Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/598 E. 2022/2767 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/598
KARAR NO: 2022/2767
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2020
NUMARASI: 2015/241 Esas – 2020/619 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 40 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren bir esnaf olduğunu, davalının 02/07/2009 tarihinde müvekkilinin işyerine gelerek dava dışı … Tic. Ltd. Şti’den olan alacağı için haksız haciz yaptığını, davalı tarafa İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/1495 esas sayılı dosyasında istihkak davası açıldığını, yargılama sırasında tedbir kararı alındığını, 4.920,00-TL tutarın teminat olarak yatırıldığını, dava sonucunda malın müvekkili şirkete ait olduğunun tespitine karar verildiğini, davalının kararı temyiz ettiğini, kararın kesinleştiğini, 24/04/2014 tarihinde 4.920,00TL’nin müvekkili tarafa iade edildiğini ileri sürerek, 4.920,00-TL’nin 17/07/2009 ile 24/04/2014 tarihleri arasında hesaplanan 3.554,82-TL tutarındaki faizinin dava tarihinden itibaren, 5.000,00-TL tutarındaki manevi tazminatın ise olayın gerçekleştiği 02/07/2009 tarihinden itibaren TCMB tarafından ilan edilen ve ticari işlere uygulanan en yüksek faiz oranında işlemiş/işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin dosyaya 20.02.2020 tarihli cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince; “… davacının işyerinde haksız olarak ihtiyati haciz işleminin yapılmış olduğu, davacının istihkak davasında tedbir için 4.920,00-TL teminat yatırdığı ve bu bedelin 17/07/2009 ile 24/04/2014 arasındaki faizinin maddi tazminat olarak istenildiği, yapılan inceleme sonucunda faiz miktarının 3.574,55-TL olarak hesaplandığı ancak davacının talebiyle bağlı kalınarak 3.554,82-TL maddi tazminatın oluştuğu anlaşılmakla davacının talebinin yerinde olduğu, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararının oluşması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği, olayların dosya içerisindeki gelişimi dikkate alındığında sırf davacıya zarar vermek amacıyla haciz işleminin yapıldığı başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğinden davacının manevi tazminat talebinin reddine … … Davanın kısmen kabul Kısmen reddi ile; 1-Davacının maddi tazminat talebi bakımından davanın KABULÜ ile 3.554,82-TL’nin dava tarihi 13/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, 2-Davacının manevi tazminat talebi bakımından davanın REDDİNE, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili … Ticaret Limited Şirketi, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 26 Ekim 2020 tarih, … sayı ve 252 nci sayfasında yer alan tescil ile … unvanını aldığını, taraflarınca sunulan 20.02.2020 tarihli cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketçe gereğince yapılan ve ilan edilen unvan değişikliğine rağmen davanın yanlış muhataba açıldığını, bilirkişi raporunun e-tebliğ edilene kadar usulüne uygun tebligat yapılmadığını, bu sebeple dava dilekçesi ve eklerinin yeniden tebliğ edilmesi gerektiğini,hak kaybına uğramamak adına dava dilekçesine ve bilirkişi raporuna birlikte cevap veridiklerini, haciz işleminin hakkın kullanılmasından ibaret olduğunu, davacının istihkak davasını kazanmış olmasına karşın haczin yapılması sırasında haczin yapılmasına engel şartlar olmadığından davacının kusurlu olduğunu, davacının maddi tazminat talebinin ödenen bedelin faizi olup bu faize de faiz hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaat hasıl olursa maddi tazminat tutarında müterafik kusur indirimi yapılmasını ve avans faizi yerine yasal faize hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava konusu uyuşmazlık, haksız hacizden kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.390,00 TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan 3.554,82-TL miktar itibariyle kesin olup, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Buna göre, maddi tazminat talebinin kabulüne ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinafının HMK’nın 352.maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/241 Esas – 2020/619 Karar sayılı mahkeme kararının miktar itibariyle kesin nitelikte olması sebebiyle HMK. 341/2 ve HMK. 352/1-b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davalı tarafça yatırılan 59,30-TL istinaf karar harcının kendisine iadesine, harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, 3-Yasa yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Karardan birer suretinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, HMK 341/2, 346, 352 ve 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/11/2022