Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/3124 E. 2023/1976 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3124
KARAR NO: 2023/1976
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2021
NUMARASI: 2021/82 Esas – 2021/726 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar sebebiyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla 6100 Sayılı HMK’ nın 352.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmediğini, bu sebeple müvekkili şirketinin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini ve söz konusu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, bu sebeple davalılar tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine, davalılar aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 9.542,50 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılmış beyan ederek, davalıların itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş ve … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Açılan davanın ve yapılan tüm taleplerin haksız ve kötüniyetli bir dava olduğundan, hem usulen hem de esasen reddi gerektiğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının alacak iddialarını müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin davacı tarafı zarara uğratan bir eylemi ve işlemi bulunmadığını, dosyadaki belge ve bilgilerin bu hususu ispatlayacak yeterlilikte olmadığını, müvekkilince yapılan araştırmada iddia konusu hasara rastlanmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte davacının hasarı ederinden çok daha fazla bir bedelli tanzim yoluna gittiğini ve davacının kötüniyetli olduğunu, dava dilekçe ekinde sunulan hasar tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, hasar tutanağına ve faturasına dağıtılamayan enerji bedeli, etüt koordinasyon bedeli gibi afaki bedellerin yansıtıldığını ve bu söz konusu faturalardan müvekkiline iletilmediği davacı tarafın tek taraflı olarak hareket ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle huzurdaki davanın usulden reddini ya da tefrikine karar verilmesini, hasarın müvekkili idare tarafından verilen bir hasar olmadığını, söz konusu hasarın gerçekleştiği yerde müvekkili tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, hasar verilmiş olsa bile müvekkilince dava dışı üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamından ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporundan; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya için KDV dahil 317,66 TL hasar tutarı ve 13,62 TL faiz olmak üzere toplam 331,28 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya için KDV dahil 1.063,06 TL hasar tutarı ve 48,23 TL faiz olmak üzere toplam 1.111,29TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya için KDV dahil 190,64 TL hasar tutarı ve 8,17 TL faiz olmak üzere toplam 198,81 TL olarak hesaplandığı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …, …, … Esas sayılı dosyalarında davalı … Tic. A.Ş ile … Tic. A.Ş’nın %70 oranında sorumlu olduğunu, davalı …’nin sorumluluğunun bulunmadığı, davalı tarafın ödeme olgusunu ispat edemediği sabit olduğundan davanın … Tic. A.Ş ve … Tic. A.Ş yönünden kısmen kabulüne, … Genel Müdürlüğü yönünden ise reddine” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davasıdır. Dosyanın incelenmesinde dava konusu … dosya numaralı takipte asıl alacağın 1.376,12 TL olduğu, 2020/12183 dosya numaralı takipte asıl alacağın 5.883,55 TL olduğu ve … dosya numaralı takipte asıl alacağın 1.865,90 TL olduğu anlaşılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde; … dosya numaralı takipte asıl alacağın 317,66 TL, … dosya numaralı takipte asıl alacağın 1.063,06 TL ve … dosya numaralı takipte asıl alacağın 190,64 TL olarak kabul edildiği fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.880,00 TL’ye çıkartılmıştır. 341/4 gereğince da alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Bu durumda, davalının istinaf talebine konu olan ve redde ilişkin bulunan miktarlar her bir dosya yönünden 5.880,00 TL kesinlik sınırı altında kalmaktadır. Her bir icra takibi yönünden reddedilen davalar miktar itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Buna göre, maddi tazminat talebinin kısmen reddine ilişkin hükmün, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı, ilk derece mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu, dolayısıyla istinaf edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin reddedilen miktara yönelik istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2, 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/09/2021 tarih, 2021/82 Esas – 2021/726 karar sayılı ilamının miktar itibariyle kesin nitelikte olması sebebiyle 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı tarafça peşin yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2., 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/06/2023