Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/460 E. 2021/486 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/460
KARAR NO : 2021/486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2017
NUMARASI: 2014/402 – 2017/1169
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastane Binalarında göçme ve çatlamalar oluştuğunu, Fatih 1 AHM’nin 2010/76 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, 08/06/2010 tarihli tespit raporuna göre Tıp Fakültesi Eğitim ve Araş. Hast. E Blok’ta oluşan çatlamaların müteahhidi … San ve Tic. A.Ş. …. San. Tic Ltd. Şti., iş vereni İSKİ olan tünel çalışmasının yarattığı göçmeler sonucu oluştuğu, bazı yakın binalarda da çatlaklar olduğu, hastanenin göz hastalıkları bölümünde de çatlaklar göründüğü belirterek,E1 Blok güçlendirme maliyeti için 3.616.080,00-TL + KDV, E2 Blok Güçlendirme Maliyeti olarak 4.728.938,50-TL + KDV, E1 ve E2 blokta bulunan merkez laboratuvar hasar oluştuktan sonra hizmet veremediği için idare tarafından yerleşke içinde prefabrik çelik yapı olarak inşa edilen binanın maliyeti olan 2.660.000,00-TL + KDV, Meydana gelen hasar nedeniyle kullanılamayn … Merkez laboratuvarında oluşan kurum kaybı 8.499.541,97-TL, Terminal masrafı olarak 340.000,00-TL + KDV olmak üzere; Toplam 11.345.018,50-TL + KDV ile 8.499.541,97-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar …San. Ve Tic. A.Ş. Ve … San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; Mahkemece verilen cevap süresinin uzatılması kararı gereğince cevaplarını bildiriklerini, dava dosyasında davacı kurum ve davalı kurumun kamu hizmeti vermesi nedeniyle İstanbul İdare Mahkemesinin görevli olduğunu, bu nedenle görev itirazında bulunduklarını, dosyanın İstanbul İdare mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, ayrıca iş bölümü itirazında bulunduklarını, dava dosyasında adli yargı yolu içinde ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, husumet itirazları bulunduğunu, E1 ve E2 blokta meydana gelen hasar ve bu hasar nedeniyle menfi ve müspet zararın istenmesi nedeniyle İSKİ’nin İBB’den işin güzergahındaki lokasyonların jeolojik durumu ve inşaai durumu hakkında bilgi aldığını, risk taşıyabilecek bölgeleri seçerek sondah çalışmaları yaptığını, müvekkillerinin İSKİ’nin belirlediği projeye uyarak insiyatif kullanmadıklarını, bu nedenle oluşan hasarda sorumlu olmadıklarını, Esas yönünden ise; davacı kurumun uğradığını ileri sürdüğü menfi veya müspet zararın talep etmesinin sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle mümkün olmadığını, haksız fiile dayalı tazminat talebi yönünden ise; müvekkillerinin kusurunun ispatlamasının gerektiğini, kusursuz olan müvekkilleri yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, işin yapımı sırasında gerekli özen ve iş güvenliği sağlayan müvekkillerinden davacının talepte bulunmasının yersiz olduğunu, kaldı ki tadili istenen binaların daha öncede meydana gelen depremler nedeniyle hasarlı bulunduğunu, olay günü meydana gelen aşırı yağışların hasarda etkili olduğunu, hatta tadili istenen binaların yıkılıp yapılamaya muhtaç olduğunu, bu nedenle davanın konusuz olup reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Davalı İSKİ vekili cevap dilekçesinde; Davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkili idarenin herhangi kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, yapılan sözleşmenin 33.7 maddesi, yapım işleri genel şartnamesinin 9. ve 27.maddeleri gereğince kaza, hasar kayıp ve zararların mali hukuki sonuçlarının müteahhit firmaya ait olduğunu, müvekkili idarenin işi müteahhit firmalara istisna akdi çerçevesinde anahtar teslimi olarak yaptırdığını, istisna akdi nedeniyle açılan bu tür davalarda daha önce husumetten ret kararları verildiğini, davacının tespitlerinin müvekkili idarenin savunma ve itiraz hakkı konulmadan ve