Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/3018 E. 2023/2301 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3018
KARAR NO: 2023/2301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2021
NUMARASI: 2020/139 Esas – 2021/423 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK’ nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; … Anonim Şirketi (“…”) ile sözleşmesel ilişki sebebiyle … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin yaptığı kazı çalışması sonucu elektrik dağıtım hizmeti kapsamında, … Anonim Şirketi’nin (“… Elektrik”) bölgede bulunan abone kabloları ve elektrik şebekesine ait teçhizatlara zarar verildiğini, davalı …, Bandırma ilçesinde belirtilen …’ın hizmetini sunduğu telefon ya da internet kablolarını koymak amacıyla kazı çalışmasında bulunduğunu, müvekkili şirket … Elektrik, tüketicilere dağıtım seviyesindeki hizmetlerini yeterli, kaliteli ve sürekli olarak sunmakla yükümlü olduğunu, adresleri yazılı bölgelerde sunulan hizmet kapsamında herhangi bir aksaklık yaşanmaması adına müvekkili şirket tarafından davalı Beta’nın gerçekleştirdiği kazı işlemleri sırasında meydana gelen hasarlar sonucu ortaya çıkan zararlara ilişkin olarak ödemeler gerçekleştirildiğini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket bu yetkilendirmelerden “Altyapı Hizmetleri İşletmeciliği” yetkilendirmesi kapsamında; tüm Türkiye çapında ulusal bir iletişim alt yapısı oluşturmak ve elektronik haberleşme altyapısı işletmeciliğine yönelik hizmetleri diğer elektronik haberleşme hizmeti sunan işletmecilere, tüketicilere sunulmasına imkan sağlayan transmisyon altyapısını kurup işletmek amacıyla “Kamu Hizmeti” niteliğinde hizmet vermek üzere usulü gereğince yetkilendirilen bir işletmeci olduğunu, davacının dava dilekçesinde maddi vakıaların dayandırıldığı hukuki sebeplerin hiç belirtilmediği görüldüğünü, dava dilekçesinde belirtilen mahallerde müvekkili şirket altyapı hizmetleri ile ilgili işleri bizzat yapmamakta yüklenicileri aracılığıyla anahtar teslim götürü usulü yaptığını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Dava nitelik itibariyle 6098 sayılı TBK’nın 168.maddesinde beliritlen müteselsil sorumluların iç ilişkide birbirine rücu davasıdır Abonelerine ödeme yaptığını belirten davacı şirket iç ilişkide zarara asıl sebep olan sorumluların davalılar olduğu iddiasıyla rücuen tazminat talebinde bulunmaktadır.Davanın esası hakkında çözülmesi gereken ve uyuşmazlığa konu hususlar : Davacı tarafından bildirilen 2018 mayıs – ekim ayları arasında balıkesir ve bandırmada; ihsaniye mah. … sok. ,… mah. … sok. , … mah. … cad. Sok,, … mah. … sok. , … mah. … sok. , … mah. … sok. , … mah. … cad. Bölgelerinde davalı beta altyapı tarafından kazı çalışması sonucu davacı abone kablolorı ve elektrik şebekesine ait teçhizatlara zarar verilip verilmediği; davalı süperonline nın yüklenici sözleşmesi sebebiyle zarardan sorumlu olup olmadığı, zarar verilmiş ise davacının abonelerine ödediğini dile getirdiği 17.377,00 TL nin davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği,davacıya ait alt yapı hatlarının genel şartnamelerine ait standartlarınnı dışında olup olmadığının, dışında ise hasara sebep olan sebebin standartların dışındalık olup olmadığı, hasarın davacıya ait altyapının usulüne uygun tesis edilmemiş olması sebebiyle oluşup oluşmadığı şeklindedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi gereğince kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Eldeki dosyada yer alan davacı talepleri ve yukarıda belirtilen esasa ilişkin uyuşmazlığın çözülmesi için davacının öncelikle zararın varlığını ve mahiyetini ispatlaması gerekmektedir.Yalnzıca ödeme dekontlarının sunulması ödemeye ilişkin ispat faaliyeti olup bu ödemenin yapıldığı abonelerin veya kişilerin ne türlü zararlara uğradığı ,zarara uğrayan eşyaların neler olduğu ve davacı tarafından yapılan ödeme neticesinde zarara uğradığı iddia edilen unsurlar ile kazı çalışmaları arasında illliyet bağı olup olmadığını ispatlamak davacının üzerindedir.Davacı trafından sunulan belgelerde ödeme dekontlarının bulunduğu ancak her bir abone açısından yapılan bu ödemelerin hangi zararlara binaen yapıldığı yönünden tutanak sunulmadığı;davacı tarafından bu yönde herhangi bir delil tespiti de yaptırılmadığı görülmekle zararın varlığının ispatlanamadığı görülmekle… …İspatlanamayan davanın REDDİNE, …” karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 1-İlk derece mahkemesince eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeler neticesinde verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2-Dosyada mevcut bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davalı Beta firmasının davaya konu zararın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, kazı çalışmaları sırasında dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak zarara sebebiyet verdiğini, davalılar arasında yüklenici sözleşmesi bulunduğunu ve zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını talep ettikleri bilgi ve belgelerin toplanmadığını ve gereği gibi bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, davalı …firmasının gerçekleştirdiği kazı çalışmaları sebebiyle abone kabloları ve şebeke teçhizatlarında hasara sebebiyet vermesi sonucu olaşan zararın müvekkili şirket tarafından ödendiğini, zarara fiili ile sebebiyet veren davalı yüklenici … firması ve iş sahibi Superonline’na rücu edilmesi gerektiğini, sunulan kablo hasarına ilişkin tutanak, hasar keşif ekran görüntüsü ve ödemelere ilişkin dekontlarla zararın ispatlandığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın rücuen tazmini talebine ilişkindir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi geregince, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Bu hüküm dikkate alındığında kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları; fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve hukuka aykırılıktır. Haksız bir eylemin tazminat sorumluluğu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illi et bağı bulunması gereklidir. Davacı şirketin çağrı merkezine abonelerce hasarla ilgili bildirilen şikayetlere ilişkin kayıtlar dosyaya sunulmuştur. Ön inceleme duruşmasının 2 nolu ara kararı gereğince davacı vekili 27/10/2020 tarihli dilekçesi ile kazı yapılan adresleri bildirmiştir. Davacı tarafça bilirkişi raporuna itirazları içeren dilekçe sunulmuş ve 31/05/2021 tarihinde abonelere yapılan bir kısım ödemelere ilişkin dekont fotokopileri ibraz edilmiştir. Bu durumda ilk derece mahkemesince İş Bankası’na yazı yazılarak davacı vekilince 31/05/2021 tarihli dilekçe ekindeki dekont fotokopileri de eklenerek abonelere yapıldığı iddia edilen ödemelere ilişkin kayıtlar celp edilerek denetime elverişli ek rapor düzenlettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince sair yönler incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıdaki eksiklikler gereğince yargılama yapılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan sebeplerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/06/2021 tarih, 2020/139 Esas – 2021/423 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine iadesine,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 ve 362/1/g maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 12/07/2023