Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/3173 E. 2023/1984 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3173
KARAR NO: 2023/1984
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2021
NUMARASI: 2021/34 Esas – 2021/723 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar sebebiyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmediğini, bu sebeple müvekkili şirketinin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini ve söz konusu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, bu sebeple davalılar tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine, davalılar aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 25.768,46TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılmış beyan ederek davalıların itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş ve … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Açılan davanın ve yapılan tüm taleplerin haksız ve kötüniyetli bir dava olduğundan, hem usulen hem de esasen reddi gerektiğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının alacak iddialarını müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin davacı tarafı zarara uğratan bir eylemi ve işlemi bulunmadığını, dosyadaki belge ve bilgilerin bu hususu ispaTLayacak yeterlilikte olmadığını, müvekkilince yapılan araştırmada iddia konusu hasara rasTLanmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte davacının hasarı ederinden çok daha fazla bir bedelli tanzim yoluna gittiğini ve davacının kötüniyetli olduğunu, dava dilekçe ekinde sunulan hasar tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, hasar tutanağına ve faturasına dağıtılamayan enerji bedeli, etüt koordinasyon bedeli gibi afaki bedellerin yansıtıldığını ve bu söz konusu faturalardan müvekkiline iletilmediği davacı tarafın tek taraflı olarak hareket ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle davanın zamanaşımından dolayı usulden reddi gerektiğini, hasarın müvekkili idare tarafından verilen bir hasar olmadığını, söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde müvekkili tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, hasar verilmiş olsa bile müvekkilince dava dışı üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamından ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporundan; İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı Dosya İçin Kdv Dahil 137,42 TL Hasar Tutarı Ve 7,28 TL Faiz Olmak Üzere Toplam 144,70 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı Dosya İçin Kdv, Dahil 884,25 TL Hasar Tutarı Ve 44,69 TL Faiz Olmak Üzere Toplam 928,84 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı Dosya İçin Kdv Dahil 817,22 TL Hasar Tutarı Ve 39,49 TL Faiz Olmak Üzere Toplam 856,71 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. Sayılı Dosya İçin Kdv Dahil 190,64 TL Hasar Tutarı Ve 9,35 TL Faiz Olmak Üzere Toplam 199,99 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı Dosya İçin Kdv Dahil 631,91 TL Hasar Tutarı Ve 30,38 TL Faiz Olmak Üzere Toplam 662,29 TL İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı Dosya İçin Kdv, Dahil 631,91 TL Hasar Tutarı Ve 30,22 TL Faiz Olmak Üzere Toplam 662,13 TL olarak hesaplandığını ve İstanbul … İcra Dairesi’in …, …, …, …, …, … esas sayılı dosyayarında davalı … Tic. A.Ş ile … Tic. A.Ş’nın %70 oranında sorumlu olduğunu, davalı …’nin sorumluluğunun bulunmadığı, davalı tarafın ödeme olgusunu ispat edemediği sabit olduğundan davanın … Tic. A.Ş ve … Tic. A.Ş yönünden kısmen kabulüne, … Genel Müdürlüğü yönünden ise reddine” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız eylemden kaynaklanan takibe yönelik itirazın iptali davasıdır. Dosyanın incelenmesinde; … numaralı takipte asıl alacak miktarının 3.715,22 TL, … numaralı takipte asıl alacak miktarının 3.374,05 TL, … numaralı takipte asıl alacak miktarının 1.555,23 TL, … numaralı takipte asıl alacak miktarının 3.355,04 TL, … numaralı takipte asıl alacak miktarının 4.340,36 TL olduğu anlaşılmıştır. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00 TL’ye çıkartılmıştır. 341/4 gereğince de alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan ve redde ilişkin bulunan miktarlar her bir dosya yönünden 5.880,00 TL kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Her bir icra takibi yönünden reddedilen davalar miktar itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunmaktadır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … dosya yönünden yapılan incelemede asıl alacak miktarının 8.196,38 TL olduğu, bu takip yönünden açılan davanın 856,71 TL yönünden kabul edildiği fazlaya ilişkin talebin reddedildiği anlaşılmakla istinaf incelemesi bu dosya yönünden yapılmıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce verilen 2018/1089 Esas -2018/5527 Karar sayılı ilamda “Haksız fiil sebebiyle dışarıdan işçi tutulup zararın giderildiği kanıtlanmadığı takdirde maddi hasar montaj bedeli,araç eleman bedeli,etüt koordinasyon bedeline dair bu giderlerin istenemeyeceği”, aynı dairenin 2015/10383 Esas- 2015/12692 karar nolu başka bir ilamında ise “dağıtılamayan enerji bedeli istenemeyeceği,arızanın ilgili yönetmelik kapsamında belirlenen süre içinde giderilmesi ve eşik süresinin aşılmaması sebebiyle eşik kesinti süresi bedelinin de talep edile- meyeceği ” belirtilmiştir. Davacının malzeme bedeline ilişkin talebi mahkemece hüküm altına alınmıştır. Dava konusu hasarın dışarından işçi tutularak giderildiği her bir takip yönünden usulüne uygun somutlaştırılıp ispat edilemediği, dağıtılamayan enerji bedel talebinin, elektrik hatlarına verilen zararın karşılığı olan tazminat hesaplanırken; otomatik olarak üretilmeyen ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle satılamayan enerjiden doğan bir zararın varlığından söz edilemeyeceği, etüd koordinasyon bedelinin talep edilemeyeceği, ayrıca sınır değerlerin aşıldığı ispat edilemediğinden dağıtılamayan enerji ve eşik süresinin aşım bedelinin de istenemeyeceği, kablonun yeni malzemelerle onarıldığı ve şebekenin yenilendiği, açma kapama işlemi şebekeyi yıpratacak ölçüde büyük gerilime neden olmayacağından şebeke yıpranma bedeli talebinin dayanağının olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/09/2021 tarih, 2021/34 Esas – 2021/723 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının peşin yatırılan 393,00 TL’den mahsubuyla fazla alınan 213,10 TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6- Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/06/2023