tebliğ edilmeden gıyapta düzenlendiğini belirterek, haksız ve dayanaksız davanın husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Davalıların görev (yargı yolu) itirazı dava dosyasında davacının talebinin haksız fiilden kaynaklanması, davalı İSKİ’nin özel hukuk tüzel kişisi olarak ticari şirket vasfında bulunması, diğer davalılarında taşeron olarak haksız fiilden sorumlu oldukları gözetilerek adli yargı görevli olduğundan kabul edilmemiştir. Davalıların husumet itirazları haksız fiili meydan getiren eylemlerin İSKİ’ye ait Avrupa Yakası 2. Kısım Atık Su İnşaatı tünel çalışmasından kaynaklandığından,ve hukuki yarar itirazı davacının doğmuş zararı bulunduğundan reddedilmiştir. Davacının ve davalıların dosyaya sunduğu sözleşmeler, projeler ve mevcut zeminde yapılan tespitler, keşifler sonucunda; Bilirkişi … raporunda detaylı açıklandığı üzere; Tünel kazısı davaya konu E1 ve E2 (Mono Blok)lara yaklaştığında delme yaparken zemine basınç uygulandığı, makinenin titreşimlerinin suya doygun boşluklu zemin içinde büyüyerek bina içinde hissedildiğini, fay zonlarına gelindiğinde fayların durumu ve su tutma özelliğinden dolayı bölge sularının tünelin açılması ile ani olarak boşaldığı, temel zeminlerinde bu nedenle farklı oturmalar meydana gelip taşıyıcı sistemlerde yapısal ve yapısal olmayan hasarların oluştuğu, hasarın büyümesinden karkas inşaattaki olumsuzluklarında etkili olduğu, davacı üniversite öğretim üyelerinin yönetiminde E1 Blok altına 80 ton, çocuk bloğun altına 110 ton çimento şerbeti enjekte edilerek zeminde oluşan oturmanın önüne geçildiği, zararın önüne geçilmesinin ve büyümesinin bu şekilde bertaraf edildiği tespit edilmiştir. Davalı İSKİ’nin Avrupa Yakası 2. Kısım Atık Su inşaatı ile bu inşaat kapsamında tünel çalışmasını yapan diğer davalılar …. San. Ve Tic. A.Ş. Ve …. San. Tic. Ltd. Şti.nin kazı eylemi ile davacı üniversitesinin yerleşkesinde bulunan binalarda meydana gelen hasar arasında bu şekilde illiyet bağı bulunduğu sabittir. İşe başlamadan önce yapılan etüd çalışmaları sırasında bu sonucun doğabileceği (Zeminin deniz kenarında olması nedeniyle ıslak ve suya doygun bulunması, fay hattı içinde olması, daha önce aynı bölgede yapılan kazı çalışmaları nedeniyle zemininin gevşemiş olması vs. gibi) ihtimal dahilindedir. Meydana gelen hasarda davalıların eylemi nedeniyle tam kusurlu oldukları anlaşılmıştır. Meydana gelen hasar miktarının E1 Blok güçlendirme maliyeti 889.200,00 TL, E2 blok güçlendirme maliyetinin 1.082.045,00 TL olacağı, davalı müteahhitler tarafından yapılan temel güçlendirme enjeksiyon bedelinin 227.188,00 TL olup, belirlenen maliyetten düşülmesi sonucu davacının isteyebileceği güçlendirme bedel tutarının dava tarihi itibariyle 1.744.057,00 TL olduğu bilirkişi 28/06/2016 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Davacının istediği laboratuvarların hasar nedeniyle kapatılması sonucu uğranılan kar kaybı konusunda alınan 12/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise; laboratuarın kapalı kaldığı 3 aylık süre için gelir kaybının 1.071.498,29 TL olduğu hesaplanmıştır. Alınan bilirkişi raporlarında tespit edilen tazminat miktarları üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Kabul edilen tazminata haksız fiilin meydana geldiği 06/06/2010 tarihinden itibaren (talep gibi) yasal faiz yürütülmesine…” denilerek davanın kısmen kabulüne karar veriliştir. Verilen karara karşı davacı ve davalılardan İSKİ vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Bina güçlendirme bedellerinin yanlış hesap edildiğini, rapora karşı yaptıkları itirazın değerlendirilmediğini, gerçek zararın çok düşük hesaplandığını, zarar hesabında dikkate alınan 3 aylık dönemin gerçek zararı kapsamadığını, laboratuvar hizmetleri için binadaki hasar nedeniyle bina kullanılamayınca 2.660.000,00-TL ye yaptırılan