Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/3172 E. 2023/1966 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3172
KARAR NO: 2023/1966
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2021
NUMARASI: 2021/88 Esas – 2021/727 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Sebebiyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 16.12.2019 tarihinde Beyoğlu İlçesi, … Mahallesi, … Sokak No:…, 10.12.2019 tarihinde Kağıthane İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi No:…, 17.12.2019 tarihinde Beyoğlu İlçesi, … Mahallesi, … Sokak No:… adreslerinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmediğini, bu sebeple müvekkili şirketinin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini ve söz konusu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, bu sebeple davalılar tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine, davalılar aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 14.479,79 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılmış beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek, davalıların itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş ve … Ticaret Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Açılan davanın ve yapılan tüm taleplerin haksız ve kötüniyetli bir dava olduğundan, hem usulen hem de esasen reddi gerektiğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının alacak iddialarını müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin davacı tarafı zarara uğratan bir eylemi ve işlemi bulunmadığını, belge ve bilgilerin bu hususu ispatlayacak yeterlilikte olmadığını, müvekkilince yapılan araştırmada iddia konusu hasara rastlanmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte davacının hasarı ederinden çok daha fazla bir bedelli tanzim yoluna gittiğini ve davacının kötüniyetli olduğunu, hasar tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, hasar tutanağına ve faturasına dağıtılamayan enerji bedeli, etüt koordinasyon bedeli gibi afaki bedellerin yansıtıldığını ve bu söz konusu faturalardan müvekkiline iletilmediği davacı tarafın tek taraflı olarak hareket ettiğini beyan ederek davanını reddini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, hasarın müvekkili idare tarafından verilen bir hasar olmadığını, söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde müvekkili tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, hasar verilmiş olsa bile müvekkilince dava dışı üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “…Tüm dosya kapsamından ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporundan; Davalı … Tic. A.Ş ile … Tic. A.Ş’nın %70 oranında sorumlu olduğunu, davalı …’nin sorumluluğunun bulunmadığı, davalı tarafın ödeme olgusunu ispat edemediği sabit olduğundan….1-Davanın … Tic. A.Ş ve … Tic. A.Ş yönünden KISMEN KABULÜ ile; a-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 232,08 TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 44,38 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine, b-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 1.685,39 TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 322,37 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine, c-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin toplam 644,88 TL üzerinden ve asıl alacağa işleyecek yasal faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 123,55 TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine, (14/07/2021 tarihli elektrik mühendisi bilirkişi raporunun kararının eki sayılmasına) 2-Davanın … Genel Müdürlüğü yönünden REDDİNE, 3-Kötüniyet tazminatı taleplerinin yasal şartlar oluşmadığından REDDİNE,…” karar verilmiştir.Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Eksik ve hatalı, denetime elverişsiz şekilde düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak verilen kararın, adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini, tüm alacak kalemleri yönünden talepleri gibi karar verilmesi gerektiği sebebiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız fiilden kaynaklı zararın tahsili için, icra takibine itirazın İİK 67. maddesine göre iptali istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 110. maddesi gereğince davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır. Davacının, aynı davalıya karşı olan birbirbirinden bağımsız birden fazla talebini, aralarında bir derecelendirme ilişkisi yani aslilik – fer’ilik ilişkisi kurmadan aynı dava dilekçesinde, ileri sürmesine davaların yığılması denir. Buna göre eldeki davada, objektif dava yığılması mevcuttur. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00 TL’ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davacının istinaf talebine konu olan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası için reddedilen miktar 2.530,89TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası için reddedilen miktar 3.451,38 TL olup, miktar itibariyle kesin karar olduğundan, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında reddedilen miktar 5.935,17 TL, olup, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalıların kusurlu durumuna göre haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğundan davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Buna göre, İstanbul … İcra Dairesinin … ve … esas sayılı icra takip dosyaları için reddedilen maddi tazminat talebine ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İstanbul … icra dairesinin … esas sayılı dosyası yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarih, 2021/88 Esas – 2021/727 Karar sayılı kararının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yönelik davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2021 tarih, 2021/88 Esas – 2021/727 Karar sayılı kararının İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı ve 2020/12138 esas sayılı dosyaları na yönelik davacı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE,3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30 TL’nin mahsubuyla bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 7- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/06/2023