Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/762 E. 2022/2795 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/762
KARAR NO: 2022/2795
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2021
NUMARASI: 2020/724 – 2021/49
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 10.01.2017 tarihinde Şile İlçesi, … Mahallesi, … Caddesinde Ümraniye Telekom Müdürlüğü sahasında davalı tarafından yapılan kazı çalışması sırasında müvekkili kuruma ait alt yapı kablo ve tesislere hasar verildiğini, hasar bedelinin tahsili amacı ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle hasar bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; eldeki davanın zamanaşımına uğradığını bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; haksız fiilin dava dilekçesinde ekli olan hasar bildirim formundan anlaşılacağı üzere 10/10/2017 tarihinde meydana geldiği, yine saha tutanağının 31/10/2017 tarihinde düzenlendiği ve her iki tutanakta da Erişim şebeke Şefi olarak …’in imzasının bulunduğu görülmüştür. Davacı vekili her ne kadar söz konusu hasarın 18/02/2019 tarihinde bölge müdürlüğüne bildirdiğini beyan etmiş ise de zamanaşımında esas alınacak tarihin haksız fiilin gerçekleştiği tarih zararın ve failin öğrenme tarihinden itibaren başlayacağından yine davacı şirket tarafından düzenlenmiş bulunan hasar bildirim formunda hasar tarihi ile failin bilgileri yer aldığından davacı şirketin bu hasardan en geç hasarın giderildği tarih olan 25/10/2017 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varılmış olup, hasar bedelinin tahsil edilmesi için erişim operasyon müdürlüğü tarafından hukuk işlerine bildirildiği tarih olan 22/08/2019 tarihinin esas alınması yönündeki beyanları mahkememizce kabul görmemiştir. Sonuç olarak haksız fiilin işlendiği tarihin davacı şirket tarafından düzenlenmiş bulunan hasar bildirim formuna göre belirleneceği kanaatine varılmış olduğundan dava tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olması karşısında davanın zamanaşımın geçmiş olması sebebiyle reddine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerleşik içtihatlarda ; ” tüzel kisiler, özellikle kamu kurumları yönünden zamanaşımı süresinin iş1emeye başlayabilmesi için, o tüzel kişi veya kurumun dava açma konusunda emir vermeye yetkili organları tarafından zararın ve zarar sorumlusunun öğrenilmesi zorunludur. Dava açma konusunda emir verme yetkisi bulunmayan daha alt birimlerin zararı ve zarar sorumlusunu ögrenmesi zamanaşımı süresinın başlayabilmesi için yeterli değildir.” denildiğini eldeki davada bölge müdürlüğünün zarardan 18.02.2019 tarihinde haberdar olduğunu, zaman aşımının söz konusu olmadığını ileri sürülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Türk Borçlar Kanununun 72. maddesine göre; tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Somut olayda davacıya ait kablolar 10.10.2017 tarihinde hasar görmüş , 26.10.2017 tarihinde hasar bildirim formu düzenlenmiş, hasar tamiri dava dışı müteahhit tarafından 31.10.2017 tarihinde gerçekleştirilmiş ve müteahhit tarafından 10.08.2018 tarihinde hasar tamiri bedeli davacıya fatura edilmiştir. Davacı hasarı 10.10.2017 tarihinde öğrenmiş, dosyadaki 25.10.2017 tarihli tutanak içeriğine göre de tazminat yükümlüsünü en geç bu tarihte öğrenmiştir. Davacı meydana gelen hasarı yüklenici marifetiyle tamir ettirmiş ve yüklenici hasar bedeli için 10.08.2018 tarihli faturayı tanzim etmiştir. Bu durumda davacı 25.10.2017 tarihinde hasarı ve tazminat yükümlüsü olarak düşündüğü davalıyı öğrenmiş olmakla beraber hasar giderim bedeli olan dava konusu zarar miktarını bu tarihte öğrendiğinden söz edilemez. Dosya kapsamına göre davacı, hasar bedeli olan zararını , hasarı tamir eden yüklenici tarafından tanzim edilen 10.08.2018 tarihli fatura içeriği ile öğrenmiştir. TBK 72. Maddesine ve dosya kapsamına göre davacı takibe konu edilecek zararını en erken bu tarihte öğrenmiştir. Davaya konu icra takibi 28.10.2019 tarihinde TBK m 72 de ön görülen iki yıllık zaman aşımı süresi dolmadan başlatılmıştır. İlk derece mahkemesince hasarın öğrenilme tarihinin zararın öğrenilme tarihi olarak kabul edilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2021 tarih, 2020/724 Esas – 2021/49 karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işlemi ile harç iade müzekkeresi yazılması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 29/11/2022