prefabrik çelik binanın maliyeti ve 340.000,00-TL terminal masrafının zarar hesabına katılmamasının hatalı olduğunu ve bu talepler yönünden neden reddedildiğinin gerekçelendirilmediğini ileri sürerek gerçek zarar hesabı yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davaya sebebiyet veren işin anahtar teslimi yaptırıldığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, hasar ve zarardan yüklenicilerin sorumlu olduğunu, olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … Ltd Şti ile … San.ve Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; hükmün onanmasını istediği, istinaf sebebi olarak … firmasının adının karar içeriğinde maddi hata sonucu yanlış yazıldığını ileri sürerek maddi hatanın düzeltilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.Dosya kapsamından ; davalıların yaptığı çalışma sırasında davacıya ait binanın hasar gördüğü, hasar sebebiyle laboratuvar gelirlerinde kayıp oluştuğu, hasar gören bina nedeniyle zarar meydana geldiği, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda binanın tadili için 3 ay süreye ihtiyaç bulunduğunun belirlendiği, laboratuvar zararı hesabının bu nedenle 3 aylık süre için hesaplandığı, bu hesaba yönelik itiraz dilekçesinde ayrıca zarar kalemleri yönünden itiraz edilmediği, bina tadili için teknik bilirkişiler tarafından ön görülen 3 aylık süreye göre zarar hesabı yapılmasının kanuna aykırı olmadığı, davacının gerçekleşen maddi zararını usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına göre uygun olduğu anlaşılmıştır. Davalı İSKİ ile diğer davalılar arasında akdedilen sözleşme, sözleşmenin nispiliği uyarınca davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalı İSKİ’nin iş sahibi olarak davacıya karşı sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davalılar … Ltd Şti ile … San.ve Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde hükmün onanmasını istediği, istinaf sebebi olarak … firmasının adının karar içeriğinde maddi hata sonucu yanlış yazıldığını ileri sürerek maddi hatanın düzeltilmesini talep etmiştir. Hükmün tashih ve taavzihi HMK 304 vd maddelerinde düzenlenmiş olup HMK 306 uyarınca talebin hükmü veren mahkemeye yapılması gerektiği istinafa tabi bir husus olmadığı Tashih talebinin ilk derece mahkemesince değerlendirilip henüz karar verilmeden istinaf edilemeyeceği anlaşıldığından bu aşamada istinafın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf sebepleriyle sınırlı yapılan incelemesi sonunda Davacı ve Davalı İski vekillerinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine, Davalılar …. ve … San vekillerinin istinaf taleplerinin HMK 341 uyarınca usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalılar …. ile … San.ve Tic A.Ş. vekilinin istinaf talebinin HMK m.341 uyarınca USULDEN REDDİNE,2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/402 Esas – 2017/1169 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davacı vekili ve davalı İSKİ vekillerinin istinaf taleplerinin HMK.m.353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 3-Davacı kurum harçtan muaf olmakla harç alınmasına yer olmadığına , 4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 192.330,58-TL istinaf karar ve ilam harcından yatırılan 48.082,65-TL’nin düşümü ile eksik kalan 144.247,93-TL harcın istinaf eden davalı İSKİ’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuru sırasında davalılar …. ile …San ve Tic. A.Ş. tarafından yatırılan 48.082,65-TL istinaf karar harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, 6-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 7-Yasa yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 8- HMK’nın 359. Maddesinin 4. fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın değişik 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğioy birliğioy birliği ile karar verildi. 11/03/2021