Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/89 E. 2022/1720 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/89
KARAR NO: 2022/1720
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2020
NUMARASI: 2018/1267 – 2020/72
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalıların müvekkiline ait kabloya hasar verdiğini, hasarın müvekkili tarafından yaptırıldığını ileri sürerek 8.628,99 TL hasar bedelinin 12.08.2017 hasar tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde ; Kazıyı yüklenicinin gerçekleştirdiğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde ; hasarın müvekkili tarafından verilmediğini, kusurun davacıda olduğunu, bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalılar vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; tanık ve keşif delilleri toplanmadan rapor alındığını, işverenin kusurundan kendilerinin sorumlu olamayacağını, müvekkilinin kendisine verilen işi usulüne uygun yaptığını, bilirkişi raporunun eksik inceleme, hatalı değerlendirme ve hesaplama içerdiğini, hüküm kurmaya elverişli olmadığını ileri sürmüştür. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Anahtar Teslimi Eser sözleşmesi uyarınca kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, Müvekkili ile yüklenici çalışanları arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığını, avans faizine hükmolunamayacağını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davasıdır. Davalılar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca davalı … kendi görev kapsamı içinde kalan işi diğer davalıya ihale etmiş olup işin sözleşme ve mevzuata uygun yapılıp yapılmadığının denetim, hakkı, yetkisi ve sorumluluğu iş sahibi olan …’dedir. Meydana gelen zarardan davalı İski’nin işin denetim sorumluluğu kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davalılar arasında akdedilen sözleşmeye göre tüm sorumluluğun yükleniciye bırakılması sözleşmenin nispiliği uyarınca sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülemez. TBK m 61 uyarınca birden çok kişi aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Bu çerçevede davalı …’nin husumet itirazı yerinde değildir. Dosya kapsamından; dava konusu yerde davalı İski’nin sözleşme kapsamında inşaat işi yaptırdığı, davaya konu hasarların meydana geldiği tarihler, hasarların mahiyeti, ve yeri dikkate alındığında davalılar arasında akdedilen sözleşme tarihi ve sözleşmeye göre yapılacak kazı sahası içerisinde kaldığı, hasarın ancak kazı ile meydana gelebileceği , söz konusu tarih aralığında davalıların hasar meydana gelen sahada kazı çalışması yaptıkları, davalılar dışında başkaları tarafından kazı çalışması yapıldığının ileri sürülmediği anlaşılmakla dava konusu edilen hasarın davalılar tarafından meydana getirildiği anlaşılmıştır. Yer altından geçen boru hattının zarar görmemesi için dosya kapsamına göre davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunun usulüne uygun ve denetime elverişli olduğu, davacı kurumun özel hukuk tüzel kişisi olduğu, zararın davacı telekom işçileri tarafından giderilmediği, hasarın başka firmaya bedeli mukabilinde yaptırıldığı anlaşılmakla hasar bedelinin gerçek zarar dikkate alınarak yapılan hesaplamanın yerinde olduğu anlaşılmıştır. TBK M. 90 uyarınca ifa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur. Haksız fiile dayalı zararlarda borç haksız fiil tarihinde muaccel olup haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı … TTK m 16/1 uyarınca tacir olup, davacı tacirin ticari faaliyetine konu zararına avans faizi uygulanmasında kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/01/2020 tarih, 2018/1267 Esas – 2020/72 Karar sayılı kararına yönelik davalılar vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu uyarınca her bir davalı yönünden alınması gerekli 589,44-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalılar yönünden peşin yatırılan 147,36’şar-TL harcın düşümü ile eksik kalan 442,08’şer-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile 302. maddesinin 5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/06/2022