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır. Takibe konu makineyi aldıktan sonra vermeyen davacının makine bedeli kadar davalıya borçlu olduğu anlaşıldığından davacının borçlu olmadığı yönündeki tespit istemli davasının reddine karar verilmiştir.Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya sebep makinenin davalı tarafından teslim alınmamasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bulunamayan makine bedelinin mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, hatalı bilirkişi raporu ve eksik incelemeyle karar verildiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; menfi tespit davasıdır. Davacı Gebze 7. Asliye Ceza Mahkemesi 2014/1023 Esas sayılı Ceza yargılamasındaki savunmasında; benim bu makine üzerinde çok öncesinde yanlış hatırlamıyorsam 3-4 yıl önce yediemindim, fakat daha sonrasında firma değiştiği için yeni yediemin Mustafa Kabacaoğlu’dur benim isnat edilen suçla her hangi bir bağım yoktur demiştir. Yapılan yargılama sonunda … isimli şirketin aktif olarak işletenin sanıklardan … olup yalnızca çalışan sıfatı bulunan diğer sanık …’nın …’ın bilgisi rızası yada talimatı olmaksızın suça konu makinelerin yeddi eminliğe aykırı olarak muhafazasının hayatın olağan akışına uygun bulunmamasına istinaden her iki sanığın eylemlerinin sabit olduğu belirtilerek davacı hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Her ne kadar dava konusu olay nedeniyle davalı hakkında açılan kamu davası sonucunda hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verilmiş ve bu nitelikteki karar hukuk hakimi için bağlayıcı değil ise de; dosyada mevcut deliller ve özellikle ceza yargılamasında toplanan deliller, icra takip dosyası ve İcra Hukuk Mahkemesi dosyası birlikte değerlendirildiğinde davacının davaya sebep makinenin davalıya teslim edilmemesinde kusur ve sorumluluğunun olduğu sabittir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde ve hukukun uygulanmasında bir isabetsizlik görülmemesine, ceza dosyası ve kıymet taktirine ilişkin icra hukuk mahkemesi kararına göre ilk derece mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2020 tarih, 2017/248 Esas – 2020/749 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30-TL maktu istinaf karar ve ilam harcın mahsubu ile kalan 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/12/2022